BATMAN - Hasankeyf’teki Darphane Kalesi’nin dinamitlerle havaya uçurulmasına tepki gösteren Doğal Yaşamı Koruma Derneği Yöneticisi Emin Bulut, Newala Sahê Vadisi boyunca 366 sahabenin, Hz. Muhammed'in torunu ile Hz. Ali’nin yeğeninin mezarının olduğunu belirterek, bu saldırının aynı zamanda inanca dönük olduğunu da vurguladı.

Ilısu Barajı inşaatının yapımı kapsamında sular altında bırakılan tarihi Hasankeyf ilçesindeki Darphane Kalesi, mağaralar ve höyüklerin dinamitlerle havaya uçurulduğu görüntülerin basına yansımasıyla tepkiler gelmeye devam ediyor. Dinamitlerle havaya uçurulan Darphane Kalesi sular altında kalacak bölge dışında olmasına rağmen liman inşaatı yapılacağı ileri sürülerek, dinamitlerle havaya uçuruluyor. Hasankeyf 12 bin yıllık geçmişi ve açık hava müzesi görüntüsüyle UNESCO Dünya Mirası kriterlerinin 10’undan 9’unu taşımasına rağmen, on yıllardır sular altında kalma tehlikesiyle yüz yüzeyken şimdi de sular altında kalacak alanın dışında bulunan 400 mağara, höyük, kilise, vadi dinamitlerle havaya uçurulmakla karşı karşıya.

Yıllardır Hasankeyf’in sular altına kalmaması için mücadele eden Doğal Yaşamın Koruma Derneği Yöneticisi Emin Bulut, Hasankeyf’e yapılanları kabul etmediklerini ve Moğollardan sonra yapılan en büyük yıkım, talanın olduğunu söyledi.

‘TARİH DİNAMİTLERLE HAVAYA UÇURULUYOR’

Bulut, Hasankeyf’in Ilısu Barajı gibi bir belayla başının belada olması yetmediği gibi tarihin dinamitlerle havaya uçurulmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Tarihi yapıların dinamitlerle havaya uçurulmasının doğaya, tarihe, kültüre, insanlığa yapılmış büyük bir hakaret olduğunu dile getiren Bulut, bu hakaretin yıllardır baraj tehdidiyle devam ederken, bugün de daha büyük bir tehditle sular altında kalmayacak olan tarihi yerlerin dinamitlerle havaya uçurulduğuna işaret etti. Tarihe yapılan bu haksızlığın insanın ruhunu daralttığını ifade eden Bulut, her gün göz göre göre insanlık mirası olan Hasankeyf’in yıkıldığını, yok edildiğini söyledi. Tarihin bu kadar ağır hakaretlere maruz kaldığı başka coğrafyanın olmadığını anlatan Bulut, Mezopotamya coğrafyası, tarihi, kültürü, dili, geçmişi, geleceği bir bütünen ortadan kaldırılmak istendiğine dikkat çekti.

‘RAPORU VEREN FETÖ’DEN TUTUKLU’

Bulut, “Bu projeyi yapan Bilim Kurulu Başkanı ve Batman Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam’dı. Onun raporları doğrultusunda bugün bu yıkım yapılıyor. Yanlış, yalan bilgi veren bir kişinin raporları doğrultusunda tarihi dinamitlerle havaya uçurmak suçtur. Bu yalan yanlış raporları veren Uluçam da Gülen Cemaati soruşturması kapsamında tutukludur. Bu Doğal Yaşamı Koruma Kanuna göre de Anayasa ve AİHM kanunlarına göre de suçtur. Bu suçu işleyenler hiçbir engellemeyle karşılaşmadan Hasankeyf tarihini yok etmeye çalışıyor. Bu raporları yapanlar da, bu yıkımı yapanlarda tarih karşısında hesap verecekler. Tarih bu yıkımı yapanları, yaptıranları asla unutmayacak” diye konuştu.

‘HİÇ KİMSEYİ DİNLEMEYEN BİR HÜKÜMET VAR’

Darphane Kalesi, yaklaşık 400 mağara ve höyüğün bulunduğu alanın Ilısu Barajı kapsamında sular altında kalacak bölgede yer almadığı bilgisi veren Bulut, bu tarihi alanları dinamitlerle yıkıp, Newala Sahê Vadisi’ni yıkıp, mağaraların kumla doldurulmak istendiğini söyledi. Bulut, “Tarihin altına dinamitler yerleştirip havaya uçurmak insanlık tarihine ihanet ediliyor. Sağlam kayaları havaya uçuruyorlar. Hasankeyfliler, doğaseverler, halk bu uygulamalar karşısında hayrete düşüyor. Bu hükümet ne yapmaya çalışıyor bilmiyoruz ama yapılanlar insanlık suçudur. Ama gelin görün ki bu suçu işleyenlere karşı hiçbir şey yapılmıyor. Hiç kimseyi dinlemeyen bir hükümet var” dedi.

‘BU SALDIRI HZ. MUHAMMED VE TORUNLARINA DA YAPILMIŞ’

Newala Sahê Vadisi boyunca 366 sahabenin mezarının bulunduğunu anlatan Bulut, Hz. Muhammed ve Hz. Ali’nin yeğeni ile Baba Haydar’ın mezarlarının burada olduğuna dikkat çekti. Bu saldırının Hz. Muhammed’in torunlarına, 366 sahabeye yapıldığını ifade eden Bulut, “Hasankeyf bütün insanlığın ortak kültür mirasıdır. Buraya yapılan saldırı yeryüzündeki bütün uygarlıklara yapılmış bir hakarettir. Böyle tarihi bir yeri yok etmek insanlık işi değildir. Biz doğaseverler olarak bu yıkıma karşıyız, ama engelleyemediğimiz için de ayrıca bir vicdan azabı çekiyoruz. Herkes Hasankeyf için bir şey yapması gerekir, yıkıma karşı durması lazım” diye konuştu.