ANKARA - Kapatılan derneklerden biri olan Kürt Demokrasi Kültür ve Dayanışma Derneği (KURD-DER) Başkanı Mustafa Karaman, tahammülsüzlüğün sadece Kürtçeye dönük değil bir bütünen Kürtlerin varlığına yönelik olduğunu vurgulayarak, karara rağmen çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.
Ankara Kürt Demokrasi Kültür ve Dayanışma Derneği (KURD-DER), 2004 yılında Kürtçe dilini öğretmek ve yaygınlaştırmak için kuruldu. Kurulduğu günden bu yana Kürtçenin Kurmanci, Kirmanckî ve Sorani lehçelerinde kurslar açan KURD-DER, bugüne kadar bu kurslara katılan binlerce kişiye Kürtçe öğretti.
Yürütülen çalışmalar ile asimilasyon politikalarına karşı duran dernek, kapsına mühür vurulan 370 dernek arasında yer aldı.
Dernekleri hakkında verilen kapatma kararını değerlendiren KURD-DER Başkanı Mustafa Karaman, siyasi iktidarın Kürtçe okul yada derneklere tahammül edemediğini söyledi. Bu tahammülsüzlüğün de sadece Kürtçeye dönük değil, bir bütünen Kürtlerin varlığına yönelik olduğunu söyleyen Karaman, karara rağmen çalışmalarına bir biçimde devam edeceklerini vurguladı.
Karaman, "Derneğimize mühür vurulsa da kaldığımız yerden yolumuza devam edeceğiz. Ev, iş yerleri, kurumlar kültürümüzü, dilimizi öğretmek, geliştirmek için yeterli” diye konuştu.
‘GÖZ GÖRE GÖRE TESLİM ETMEYECEĞİZ’
Dernek yöneticisi Feride Akturan da, tarihten bu yana Kürtlerin anadilinin yok edilmek istendiği üzerinde durdu. Anadiller üzerindeki baskıları "insanlık suçu" olarak tanımlayan Akturan, derneklerinin kapatılmasına "Bir halkı asimile etmek istiyorsanız öncelikle o halkın dilini yok edersiniz. Kürtçe eğitim veren okullar mühürlenerek bir kere daha Türkiye Cumhuriyeti Kürtlere karşı olan asimilasyon politikalarını açık bir şekilde ortaya çıkarmıştır” sözleriyle tepki gösterdi.
Çok büyük bedeller vererek açtıkları derneklerini göz göre göre siyasi iktidara teslim etmeyeceklerini söyleyen Akturan, “Yaşamın temelinde dil vardır. Dilsiz bir yaşam ve dilsiz bir tarih olamaz” diyerek faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceklerini vurguladı.