Dünyanın en küçük dayanışma evi

İSTANBUL - 28 metre karelik alanıyla belki de dünyanın en küçük mutfağına sahip olan Balat’taki dayanışma evi Hobit, evsizlere ve çocuklara umut oldu.

İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı tarihi Balat semtinde 8 ay önce 3 katlı bir ev kiralayıp, restore ederek ihtiyaç sahipleri için bir yardım evine dönüştüren Sinem ve Murat Asilcan çifti, “Paylaş ve kurtul, hayat paylaştıkça güzel” sloganıyla çocuklardan evsizlere kadar birçok kişiyi mutlu etti.

Asilcan çifti, başlattıkları proje kapsamında giyilebilir ve kullanılabilir tüm eşyaları alarak “Hobbit House” (Hobit Evi) adını verdikleri bu evden ihtiyaç sahiplerinin almasını sağlıyor. Yine soğuk kış günlerinde ihtiyaç duyan herkese Hobit Evi’nin kapılarını açan Asilcan çifti, bu mekanı imece usulü dayanışma ile çocuk müzesi veya aş evine dönüştürme amacında.

‘AMACIMIZ ÇOCUKLARLA DAYANIŞMAK’

Hobbit House kurucularından ve gönüllü çalışanlarından Murat Asilcan, 8 ay önce projeye nasıl başladıklarını şöyle anlattı: “Hobbit Evi’ni küçük bir kahvaltı evi tasarladığımız için bu adı belirledik. Amacımız mutfaktan kazandığımız gelir ile çocuklar ve evsizlerle dayanışma içinde olmaktı. 8 aydır da sıfır maliyetli “Paylaş kurtul” ile bu projesini sürdürdük. Çocuklara her şeyin ücretsiz olduğu bir ev tasarlamak esas amacımızdı.”

Amaçlarından birinin de geri dönüşüm ile sürdürülebilir yeni dünyanın mümkün olduğunu göstermek olduğunu ifade eden Asilcan, “Çocukların dünyasında gelir adaletsizliğini önleyebilmek mümkün, bu da sivil insanların harekete geçmesi ile olur” dedi.

‘İSTEYEN GÖNÜLLÜ OLABİLİR’

Gecenin herhangi bir saatinde ihtiyaç sahiplerinin kapının önünde bulunan gardıroptan ihtiyaçlarına göre giysi alabildiğini söyleyen Asilcan, yine gün içinde evi olan veya olmayanların ihtiyacı doğrultusunda buradan yemek alabileceğini veya bırakabileceğini belirtti.

Evlerinin temel ihtiyaçlarına değinen Asilcan, “Kullanım dışı ihtiyaç fazlası çocuklara yararı olabilecek eşyadan, CD’ye kadar her şeyi bize getirebilirler. Uzakta olanlar bize askıda yemek de bırakabilir veya gıda erzakları bize yollayabilirler. Mutfağımıza gıda malzemesi getirebilirler” diyerek, yine çalışmalarına katılmak isteyen gönüllülere de çağrıda bulundu.

‘DÜNYANIN EN KÜÇÜK MUTFAĞI BİNLERCE ÇOCUĞA ULAŞIYOR’

Eşiyle birlikte kurdukları bu evin daha da büyümesini uman Sinem Asilcan da, “İlk olarak açık gardırop projemiz var, açık kütüphane, açık iyilik, açık mama vb. her şey açık açık ile başlıyor; çünkü insanların açık bir şekilde iyiliklerini görmesini istiyoruz. Biz burada aracıyız, bir köprü görevi görüyoruz. İnsanlar buraya gelerek kahvaltı yiyerek bize katkı sunuyorlar. Buradan gelen gelir ile ihtiyaçları karşılanıyor” diye konuştu. Üç katlı olmasına rağmen Balat’ın en küçük binasında olduklarını belirten Asilcan, “Dünyanın en küçük mutfağı üç katın toplamı da 28 metre kare, ama bu mutfak ile binlerce çocuğa ulaşıyoruz, onlara umut taşıyoruz. Bu mutfakta çalışanlar gönüllü çalışıyor. Bu mutfağın böyle de güzel bir enerjisi var” dedi.

‘BURASI İŞLETME DEĞİL, DAYANIŞMA EVİ’

Hobbit Evi’nin gönüllülerinden Ayşegül Altınkaya ise, ihtiyaç duyulduğunda günün büyük çoğunluğunu dayanışma içinde olduğunu ifade etti. Nasıl gönüllüler arasına katıldığını “7 ay önce tesadüfen internet üzerinden burayı keşfettim. Burası bir işletme değil, bir dayanışma evi ve ben de günün büyük çoğunluğunu buraya gelen misafirlere çay servisi yaparak, burayı anlatarak dayanışmada bulunuyorum” sözleriyle anlatan Altınkaya, herkesi aralarına katılmaya davet etti.

EVSİZ ŞERAFETTİN’E YUVA OLDU

Hobbit Evi’nin diğer gönüllüsü Şerafettin Denizliyim’in hikayesi ise oldukça dikkat çekici.

23 yaşına kadar sokaklarda kimliksiz ve evsiz bir şekilde yaşayan Denizliyim, Asilcan çifti ile tanışmasının ardından önce kimliği çıkartılmış, ardından ise Hobbit Evi’nin elde ettiği mutfak geliri ile kendisine ev imkanı sağlanmış ve kapının önünde çocuklara tüm gün yiyecekler dağıtmaya başlamış. Denizliyim kendisine “Şero” şeklinde hitap edilmesini isterken, gün boyunca yaptıklarını ise şu şekilde özetledi: “Burada Hobbit bahçesi var ben de burada çocuklara yemek veriyorum, kapıdan geçenlere burayı anlatıyorum, yemek ihtiyacı olanlara yemek veriyorum, şekerleri çocuklara dağıtıyorum, bütün gün bunları yapıyorum.”

ÖĞRETİM GÖREVLİSİ DE GÖNÜLLÜ

Hobbit Evi’ni internet üzerinden fark eden ve ilk defa gelen öğretim görevlisi Gökalp Ceylan da, kurulan bu dayanışma evine dair düşüncelerini “Sivil toplum kuruluşları ve dernekler üzerindeki baskılar artarken, yardımlaşma ve dayanışma amacıyla kurulmuş derneklerin kapatılması korkutucu bir durum. Burasının yaptığı görevi aslında sosyal devletin yapması gerekiyor. Sosyal devletin esamesinin okunmadığı şu günlerde böyle sivil girişimlerin yapılması umut verici bir durum. Bölgede özellikle de mültecilerin çocukları ile birlikte buradan faydalanması umut verici ve bu umudu büyütmeye yardımcı olmaya çalışacağım” diyerek paylaştı.