Rakka yolunda özgürlüğün gözyaşları

RAKKA - Rakka'ya yönelik başlatılan Fırat'ın Gazabı Operasyonu kapsamında köyler bir bir DAİŞ’ten kurtarılırken, Rakkalı kadın ve çocuklar özgürlüğe kavuşmanın gözyaşlarını döktü.

Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) "Fırat'ın Gazabı" adıyla DAİŞ'in başkenti Rakka'ya başlattığı operasyon onuncu gününde köylerin özgürleştirilmesiyle sürüyor. Siluk ve Eyn İsa'dan iki koldan başlayan operasyon, 8'inci gününde Belix Suyu'nda kolların birleşmesiyle ilk aşamayı tamamladı. Operasyonun ilk aşamasında onlarca köy ve mezrası özgürleştirildi, çok sayıda DAİŞ’li öldürüldü, bomba yüklü araç ve motosikletler hedeflerine ulaşmadan imha edildi. Köylerde yaşayan binlerce sivil de DAİŞ’ten kurtarılıp Eyn İsa'nın çevresine yerleştirildi.

KARA ÇARŞAFI SÖKÜP ATTILAR

Özgürleşen köylerden biri olan Hişê'den kurtarılan sivillerin yetiştikleri özgür alandaki mutlulukları gözlerine yansıdı. Özelikle DAİŞ zulmünden en çok etkilenen kadın ve çocukların ağlayarak kurdukları şu cümleler yaşadıkları zulmü ve özgürlüğün tadını ifade etmelerine yetti: "Kara çarşaf giydiriyor, bir yerimizin görünmesini yasaklıyorlardı. İşkence ve tecavüzün hesabı yoktu. 12-14 yaşlarındaki kızlarımızı kendilerine cariye yapıyorlardı. Allah QSD savaşçılarından razı olsun, bizi özgürleştirdiler."

Mutluluklarını gözyaşları içinde anlatan kadınların yaptığı ilk iş ise, üzerlerindeki kara çarşafı sıyırmak oldu. Böylelikle tarih Minbic'te olduğu gibi bir kez daha tekerrür etti ve kara çarşaflar Rakkalı kadınlar içinde tarih oldu.

AKRABALARINI ÖZGÜRLEŞTİRİYORLAR

Öte taraftan Hişê köyünden olan QSD komutanlarından Ebû Heyder de, akrabalarının özgürlük sevincine ortak oldu. 3 yıl önce DAİŞ zulmünden kaynaklı Hişê'den çıkıp QSD'ye katıldığını söyleyen Ebû Heyder, "Ben hamleye katılmaktan ve akrabalarımın özgürleşmesinden kaynaklı çok mutluyum. Halkımıza söz verdik. Rakka'yı da özgürleştireceğiz ve günahsız halkımızı kurtarırken DAİŞ çetelerini de bu kutsal topraklardan söküp atacağız" dedi.

Operasyonda yer alan Rakkalı savaşçılarının tamamı da Ebû Heyder gibi adım adım gelen özgürlükten memnuniyetlerini dile getirdi.