İSTANBUL- Özgür Gündem Gazetesi'nin tutuklu Yayın Danışma Kurulu üyesi yazar Yazar Aslı Erdoğan için bir grup okur, "Aslı Erdoğan Edebiyatı" başlığıyla panel düzenledi. Yazar Bülent Usta, Erdoğan'ın kendisi için önemini "Aslı Erdoğan bir keşiştir benim gözümde" sözleriyle özetledi.
İstanbul Eminönü'nde bulunan Tarih Vakfı'nda kapatılan Özgür Gündem Gazetesi'nin tutuklu Yayın Danışma Kurulu üyesi yazar Aslı Erdoğan için bir grup okur, "Aslı Erdoğan Edebiyatı" başlığıyla panel düzenledi. Moderatörlüğünü yazar Sırma Köksal'ın yaptığı panelde, sırasıyla eleştirmen Jale Parla, yazar Bülent Usta ve akademisyen Hazal Halavut söz alarak konuşma yaptı.
Aslı Erdoğan'a hayran olduğunu anlatan eleştirmen Jale Parla, Aslı Erdoğan'ın "Mucizevi Mandarin" kitabında yer alan, "Yitik Gözün Boşluğunda" adlı öyküden bir bölüm okudu.
'ASLI ERDOĞAN BİR KEŞİŞTİR'
Parla'nın ardından söz alan yazar Bülent Usta da, Aslı Erdoğan'ın en çok şikayet ettiği şeyin okunamamış olmak olduğunu söyledi. Usta,"Yazarlarımızın büyük kısmı okunamamaktan şikayetçi. Bu sorunun iki nedeni olduğunu düşünüyorum. Birincisi edebiyatın piyasalaşması. Edebiyatta da okur yerine müşteri kavramı geldi, eleştirmen yerine kitap tanıtımcısı geldi. Bir diğer nedeni de Türkiye'de okur yazarlığın çok çok az olması. İnsanların okuduğu şeyi anlamamasından kaynaklı" dedi. Aslı Erdoğan'ın edebiyatının görülmesini ve tartışılmasını istediğini söyleyen Usta, "Yaptığınız şeyin görülmesi büyük bir ihtiyaçtır" dedi. Aslı Erdoğan'ın gazete yazarlığından söz eden Usta,"Gazete yazılarında da edebi kimliğinden asla taviz vermediği, romanlarında öykülerinde kulandığı temaları gazete yazılarında da kullandığı görülüyor. Gazete yazılarında kullandığı tema 'yazgı' " dedi. Aslı Erdoğan'ın siyasi biri olduğunu ama siyasetçi olmadığını da anlatan Usta, Aslı Erdoğan'ın kendisi için önemini "Bütün yaşamıyla Aslı Erdoğan bir keşiştir benim gözümde" sözleriyle özetledi.
'ANLATMAK HER ZAMAN TANIKLIK ETMEYE YETMEYEBİLİR'
Usta'nın ardından söz alan son konuşmacı akademisyen Hazal Halavut, tanıklık kavramına vurgu yaptı. "Aslı Erdoğan'ın acı ve tanıklıkla nasıl ilgilendiğini konuşmalıyız. Öncesinde ise edebiyatın acıya tanıklığına eğilmeliyiz" diyen Halavut, Türkiye'de edebiyatın sürekli Olağanüstü Hal (OHAL) ve sıkıyönetim ile baskılandığına dikkat çekti. Halavut, "Anlatmak her zaman tanıklık etmeye yetmeyebilir. Buna örnek olarak 12 Eylül romanları gösterilebilir. Aslı Erdoğan'a gelecek olursak Kabuk Adam'da Aslı, yaşanmayan bir aşkın acısını anlatır. Kabuk Adam, Aslı'nın sonraki metinleri hakkında fikir de verir. Ayrıca söylemeliyim ki tanıklık kavramının da bir tarihi, belli bir literatürü vardır. Tüm tanıklıkların bir de tarihi vardır" ifadelerinde bulundu. Son olarak Aslı Erdoğan'ın edebiyat dünyasındaki konumuna işaret eden Halavut şunları söyledi: "İşkenceyi anlatan edebiyata gelecek olursak işkence, bir öznenin kendi acısına tanıklık etme kapasitesini elinden alınmasıdır. Bu noktada Aslı Erdoğan edebiyatı Türk edebiyatında yapılmamış biricik bir şeyi başarmıştır. Taş Bina kitabında neredeyse hiçbir işkence unsuruna yer vermeden işkence en iyi şekilde anlatılır."
Panel, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.