DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla düzenledikleri eylemin 410’uncu haftasında konuşan Şube Başkanı Raci Bilici, en son Ankara’da görülen ve kendisinden bir daha haber alınamayan Müjgan Ekin’in akıbetini hükümete sordu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, gözaltına kaybedilen, faili meçhul cinayete kurban giden kayıplarının akıbetini sormak amacıyla “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla 410’uncu kez bir araya geldi. Her hafta Koşuyolu Parkı’nda bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde düzenlenen eylem, OHAL kapsamında Diyarbakır Valiliği tarafından getirilen eylem ve etkinlik yasağından dolayı yine İHD Diyarbakır Şubesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. İHD Diyarbakır Şubesi Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, yıllardır bölgede ve ülkede kayıpların bulunması, onurlu bir barışın sağlanması için mücadele ettiklerini belirterek, kayıp yakınlarının insanlığa karşı işlenen suçların açığa çıkması için mücadele ettiklerini vurguladı.

‘MÜJGAN EKİN NEREDE?’

Kayıplar oldukça ülkede insan haklarından söz edilemeyeceğini ifade eden Bilici, “Kayıplar bulunmadıkça ülkeye barış gelmeyecektir. Sürekli taleplerde bulunuyoruz. Son olarak İHD’ye başvuruda bulunan Müjgan Ekin’in ailesi ile birlikte mücadele edeceğiz. Müjgan Ekin bulunana dek mücadele etmeye ve bunu sormaya devam edeceğiz. Siyasi iktidar Ankara’nın göbeğinde kaybolan Müjgan Ekin’in ailesine açıklama yapılması gerekiyor” dedi.

‘TAŞKIN YASAK’I KİM NEREYE GÖTÜRDÜ?’

Bilici, Redhack soruşturması kapsamında 13 gözaltına kalan ve serbest bırakılmasından sonra kendisinden 16 gündür haber alınamayan Taşkın Yasak’ın evine döndüğünü ancak, “Taşkın’ı kim neden nereye götürdü?” diye sordu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Taşkın Yasak’a ilişkin kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiğine işaret eden Bilici, “Taşkın, kimin tarafından götürülmüşse, hangi amaçla götürülmüşse açıklanmalı ki; bir daha insanlar kaybolup, kaçırılmasın. Aile can güvenliğinden dolayı açıklamada bulunmayabilir. Ancak insan hakları savunucularının bunu bilmesi gerekiyor” dedi.

‘ŞİDDET ÇAĞRILARI İLE ÜLKE SORUNLARI ÇÖZÜLEMEZ’

Ülkenin normalleşme sürecine girmesi gerektiğinin altını çizen Bilici, “Normalleşmenin ilk ayağı OHAL’e son verilmesidir. Devamıyla demokratik siyasetin yolu açılmalıdır. Ülkede 6 milyon oy alan ve demokratik yol yöntemler ile siyaset yapan HDP, milletvekilleri, belediye eşbaşkanları ve bütün seçilmişlerin serbest bırakılmalıdır. Düşüncelerinden dolayı tutuklu bulunan bütün insanlar salıverilmelidir. Düşünce ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskılara son verilmeli, basın üzerindeki baskılara son verilmesi gerekiyor. Bütün sorunların demokratik yol ve yöntemler ile çözülmesi gerekiyor. Şiddet çağrıları ile kimse ülke sorunlarını çözemedi. Tarihten ders çıkarılması gereken birçok olay var” diye konuştu.

Konuşma ardından İHD Kayıp Komisyonu üyesi Hasan Yalçın, 1994 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesinin Dilber köyüne gittiği sırada Kocaköy Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltına alınması ardından kendisinden bir daha haber alınamayan Aydın Tekay’ın hikayesini anlattı.

Açıklamanın ardından 5 dakika oturma eylemi yapıldı.