İSTANBUL - Her yılbaşında ihtiyaç sahibi çocukları hediyelerle mutlu etmek amacıyla bir araya gelen Noel Analar ve Babalar Grubu, bu sene Balat’taki çocuklara ulaşarak kahkahalarını paylaşmayı hedefliyor.
Her yılbaşında ihtiyaç sahibi çocukları hediyelerle mutlu etmek amacıyla sosyal medya üzerinden örgütlenip kurulan Noel Analar ve Babalar Grubu, bu yılbaşında İstanbul'un Fatih ilçesinin Balat semtindeki Türk, Kürt, Romen ve mülteci çocuklara ulaşacak. Her yıl Aralık ayında farklı bir ilde hediye kampanyaları düzenleyen grup, 2014 yılbaşında Van'daki depremzede çocuklara, 2015 yılbaşında ise Suruç'ta bulunan mülteci kamplarındaki
en az 500 çocuğa Kollektif Yaşam İnisiyatifi öncülüğünde ulaşmıştı.
Bu yıl da Kollektif Yaşam İnisiyatifi ile ortaklaşarak Balat'daki çocuklara hediyeler dağıtacak olan Noel Analar ve Babalar Grubu, çocuklara destek olmak isteyen herkesi bekliyor. Grup, birkaç haftadır gönüllülerin bağışları ile topladığı oyuncak, giyim eşyası, kırtasiye malzemesi ve şekerleme gibi bir çocuğun ihtiyaç ve özlem duyacağı ne varsa bir araya getirip, çeşitli etkinliklerle Balatlı çocuklara vermeye hazırlanıyor.
TÜRKİYE’NİN HERYERİNDEN DAYANIŞMA GÖSTERİLİYOR
14 kişilik çekirdek kadro ile çalışan ve ellerinin uzandığı her yere ulaşan grupta öğretmenden mimara, tekstilciden bakkala ve tiyatrocuya pek çok meslekten insan yer alıyor. Türkiye'nin hemen hemen bütün illerinden gruba, destek ve dayanışma amacıyla hediyeler gönderiliyor.
‘YAPTIĞIMIZ YARDIM DEĞİL KAMPANYA'
22 Aralık hediyelerin son toplanma günü. 25 Aralık Pazar günü ise toplanan hediyeler yapılacak etkinlikle Balatlı çocuklara verilecek. Gün boyunca çocuklarla resim atölyesi, tiyatro ve oyunlarla bir arada olacak Noel Analar ve Babalar Grubu, “Hohoho biz geldik” diyerek çantalarından çıkan hediyelerle çocukların yüzünde tebessüm olacak. Grup, en az 250 çocuğa ulaşarak, kahkahalarını paylaşmayı hedefliyor. Hediyeler Kadıköy'de küçük bir dükkanda toplanmaya devam ediliyor. Yaptıklarının yardım değil hediye kampanyası olduğunu belirten Noel Analar ve Babalar Grubu’ndan Hazal Uluçay, Elif Arman ve Elif Onur ile kampanyaya ilişkin konuştuk.
‘İSTERDİK CİZRE, SUR VE ŞIRNAK'A GİDELİM'
2013 yılından bu yana kampanyaları ile çocukları mutlu eden grupta yer alan mimar Hazal Uluçay, böyle bir projenin nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle anlattı: “Bir arkadaşımızın çantasına çocuk eşyaları koyup, kapı kapı ihtiyaç sahibi olan çocuklara yılbaşı hediyeleri dağıtmak gibi bir hayali vardı. Onun hayatında Noel Baba figürü çocukluğundan beri kendisine etki etmişti. Onu bizimle paylaştı ve biz de ‘Van’a gidebilir miyiz?’ diye sorduk. Van ve hemen ardından bir sonraki sene de Suruç Mülteci Kampı çalışmasını örgütledik. Bu sene de ülkede çocukların başına gelenler, ülkenin karanlığı, çocuklara yapılan kötülükler, istismar, şiddet, diri diri yakılan çocuklar…Bunların boğuntusu arasında hepimizin şöyle bir araya gelip silkinmeye ihtiyacı vardı. Çünkü ne yapacağımızı bilemez haldeydik. Sosyal medya aracılığıyla arkadaşlarımıza bir çağrıda bulundum. Tekrar bir araya gelip burada bir şeyler yapalım dedim. İsterdik Cizre, Sur, Şırnak’a gidelim ama zamanımız çok dardı. O yüzden biz de İstanbul merkezli bir harekette bulunduk. Balat’ta bir mahalleyi bulduk. Bu mahallede Kürt, Türk Romen, mülteci bir sürü ihtiyaç sahibi çocuk olduğunu öğrendik ve onlar için hediyeler toplamaya başladık.”
‘DAYANIŞMA GÖSTEREN HER İNSAN BU İŞİN ÖZNESİ’
Projenin sosyal medya üzerinden çok fazla karşılık bulduğunu ifade eden Uluçay, kendilerine dayanışma gösteren her insanın bu işin öznesi olduğunu söyledi.“Bir çocuğun ihtiyacı ne ise onu getirin” diyerek çağrıda bulunan Uluçay, mutlu ve bir o kadar da heyecanlı bir şekilde kendileri ile dayanışanlardan örnekler verdi. Uluçay, şunları aktardı: “Bir tanıdığımızdan 300 tane çocuk çorabı geldi. Noel Annelerimizden birinin annesi çocuklar için hırkalar ördü. Asıl Noel Anne oymuş. Bizimle çok güzel bir dayanışma sergiledi. Kadıköy’de yurtta kalan bir kız arkadaşımız ‘Hazal abla belki biz bir şey alamayız ama bütün yurt örgü yapmayı çok seviyoruz. Hepimiz birer tane bere örebiliriz’ dedi. En az 50 tane kız çocuğu beresi gelecek. Dayanışmanın büyüğü küçüğü yok önemli olan el vermek, gönülden vermek. Azı olan daha çok candan veriyor. Bunu gördük bu dayanışmada. Kim bu ülkede çocukların başına gelenlere kahroluyorsa, kim çocukların ayağında bir ayakkabısı olsun diyorsa biz o insanlarla yol yürüyoruz ve beraber bu işi başaracağız.”
‘KENDİMİ KAMPANYAYLA ONARIYORUM’
Bu çalışmanın içine dahil olduğu için kendini mutlu ve şanslı hissedenlerden biri olan tiyatrocu Elif Arman, kendisinin de küçük bir kız çocuğuna sahip olduğunu kaydederek, “O yüzden gerçekten ihtiyaç sahibi olan çocuklara ulaşmak benim annelik tarafımı da aşırı derecede destekleyen bir şey. Sadece kendimi ve çocuğumu değil, onun dışındaki çocukları da düşünebilmek anneliği çok kocaman bir noktaya getiriyor. Ve ben de böyle bir çalışmanın destekçisi oldum. Kendimi aslında bununla onarıyorum.”
Kendilerine destek olan herkese teşekkür eden Arman, uzun zamandır görüşmediği ilkokul öğretmeni ve arkadaşlarının da dayanışma gösterdiklerini söyleyerek, “Umarım sadece biz değil herkes bu tarz işler yapar. Böyle ayakta kalırız; çünkü galiba bundan başka çaremiz yok” dedi.
'GÖRMEZLİKTEN GELDİĞİMİZ HER ÇOCUK KAYBIMIZDIR'
Çevresinde gördüğü herkesin yaşanan karanlık tablodan şikayet ettiğini fakat onu değiştirmek adına bir şey yapmadığının altını çizen sinemacı Elif Onur ise, kendisinin bu projeye katılmasındaki amacın en masum olduklarına inandığı çocuklara bir şey yapmak isteğinden kaynaklandığını söyledi. Çocukların oyuncaklara hakkı olduğunu, sadece karınlarının doyurulmasıyla yetinilmemesi gerektiğini belirten Onur, “Çocuklar şuan olayın en masum parçaları. Görmezlikten geldiğimiz her çocuk bizim kaybımızdır” dedi.