Barış isteyen akademisyenlerin beraatı için Adalet Bakanlığı’na sorulacak

İSTANBUL - “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atıklarından dolayı yargılanan akademisyen Esra Mungan, Meral Camcı, Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy için talep edilen beraat isteği kabul edilmeyerek, Adalet Bakanlığı'ndan yanıt beklenmesine karar verildi.

"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza attıkları için "örgüt propagandası yaptıkları" iddiasıyla yargılanan akademisyenler üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi adliye binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Barış istemek suç değildir” ve “Barış talebimizde ısrarcıyız” pankartının açıldığı açıklamaya HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Belçika, Brüksel Üniversitesi’nden dayanışmak amacıyla gelen akademisyenler, Belçika Parlamentosu’ndan milletvekilleri, İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu ve çok sayıda kişi katıldı.

‘ZORBALARIN MESELESİ KORKUDUR’

Açıklamada ilk olarak konuşan HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, çok sayıda akademisyenin işinden infaz edilmiş şekilde ihraç edildiğini hatırlatarak, “Zorbaların meselesi korkudur. Korktukları için şiddet uyguluyorlar. Onun için biz de korkmayacağız” dedi. Ardından söz alan HDP Milletvekili Hüda Kaya, ülkede yaşanan sıkıntıların dünya vicdanında karşılığını bulduğunu söyleyerek, barış akademisyenleri için yurt dışından gelen yabancı akademisyenlerin göstermiş oldukları dayanışma için teşekkür etti. Kaya, “Biz barıştan, özgürlükten, insanca yaşamaktan vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın küresel barış dayanışması” diye konuştu.

‘BARIŞ TALEBİ OCAK 2016’DAN DAHA ELZEM VE YAKICI’

Barış İçin Akademisyenler tarafından yapılan ortak basın açıklamasında, “Barışın akademisyenlerinden Esra Mungan, Meral Camcı, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya için beraat istiyoruz. Çünkü biliyoruz barış talebi suç sayılamaz ve yargılanamaz. Bugün bu topraklardaki yaşama talebi bu sözü ilk söylediğimiz 2016 Ocak ayından bu yana çok daha elzem, çok daha yakıcı. Hepimizi kavuran bu ateşin içinden intikam çığlıkları ile değil barış ve yaşam sözünü büyüterek çıkabiliriz” denildi. Yapılan açıklamanın ardından yurttaşlar Barış Akademisyenleri’ne destek vermek için adliyeye girdi.

'ÖZGÜRLÜKLER BARIŞ SÜREÇLERİNİN VAZGEÇİLMEZ UNSURLARIDIR'

Brüksel Parlamentosu delegeleri ise yaptıkları konuşmada Mungan, Camcı, Kaya ve Ersoy'la dayanışmak ve barış bildirgesini desteklemek için geldiklerini belirtti. Ülkelerine döndüklerinde Türkiye'de gördüklerini aktaracaklarını söyleyen delegeler, "En önemli iki konu için buradayız. Akademisyenlere özgürlük ve barış sürecinin tekrar başlaması için" dedi. İngiltere ve Brüksel Üniversite'nden gelen akademisyenler de Türkiye'de yürütülen mücadelenin önemine dikkat çekti. Brüksel'de bir üniversitede akademisyenlerle dayanışmak için saygı duruşu yapılacağı ve bu eylemin tüm Belçika'ya yayılmasını beklendiği söylenen konuşmada şu ifadelere yer verildi: Özgürlükler ve insan hakları, bilimin, eğitimin hakikaten de barış süreçlerinin vazgeçilmez unsurlarıdır" denildi. Brüksel Üniversitesi'nin barış imzacılarına iş imkanı sağlayacak kürsüler açılacağı bilgisi de verildi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Duruşmayı, çok sayıda avukat, yabancı heyetler ve insan hakkı savunucusu takip etti. Yapılan kimlik tespiti ile başlayan duruşmada savunma yapan dava avukatlarından Meriç Eyyüpoğlu, “İfade özgürlüğü kapsamında barış talep edilmiş, şiddet içeren bir durum yok. Derhal beraat kararı vermenizi talep ediyoruz” dedi.

Avukatların savunmasının ardından Mahkeme heyeti, Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma iznine dair yanıtın beklenmesine karar vererek, duruşmayı 30 Mart 2017 tarihine erteledi.