ANKARA - Gezi eylemleri sırasında Ethem Sarısülük’ü öldüren polis Ahmet Şahbaz’a verilen 10 bin TL para cezasına itiraz eden Ethem’in Ankara’daki arkadaşları, “Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek” dedi ve adaleti sağlamak için mücadele etme sözü verdi.
Gezi eylemleri sırasında polis Ahmet Şahbaz tarafından Ankara Kızılay Meydanı’nda öldürülen Ethem Sarısülük için açılan dava sonuçlandı. Mahkeme, polis Şahbaz’a 10 bin 100 TL para cezası verilmesine karar verdi. Ethem’in Ankara’daki arkadaşları verilen karara dihaber aracılığıyla tepki gösterdi.
Murat Can Çoban, Ankara'da bir dönem geleneksel hale gelen, Torba Yasa eylemlerinde, 2010 yılında Ethem’le tanıştıklarını aktardı. Çoban, arkadaşı Ethem’i “İşçi haklarını iyi bilen emek savunucusuydu, sosyalist bir arkadaşımızdı. O hayallerimizi süsleyen kahramanlar gibiydi. Demir pençeli elleri olan koca yürekli biriydi; en cesurumuzdu” diye anlattı.
Çoban, 10 Ekim Ankara katliamında yaşamını yitiren İsmail Kızılçay’ın da Ethem’in yakın arkadaşı olduğunu söyledi ve Ethem’in ölüm haberini Kızılçay’dan aldığını, sesi titreyerek anlattı.
‘MAHŞERE KALMAYACAK, HESABINI SORACAĞIZ’
Çoban, 3 yıl süren mahkeme sürecinin her anında tanıklık etti. Toplumun tepkisi ne kadar güçlüyse mahkemelerden de o kadar toplumun lehine kararlar çıktığını söyleyen Çoban, “Devlet son dönemlerde bizim üzerimizdeki baskıyı artırdı. Mahkeme salonları kalabalık olmadı. Devletin iktidarını kaybetme korkusu, polisleri ödüllendirmesine yol açtı. 10 bin 100 TL bu polise ödüldür. Ama biz bitti demeden de bu dava bitmeyecek. Mahşere de kalmayacak, hesabını soracağız” diye konuştu.
Eren Aziz ise Ethem ile bir süre ev arkadaşlığı yaptı ve Ankara’da çeşitli kültür sanat faaliyetleri yürüttü. Aziz, arkadaşı Ethem’i “Muhalif bir ailede doğmasından kaynaklı bilinçli biriydi. Ethem, müthiş yardımsever ve paylaşımcıydı. Asla eve boş gelmez, parası olmasa dahi bir yerlerden bulur eli dolu gelirdi! Bir de herhangi bir iş yapılacaksa ilk önce o giderdi. Mükemmeliyetçi bir kişiliği vardı. Gözü kara bir arkadaştı. Kavgadan kaçmazdı” sözleriyle anlattı.
‘MUHAREBE GİBİYDİ’
Ethem’in vurulmasının ardından hastaneye kaldırıldığı anları anlatan Aziz, “Hemen hastaneye gittik. O ana kadar silahla vurulduğunu düşünmedik, plastik mermi ya da gaz bombası sanıyorduk. Sonra her şeyi öğrendik, Ethem polis tarafından vurulmuştu” dedi.
‘DEVLETİN ADALETİNDEN UMUDUMUZ YOK’
Aziz, mahkeme kararanı şaşırmadığını söyledi. Devletin vereceği adaletten hiç bir şey ummadıklarını söyleyen Aziz: “Mahkemelere gidiyorsak, o adaletsizliği, çürümüşlüğü teşhir etmek içindir. Yoksa biz mahkemelerden adalet beklemiyoruz. Devletin adaletinden bir beklentimiz olmadı. Devlet zaten buydu yeni bir durum da değil. Çok fazla kamuoyu baskısından kaynaklı bu kadar uzattılar. Yoksa bunu bile yapmazlardı. Aksaray’a taşınma sebebi de zaten bu kararı almaktı.”
Faşist yönetimlerin en güçsüz olduğu zamanlarda her zaman halka saldırma yolu seçtiğini ifade eden Aziz, “Bizim gibi insanlar, haklarını ararken çelik yeleğe, zırhlı araçlara ihtiyaç duymaz. Koskoca Saraylar inşa etmez, onun için de kendini korumaz. Bu sistemde gerçekten güvenlik güçleri yetiştirmiyorlar. Birer katil yaratıyor. Yıllardır böyle oldu. Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz gibi bir çok örnek var. Bu kadar göz önünde işlenen suçlarda bile zanlı tutuklanmıyor. Eğer tutuklanmazsa yine katletmeye devam edecekler. Bizim özsavunmamızı yaratmamız lazım. Başka türlü bu süreçler atlatılamaz” diye konuştu.
ETHEM’İN BIRAKTIĞI YERDEN…
Ethem’in Ankara’dan bir başka arkadaşı Sevinç Koçak ise, Ethem’in vurulduğu yere Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek tarafından “Değerli Türk polisi Ankara sizinle gurur duyuyor” yazılı pankartı astırdığını anımsattı. Koçak, şöyle devam etti: “O zaman Başbakan olan Erdoğan da polisin katlettiği canlarımız için, ‘Polise talimatı ben verdim’ dedi. Katilin avukatı Uğur Ceyhan, ‘Yürekleri yetiyorsa Başbakanımızı şikâyet ederler’ dedi. Ve vurulma anı görüntülerle ayan beyan ortada olduğu halde katilin özenle korunduğu davanın sonucunda katil polis 10 bin 100 TL para cezasıyla ödüllendirildi.”
Bu kararlarla, polise “siz öldürün, biz koruruz” mesajı verildiğini söyleyen Koçak, “Ethem’le birlikte bir parçamız düştü ama her birimizde de Ethem’den bir parça kaldı. Bıraktığı yerden devam etmek sözümüzdür, inatla ve inançla” diye ekledi.