BATMAN - MHD’nin kapatılmasına ilişkin konuşan Batman Şube Eşbaşkanı Mesut Aydın, devleti uluslararası arenada çok zor duruma düşüren Cizre raporunu hazırladıkları için bu kararın verildiğini, ancak bir mühürle mücadelenin bitmeyeceğini söyledi.
İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla kapatılan dernekler arasında yer alan Mezopotamya Hukukçular Derneği’nin (MHD) Batman Şubesi de mühürlendi. Kapatılma kararına ilişkin konuşan MHD Batman Şubesi Eşbaşkanı avukat Mesut Aydın, Cizre, Silopi, İdil, Şırnak, Yüksekova, Sur ve Silvan gibi birçok yerde yoğun savaşların yaşandığını hatırlatarak, “Bu süreçte savcıların ve devletin yapması gereken işleri MHD ve ÖHD olarak biz üstlendik. Bu süreç zarfında savaşın yaşandığı yerlere giderek ve kişilerle bire bir görüşme yaparak raporlar hazırladık” dedi.
‘BUGÜN YAŞANANLAR 90’LI YILLARDAN FARKLI DEĞİL’
OHAL süreci ile birlikte bölgede yaşanan savaşı aratmayacak hak ihlallerinin yaşandığını ve bu sürecin devlet aklının 90’lı yıllarda olduğu gibi hareket ettiğinin göstergesi olduğunu ifade eden Aydın, “Hak odaklı çalışan derneklerin böyle bir uygulamaya tabi tutulacağını bekliyorduk. 15 Temmuz darbe girişimi ve ardından ilan edilen OHAL ile birlikte yaşananlar savaş sürecini aratır bir duruma geldi. Bu süreçte çok hak ihlali yaşandı. Gözaltında işkence ve uzun gözaltıların yaşanması aslında devlet aklının 90’lı yıllardan çok farkı olmadığının göstergesidir” diye konuştu.
‘RAPORLARIMIZ DEVLETİ ZOR DURUMDA BIRAKTI’
MHD’nin kurulduğu dönemden hemen sonra bölgede yoğun bir savaşın başladığına dikkat çeken Aydın, şunları aktardı: “Cizre’de, İdil’de, Silopi’de, Şırnak’ta, Sur’da kentleri tahrip eden, bugün hala binlerce insanın göç etmesine sebep olan ve onlarca insan hakkı ihlalinin olduğu bir süreç yaşandı. Bu süreçte savcılığın, devletin yapması gerektiğini bizler yaptık. Savaşın yaşandığı yerlere giderek ve kişilerle bire bir görüşme yaparak bir raporlaştırma çalışmamız oldu. Bu rapora yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Yaptığımız bu raporları hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunun bilgisine sunduk. Bu rapor çalışmamızla birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti uluslararası arenada çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldı.”
‘NEDENİ CİZRE RAPORU’
MHD ve diğer muhalif kurumlara yapılan müdahalenin tüm muhalif kesimlerin susturulması ve baskı altına alınması politikasının bir parçası olduğunun altını çizen Aydın, bu baskının hukuk alanına sıçramasının nedeninin Cizre’de hazırlanan ve devleti uluslararası kamuoyunda zorlayan raporlar olduğunu ifade etti.
‘HUKUK MÜCADELESİ SÜRECEKTİR’
MHD ve ÖHD olarak bütün çalışmalarını kişilerle görüşerek yaptıklarının altını çizen Aydın, “Cizre, Sur, Silvan raporlarının hiçbiri masa başında hazırlanmış bir rapor değildir. Bu raporlar alanda kişilerle yaptığımız görüşmeler sonrası hazırlanan raporlardır ve devlet bunu gözden kaçırıyor. Bir derneğin kapısına mühür vurulması mücadeleyi bitirmeye yetmez. Yürütülen hukuk mücadelesini dört duvar arasında sınırlı zannetme yanlışına düşüyorlar. Bu mücadele devam edecektir” diye konuştu.