IĞDIR - DAİŞ tarafından yakılarak öldürüldüğü iddia edilen askerlerden Seftar Taş’ın babası Aydın Taş, 16 aydır hiçbir yetkilinin kaçırılan oğullarıyla ilgilenmesinden yakındı. Ankara’ya her gidişinde eli boş döndüğünü belirten baba Taş, ‘Bir gelişme olursa ya da bir şey öğrenirsek sizi bilgilendireceğiz’ denilerek sürekli oyalandığını anlattı.
DAİŞ’in elinde rehin bulunan ve Türk askeri oldukları iddia edilen iki kişiyi infaz ettiği görüntüleri paylaşması sonrasının yankıları devam ederken, bu askerlerden biri olduğu ileri sürülen 22 yaşındaki Seftar Taş’ın Iğdır’da yaşayan ailesi 2 gündür yetkililerden açıklama bekliyor. Kilis’te bulunan Şehit Mehmet Hudut Karakolu’nda askerlik yaparken, 1 Eylül 2015 günü DAİŞ tarafından kaçırılan Taş’tan o günden sonra haber alınamamıştı.
‘16 AYDIR SORAN YOK’
Kaçırılan oğluna dair bugüne kadar kendileriyle tek bir bilgi dahi paylaşılmadığını söyleyen baba Aydın Taş, kamuoyunun da geçmişteki ilgisizliğinden yakındı. Baba Taş, maruz kaldıkları o ilgisizliğe şu sözlerle tepki gösterdi: “16 aydır niye kimse bizi sormuyor? Perişan olduk, her gün ölüyüz zaten. Bizim durumumuz ortada, her gün bir yerden belki oğlumla ilgili bir haber gelir diye bekledik. Ama kimse bizi sormadı. 16 aydır birkaç gazeteciden başka bizim halimizi soran olmadı. Eğer gazeteciler çok gelselerdi ve bunu gündem yapsalardı belki durum böyle olmazdı. Ama kimse gelmediği gibi dünden bu yana yüzü aşkın gazeteci beni aradı. Ben de konuşmayacağım dedim onlara. Çünkü vaktinde kimse bizi sormuyordu.”
'2 KEZ BAKANLIĞA GİTTİM, ELİ BOŞ DÖNDÜM'
Oğlunun akıbetini öğrenmek için iki kez İçişleri Bakanlığı’na gittiğini, ama eli boş döndüğünü dile getiren baba Taş, “İçişleri Bakanlığı’ndan yetkililerle görüştüm ama bir sonuç çıkmadı. Bana ‘Bir gelişme olursa ya da bir şey öğrenirsek sizi bilgilendireceğiz’ dediler. Başka nereye gidebilirim ki?” diye sordu.
Baba Taş, devlet yetkilileri kendisiyle ilgilenmez iken, sadece HDP Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman’ın Meclis’te konuyu gündeme getirdiğini ve soru önergesi verdiğini ifade etti. Ancak ona da cevap verilmediğini hatırlatan baba, yayınlanan görüntüler sonrası dün yine İlçe Jandarma Karakolu’na gittiğini, ancak yine bir şey öğrenemediğini belirtti.
‘BİR AÇIKLAMA BEKLİYORUZ’
DAİŞ tarafından paylaşılan ve oğlu Seftar’e ait olduğu iddia edilen görüntünün gerçek olup olmadığı konusunda bilgiye sahip olmadıklarını söyleyen Taş, yetkililerden bir açıklama beklediğini dile getirdi. Baba Taş, “Videoların gerçek olmaması için dua ediyoruz. Durumu öğrenince ailecek bir kez daha perişan olduk. Biz de bir haber bekliyoruz. Haberi duyulması üzerine eşim baygınlık geçirdi. Olumlu ya da olumsuz bir yetkilide bizim eve gelmedi. En azından bir açıklama yapılsa biz de rahatlarız. Bu durum işkence gibi geliyor” diye konuştu.
Adıyaman: Hükümet bir çaba sarf etmedi
Kaçırıldığı günden bu yana Seftar Taş için girişimlerde bulunan HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman ise, “Milli Savunma Bakanlığı’na bir yıl önce Seftar’ın durumu için soru önergesi verdim ama aradan geçen bir yıla halen ne bana nede aileye bir geri dönüş sağlandı. Meclis kürsüsünde de farklı tarihlerde bu konuyu gündeme taşıdım. Bir çaba sarf ettiklerine dair de bir açıklama yapılmadı. En son ise 15 gün önce yüz yüze Milli Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı’yla görüştüm. İçişleri Bakanı Soylu bana kartvizitini de vererek konuyla yakından ilgileneceğini söyledi. Hatta bize ya da aileye ulaşan bir bilgi halinde kendilerine de direk söylenmesini istediler. Milli Savunma Bakanı da aynı şekilde ilgilendi ama onlardan da şuana kadar bir cevap gelmedi. Askerlerin kurtarılması için hükümetin bir çaba sarf ettiğini söyleyemeyiz” dedi.
PATRON ÇOCUKLARI OLSAYDI…
Adıyaman, kayıp askerler konusunda AK Parti mantalitesinin ‘Biz para ödüyoruz o zaman birileri ölmeli’ olduğunu da söyledi.
Bu noktada ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kanımızın dökülmesi gerekir. Kan dökülmeden toprak vatan olmuyor” sözlerini hatırlatan Adıyaman, “İyi de Suriye’yi işgal ederek mi vatan yapacaksınız? Burada ulusal ve uluslararası hukuk da ayaklar altına alınıyor. Bunlar para verdiklerini söylüyorlar ve bu anlayışa göre birileri ölmeli. Bunlara göre ölecek kişiler de Kürt ve Türk anaların gariban çocukları ölmeli. Bu savaşta gariban ailelerin çocukları ölüyor. Ya paraya ihtiyacı olduğu için askerlik yapan ya da zorunlu olarak askere giden anaların çocukları ölüyor bu savaşta. Savaşta sadece kendi çocukları ve patron çocukları ölmüyor. Çünkü onlar da para var. Eğer Sefter ve Konyalı arkadaşı yerinde patronların çocukları olsaydı 300 çeteciyi onlarla takas eder ve çoktan kurtarılmışlardı” diye konuştu.