İSTANBUL- “Partili Cumhurbaşkanlığı” esas alan anayasa değişikliği paketine tepki gösteren İstanbullu yurttaşlar, “Ölen askerler, polisler onların umrunda değil. Bizi rahat bıraksın yeter. Bir vucüt istenilen kalıba sokulmaz. Bu gömlek bir yerden sonra patlayacak. İsmini ne koyarsanız koyun yürümeyen bir sistemi yürütemezsiniz” dedi.
AK Parti ve MHP’nin “Milli birlik” ekseninde hazırladıkları yeni anayasa metni, TBMM Alt Komisyonu’na sunuldu. Metinde en çok dikkat çeken ise, "Partili cumhurbaşkanlığı" sistemi oldu. İstanbul'da yaşayan yurttaşlar, "Partili cumhurbaşkanlığı" sistemini değerlendirdi.
Müzisyen Nurullah Demirci, MHP ile AK Parti'nin ortak hareket etmesinden endişe duyan yurttaşlardan. Demirci, "Erdoğan, başkanlık yaptığı zaman nasıl olur bilemiyorum. Bana göre Erdoğan'la dış ülkeler anlaşmalıdır ve ülkede oyunlar dönüyor.Normalde bir cumhurbaşkanının tarafsız olması gerekirken Erdoğan, kalkıyor kendi partisini kolluyor. Başkanlık sisteminde Allah bilir ne olur? İster istemez Kürtler de kendini yalnız hissediyor. Tüm bunlardan dolayı ben bu gelişmeyi iyi görmüyorum" dedi.
‘HALKI DİNLEDİKLERİ YOK ZATEN’
İşsiz olan Ercan Şimşek de, "Partili cumhurbaşkanlığı"nın Kürt halkının yararına olmayacağını düşünenlerden. Şimdiye kadar hep zulüm ve sömürü altında yaşayan bir halk gerçekliği olduğunu kaydeden Şimşek, şunları aktardı: “Başkanlık çalışmaları ise Kürtleri tamamen bitirmektir.Olağanüstü Hal'in (OHAL) amacı da buydu." dedi. Bir diğer işsiz yurttaş Şerwan Yılmaz ise, hükümetin ve Erdoğan'ın halkı denlemeyip kendi ajandasını uyguladığına dikkat çekti. "Erdoğan zaten başbakan iken de ülkeyi yönetiyordu, şimdi Cumhurbaşkanı yine yönetiyor” diyen Yılmaz, “Kimsenin görüşünü aldığı yok. Gariban aynı olacak fakir fakirliğine devam edecek. Hırsız olan hırsızlığa devam edecek. Değişen birşey olmayacak. Hakkını savunan, konuşmaya çalışan zindanlarda çürüyecek, dayak yiyecek ve zulüm görecek. Başkanlık kendi menfaatleri için olacak” şeklinde konuştu.
‘ÖLEN ASKER VE POLİS UMURLARINDA DEĞİL’
Başkanlık sistemi ile uğraşılacağına ekonominin düzeltilmesi için çaba sarf etmeye çağıran Yılmaz, şöyle devam etti: “Ölen askerler oluyor polisler oluyor ama onların umrunda değil. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Başkan da olsa bize bir faydası yok.Bizi rahat bıraksın yeter, çöp toplar kendimize bakarız yeter ki bizim yakamızı bıraksın."
‘ADI NE OLURSA OLSUN HALKA BİR YARARI OLMAYACAK’
Tiyatrocu Kemal Ural, meselenin başkanlık değil sistem olduğunu söyledi. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana bir sistem sorunu olduğunu dile getiren Ural, “Oligarşik olan ve kendisinden olmayan tüm kesimi yok sayan bir sistem var. Herşeyin bu sistemi değiştirmekle başlayacağını düşünüyorum" dedi. Ural, adı ne olursa olsun AK Parti ve MHP'nin kurguladığı sistemden Türkiye'deki halklara, emekçi kesime ve demokratlara bir yarar gelmeyeceğini söyledi.
‘BU GÖMLEK BİR YERDEN SONRA PATLAYACAK’
Türkiye'nin böyle bir sistemle içine kapanık bir ülke haline dönüşeceğini kaydeden Ural, Türkiye'nin küreselleşen dünyada kendine yer bulamadığı için giderek daha geri bir ülke durumuna geldiğini kaydetti. Ural, "Recep Tayyip Erdoğan içindeki bu padişahlık sevdasını MHP ile kurdukları koalisyonla hayata geçireceklerini düşünüyor. Bir vucüt istenilen kalıba sokulmaz ve tarih geriye doğru götürülemez. Bu gömlek bir yerden sonra patlayacak. Yani ismini ne koyarsanız koyun yürümeyen bir sistemi yürütemezsiniz" değerlendirmesinde bulundu.
Ülkede iç barışın hiçbir zaman tesis edilemediğini aktaran Ural, Türkiye'de hep ezilen bir kesim olduğunu ve iç barışın Erdoğan ile sağlanamayacağını vurguladı. Ural, şöyle devam etti. "Tüm sistemin değişmesiyle barış ortamı sağlanır. Yönetimin aynı olduğu, sömürenlerin aynı olduğu sadece isimlerin değiştiği bir sistemin kimseye faydası olmayacak. Aksine daha kaotik bir sürece götürür.
Sağlık emekçisi Ayşe Türk de, tek bir kişinin idareciliğini doğru bulmadığını belirtti. Günlük hayatta bile yer yer insanların birbirine danıştıklarına değinen Türk, tek kişi yönetiminin sakıncalarına dikkat çekti.Türk,"Bir kişi, ülkeyi ilgilendiren bütün mevzularda kendi başına karar verecek. Bunları ele geçirip 'Sadece ben karar vereceğim' diyor. Tabiki bu sağlıklı birşey değil. Her konuda hem kendisine hem herkese zarar verecektir" dedi.