ŞIRNAK - Moloz yığınları arasında kah yürüyen kah bir taşın üstüne oturup gözyaşı döken Şırnaklı Halime adında yaşı ilerlemiş bir kadın anlatıyor: “Kobanê bile DAİŞ saldırıları karşısında bu kadar yıkılmadı.”
Şırnak’ğın etrafında Gabar ve Cudi dağlarının eteğini sis bulutuna kent içinde moloz yığının tozu karışıyor. Cumhuriyet Mahallesi’nde tek tük kalmış hazarlı binaların önünde ilerlemiş yaşın verdiği kesik kesik soluklarla kah yürüyen kah dinlenen Halime adında bir kadın, gözyaşlarına karışan kelimelerle yıkımı özetliyor: “Kobanê bile DAİŞ saldırıları karşısında bu kadar yıkılmadı.”
Yasak sırasında Silopi’ye göç eden Halime teyze, kısmi yasağın kalmasının ardından iki torunu ve bir kızıyla soluğu yeniden ayakta kalabilmiş evinde alıyor. Eliyle sesi gelen buldozerleri gösteren Halime teyze, şunları dile getiriyor: “Bu koca şehirde evler, dükkanlar vardı. Her şeyimiz vardı. Gençler gidip o dükkanlarda çalışırdı, şimdi sadece onlar yıkılmadı gençlerin işleri de gitti. Gençlerimiz işsizlikten İstanbul yollarına düştü.”
EN ÇOK SESİZLİK ÜZÜYOR
Yıkılan kente değil, insanların sessizliğine yakınan Halime teyze, aylarca çadırlarda kalanların sonunda çadırlarının da söküldüğünü hatırlatıyor. Sessizlik ve dayanışma eksikliğini dile getiriyor Halime teyze.
YIKIMA KARŞI DİRENİYOR
Cumhuriyet Mahallesinde yıkıma karşı tek başına direnen Hacı Abdullah, yüzünde birikmiş yılların yorgunluğu ile böyle bir acıyı görmeyi kaldıramadığını, dile getiriyor.
Hacı Abdullah, evlerini yıkmak için ekiplerin geldiğini ancak kendilerinin izin vermediğini daha sonra da avukatlar aracılığıyla Mardin Bölge İdari Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurmak amacıyla başvurduğunu anlatıyor. Tüm bu yaşananlara rağmen yine bir tek evinin avlusunda nefes aldığını vurgulayan Hacı Abdullah, sağlığı için yasaklanmış tütünü aralıksız çekiyor.
MOLOZLAR ARASINDA OYUNCAK
Yaşananlara anlam veremeyen çocuklar ise, molozlar arasında çıkan eski oyuncakların buruk sevincini yaşıyor. Park, sokak, cadde, ev, işyeri… hepsinin yerine moloz tarlası olmuş çocukların oyun alanı. Yaşı biraz daha büyük çocuklar ise oyunu bırakıp molozlar arasında çıkarabildikleri demirlerden para kazanmanın telaşı içinde…
DEVRİLEN KEPÇEYE ‘OH’ ÇEKİLİR!
Kimin evini, kimin umutlarını kimisinin hayallerini aradığı molozların arasında 5 katlı bir binanın yıkımın sürdüren buldozerin üzerine çöküyor bina. Ellerinde uzun namlulu silahlarla bir koşuşturma bir yandan da elini havaya kaldırıp tanrıya dua eden yaşlı yaşlı insanlar: “Oh olsun” diyor.
YIKIK KENTİN TEPESİNDE DİKİLİ BAYRAK
Günlerdir insanların gide-gele patika yollar oluşturduğu molozlar arasından ağır aksam yürüyen yaşlı bir amca, duruyor etrafına bakıyor sonra da molozların tepesine dikilmiş Türk bayrağına bakakalıyor…