DİYARBAKIR - Bölge kentlerinden 52 sivil toplum örgütü ve çok sayıda ismin katılımıyla oluşturulan Toplumsal Barış Ağı, tarafların savaşı sonlandırıp bir araya gelmesi yönünde çalışmalara başladı. Eşitlikçi ve Çoğulcu Demokrasi Ağı Sözcüsü Mehmet Vural, “Amacımız bölge ve batıdaki sivil toplum örgütleri arasında empati köprüsünü kurmaktır” dedi.
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından yürütülen "Eşitlikçi ve Çoğulcu Demokrasi Ağı" projesi çerçevesinde bölge illerinde 52 sivil toplum ve meslek örgütleri ile kanaat önderleri 24 Aralık’ta Diyarbakır’da biraraya gelerek, proje çerçevesinde oluşturulan "Toplumsal Barış Ağı" hazırlanan savaşı sonlandırıp çözüm sağlanması deklarasyonunu kamuoyu ile paylaşmıştı. DİTAM Başkan Yardımcısı ve Ağ Sözcüsü Mehmet Vural, 52 sivil toplum örgütü ve 25 kişiden oluşan önemli şahsiyetle beraber Türkiye’de 2 yıldır süren çatışma ve şiddet çatışma ortamının nasıl sonlandırılacağı, taraflara çağrı ve daha adil yaşanabilir bir barış için bir araya geldiklerini söyledi. Batıdaki güçlerle nasıl bir diyalog ve empati kurmak gibi ve amaçları da olduğunu belirten Vural, 200’e yakın bir ağ oluşturmasını hedeflediklerini ifade etti.
‘AMACIMIZ KÖPRÜ KURMAK’
“Bölge ve batı arasında bir empati köprüsünü kurmayı amaçlıyoruz” diyen Vural, şöyle devam etti: “Son iki yılda toplum arasında ciddi bir kirli savaş yürütülüyor. Resmi açıklamalara baktığımızda 10-12 bine yakın insanın yaşamını yitirmesi ya da 7 bin bile olsa bu ciddi bir rakamdır. Burada kazanan taraf yoktur. Bu ölümler arasında çoğunluk kadın ve çocuktur. Bizim derdimiz tarafları aklıselime davet etmektir. Silahı ve çatışmayı nasıl ortadan kaldırabiliriz anlamında da ciddi bir amacımız vardır. Bugün Türkiye’de görünen manzara da bunları ortadan kaldırmak zor gibi görünüyor, ama deneyeceğiz ve amaçlayacağız.”
Darbe girişimi sonrası OHAL uygulamasıyla beraber çok ciddi hak ihlallerin yaşandığına dikkat çeken Vural, “Bununla beraber birçok sivil toplum kurumu kapatılarak men edildi. Var olan sivil toplum örgütleri de sindirilmeye çalışılıyor. Bu açık ve görünen örneklerdendir. Buna rağmen biz diyoruz sivil toplum örgütlerinin ve aydınların bir söz söylemesi gerekiyor. Bu kavgayı, şiddeti ve savaş ortamını devam ettirmeye yönelik değil, tamamıyla aklıselime davet etmek ve bu ateşi söndürmektir” ifadelerini kullandı.
‘YAKMAKLA, YIKMAKLA VE YOK ETMEKLE OLMAZ’
Çözüm sürecinden bu yana her iki tarafın üzerlerine düşen görevi yerine getirmediğini savunan Vural, “Ama şu bir gerçekliktir, zararın neresinden dönülürse kardır. Ne kadar insanın hayatını kurtarabilsek ve şiddetten uzak kalırsak kardayız. 30 yıldan fazladır süren bu savaşı artık sonlandırmak gerekir. Bunun sadece yıkmakla, yakmakla ve yok etmekle olmayacağı kesin. Eni sonu aklıselim galip gelecek ve bazı görüşmeler olacak. Birisi az karlı birisi çok karlı çıktı sorunu değildir. Savaşı sonlandırıp sonradan taraflar oturup konuşulur ve siyasi zeminde anlaşma yapılır ancak bunlar ayrı şeyler. Ama bunun için bir an önce savaşın sonlandırılması lazım. İnsan hayatının sıradan ucuz olmadığını bilmek lazım. Yılda binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olan savaşta dünya kadar da maddi zarar veriliyor. Bunun için bir an önce savaş ve silahların devre dışı bırakılması fikrini savunmaktayız” diye anlattı.
‘TÜM BAĞLAR KOPAR’
Son aylarda HDP, DBP ve sivil toplum örgütlerine yönelik düzenlenen siyasi operasyonlarla parti eşbaşkanlarından üyelerine kadar gözaltına alınıp tutuklamasına da değinen Vural, “Legal siyasi partilere bu kadar saldırı kabul edilemezdir. Partiler tamamen hedef alınırsa bunun adı ‘terörle mücadele’ değildir. Bunun adı sindirmedir. Sindirmeyle artık insanlar yok etmekle çözüm olmaz. Sonuçta 6 milyon seçmenin oyunu alan bir partidir. Bir bütün olarak bir parti ortadan kaldırılmak isteniyorsa bunlar demokratik siyaset yöntemi değildir. Bu daha da çözümün önünü tıkatır. Hepimiz çok açık biliyoruz operasyonlarla karşı karşıya kalan parti çözüm sürecinde arabulucu bir heyetti. Arabulucuları ortadan kaldırırsan bütün bağları koparmış olursunuz. En azından bu arabulucuyu yaşatmak lazım ki bu devam edebilsin” dedi.
‘ÇÖZÜM TARAFLARIN KONUŞMASIDIR’
Vural, son olarak Avrupa Birliği ile beraber yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi vererek, Avrupa ve diğer dış kamuoyuna çözüm çağrıları yaptıklarını aktardı. Vural, “Son olarak tek çözüm noktası adil ve kalıcı bir toplumsal barışı ve savaşı sonlandırıp tarafların konuşmasıdır” diye hatırlattı.