Aslı Erdoğan: Savunmamı ‘hukuk varmış’ gibi yapacağım

İSTANBUL - İlk kez hakim karşısına çıkan tutuklu yazar Aslı Erdoğan, "Savunmamı ‘hukuk varmış’ gibi yapacağım" sözleriyle başladığı savunmasında, "Hukuk ilkeleri çiğneniyor. Ortaçağ engizisyonun dışa vurumudur. 'Ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanan ilk kadın edebiyatçı olarak tarihe geçtim" dedi.

Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin tutuklu Yayın Danışma Kurulu üyesi yazar Aslı Erdoğan, "Örgüt üyeliği" iddiasıyla yargılandığı davada hakim karşısına çıktı. Çağlayan'da bulunan İstanbul 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya ve Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya "Araç ve personel yokluğu" gerekçesiyle duruşmaya getirilmedi. Erdoğan'ın müdafiliğini avukatlar Erdal Doğan, Özcan Kılıç ve Ayse Acinikli yaptı.

Savunmasında hukukun sindirme aracına dönüştüğünü belirten Erdoğan, iddianamenin boş ve tutarsız olduğunu söyledi. Aslı Erdoğan'ın 12 sayfalık yazılı savunmasından satır başları şöyle:

“Hukukun sindirme aracına dönüştüğünü görüyorum. Savunmamı ‘hukuk varmış’ gibi yapacağım. Burada bir salon dolusu hukukçuya hukuku anlatacak değilim. Adaleti savunmak sizin göreviniz. Hukuk, sadece devleti ve siyasetçileri savunamaz. Özgür Gündem gazetesi izinli, sarı basın kartı, turkuaz dağıtım tarafından dağıtımı yapılan bir gazete. Yasal bir gazetede, sembolik danışma kurulu üyesiyiz. Danışma kurulu 5 yılda bir kez toplanmamış, bir tek karar alınmamıştır. Hukuk ilkeleri çiğneniyor. Sekiz kitap, yüzlerce yazının içinden birkaç kelimenin cımbızla seçilmesi, bir Ortaçağ engizisyonun dışa vurumudur. Duygular acı, saygı vicdan edebiyattır. Vicdansız adalet olmayacağına göre...

SOMUT TEK DELİL KÜNYEDEKİ ADIM

Bir edebiyatçının kendini gerçekleştirdiği yer kitaplarıdır. Notlarım, yazılarım kriminal malzeme olarak aylardır polisin elinde. Boş ve tutarsız bir iddianame... 'Örgüt üyeliği' adına somut delil tek şey künyede adımın olması. Savaş karşıtı anti militarist olduğumu hep dile getirdim. 18 yıldır tek yazıma dava açılmadığı gibi slogancı bir yazar asla olmadım. İşkence ve cezaevlerini hep yazdım. Bu yaptığım ile KCK’ye üye olmuşsam bugüne kadar kitaplarıma girip çıkan örgüt kalmamıştır.

Özgür Gündem gibi yayınlara hala ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Kürtlerin gerçeğini yazmayan ana akıma alternatif doğdu. Çok sayıda köşe yazarı oldu AKP’li Muhsin Kızılkaya ve Mehmet Metiner gibi. 2013-2014’te KCK yöneticileri ile yapılan röportajlar ve açıklamalar ana akımda yer aldı. Danışma kurulunun herhangi bir konuda gazete hakkında karar yetkisi yoktur. Mahlasla yazılan yazılardan haberdar değilim.

MÜEBBET İLE YARGILANAN İLK KADIN EDEBİYATÇI OLDUM

Bu yüzyılda, idam yerine düzenlenmiş 'ağırlaştırılmış müebbet' ile yargılanan ilk kadın edebiyatçı olarak tarihe geçtim. Bana bu suçu isnat edenler güneş sistemini görmeden kara deliği bulduğunu sananlardır. Bir gazetenin uzaktan kumanda edilmesi mantıksız ve imkânsızdır. Kimseden emir ve talimat almadım vermedim. Susturulan gazete ile dayanışmayı etik bir durum olarak görüyorum.”

Erdoğan’ın savunmasının ardından mahkeme başkanı, izleyicilere dönerek “ayakta olanlar çıksın” dedi. Bunun üzerine avukatlar ile mahkeme başkanı arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı.

NECMİYE ALPAY'IN SAVUNMASINA GEÇİLDİ

Gerginliğin ardından duruşma, gazetenin bir diğer Yayım Danışma Kurulu üyesi dilbilimci Necmiye Alpay’ın savunması ile devam ediyor.