Kar kış demeden sokaktalar

VAN - Trafik ışıkları, fırın, lokanta ya da büyük mağazaların önünde gün boyu oturan ve her türlü tehlikeye açık olan dilenci kadın ve çocuklar, kar, kış, yağmur, soğuk demeden gece saatlerine kadar dileniyor.

Hava sıcaklığının eksi 20’yi aştığı Van’da, her cadde ve sokakta onlarca kadın, çocuk ve yaşlı dileniyor. Özellikle kavşakları mekan seçen çocuk ve kadın dilenciler, hem kendilerinin hem de araç sürücülerinin hayatını tehlikeye atıyor. Dilenciler, kentin sokaklarında her türlü tehlike ve istismarı da yaşıyor.

KARDA, YAĞMURDA, SOĞUKTA DİLENİYORLAR

Kentin her sokağında göze çarpan dilenciler en fazla Cumhuriyet, Maraş ve Beşyol kavşağında bulunuyor. Cumhuriyet Caddesi’nde buz gibi zemine oturan bir kadın, kucağına yatırdığı çıplak ayaklı çocuğuyla sabahtan akşama kadar dileniyor. Caddeden geçen her yurttaşın en az bir kez gördüğü kadın dilencinin kucağındaki kız çocuğu ise adeta etrafındaki gürültüye ve insan kalabalığına aldırış etmeden uyuyor.

SURİYE VE HALEP SÖZCÜKLERİ KULLANILIYOR

Maraş Caddesi’nde üşümekten omuzları çökmüş 2 kız çocuğu, üstlerine attıkları pembe battaniye altında çıplak ayakları ile oturup, buz tutan kaldırımda gelip geçenden para istiyor. Bu 2 çocuğun biraz ilerisinde başka bir kız çocuğu buz kesen soğukta çıplak ayakları ile karton üzerine uzanmış vaziyette duruyor. Gelip geçenin dikkatini çekmeye çalışan dilenciler, genellikle içinde Suriye ve Halep’in geçtiği cümleler kurarak para istiyor. Trafik ışıkları, fırın, lokanta ya da büyük mağazaların önünü tercih eden ve dışarıdan her türlü tehlikeye açık olan bu çocuklar, kar, kış, yağmur, soğuk demeden gece saatlerine kadar dilenmeyi sürdürüyor.

‘DİLENCİLİK BİR SEKTÖR’

Van Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Selim Bozyiğit, dilencilik yoluyla yaşanan istismara dikkat çekti. Dilenciliği önleyecek yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirten Bozyiğit, kentteki dilenciliğin bir sektör haline geldiğini ifade etti. Dilenen bir kişinin üzerinden en fazla 5 TL’nin çıktığını dile getiren Bozyiğit, “Dilenciliği engellemek için zabıta sürekli müdahale etmeye çalışıyor. Burada gerçek Suriyeliler ya da yardıma ihtiyaç sahipleri dilenmiyor. Hatay, Antep, Urfa tarafından gelen 40-50 aile bu işi yapıyor. Altında lüks arabası bulunan kişiler kadın ve çocukları sabah erkende getirip kavşaklara bırakıyor. Defalarca götürüyoruz, otogara bırakıyoruz ya da geldikleri şehre gönderiyoruz ama geri geliyorlar. Bir dilencinin üzerinden 5 liradan fazla para bulamazsınız, çünkü topladıkları parayı, onları sömüren kişiler gelip hemen alıyor. Şehrin her yerinde bunları bulmak mümkün çünkü organizeli bir şekilde çalışıyorlar” diye anlattı.

‘HER KENTTE BİR ISLAH MERKEZİ GEREKİYOR’

En fazla kadın ve çocukların sömürüldüğüne işaret eden Bozyiğit, bunun önüne geçebilmek için her kente ıslah merkezlerinin kurulması, belli eğitimlerin verilmesi ve iş istihdamının sağlanması gerektiğine vurgu yaptı.