İSTANBUL- Reina'da yaşamını yitiren 39 kişi için yürüyüş yapan emek ve meslek örgütleri, "Ölüm bile yoruldu bu ülkede, yaşananlar iktidarin eseridir. OHAL daha da uzatılacak" diyerek OHAL’in kaldırılmasının istedi.
Aralarında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Türk Mimar ve Mühendisleri Odası Birliği (TMMOB), Suruç Aileleleri, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu’nun da (KESK) bulunduğu çok sayıda Emek ve Meslek örgütü yılbaşı gecesi 39 kişinin yaşamını yitirdiği gece kulübü Reina önünde açıklama yaptı. Beşiktaş'taki Mimar Sinan Hamamı önünden bir araya gelen Emek ve Meslek Örgütleri, "Şiddete, ötekileştirmeye, teröre teslim olmayacağız" pankartı açarak Reina önüne yürüdü. Kitle yürüyüş boyunca sık sık "Susma haykır savaşa hayır" ile "Faşizme teslim olmayacağız" sloganları attı. Reina önünde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu.
'SİYASİ SORUMLULUK ALINMADI'
2016 yılınıda bir çok kkatliam yaşandığı ve 2017 yılına da yeni bir katliamla girildiğini söyleyen İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Samet Mengüç, "39 insanı yeni yılın ilk saatlerinde gerçekleşen barbarca saldırıda yitirdik. Onlarca insan hala hastanelerde yaşam mücadelesi veriyor" dedi. İktidarın sorumluluğuna dikkat çeken Mengüç, iktidarın yurttaşlarına karşı en önemli sorumluluğunun can güvenliğini sağlamak olduğunu söyledi. Her zamanki gibi bu katliamın ardından da siyasi sorumluluk alan kimsenin olmadığını belirtten Mengüç,"Her katliamın ardından terörü lanetleyen açıklamalar yapıp, intikam nutukları atarak bir ülke yönetilemez, yönetilememektedir. Sorumluluk üstlenmesi gereken sadece yöneticiler değildir. Biz bu ülkenin yurttaşları olarak da sorumluluk üstlenmeliyiz. Evet bugün burada insanlık dışı bir saldırıyla için bir araya geldik. Ancak bizim de sorumluluğumuz terörü, şiddeti, katliamları lanetlemekle sınırlı kalamaz. Bir yurttaş olarak sorumluluğumuz, bir daha böyle trajediler yaşamamak için bizleri yönetenlere soru sormaktır" ifadelerini kullandı. "Laiklik savunması kriminalize edilirken birlik ve beraberlik nasıl sağlanacaktır?" sorusunu yönelten Mengüç, "Toplumu kutuplaştırarak, nefret dilini siyasete hakim kılarak, her türlü eleştiri ve muhalefeti suçlayarak bu ülke yönetilmemektedir. Bu akıl tutulmasına bir an önce son vermek gerekmektedir. Eşitliğin,özgürlüğün, laikliği, demokrasinin de barışın yokluğunda memleketimizin nasıl bir tehdit altında olduğu ortadadır" dedi.
'BU ÜLKENİN İHTİYACI OHAL DEĞİLDİR'
Teröre karşı mücadele edecekelerini söyleyen İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ise, "Biz bu ülkede laikliğin, demokrasinin önemini anlatmaya çalışılırken asla sinmeyecegiz, asla korkmayacağız" dedi.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da zor bir süreçten geçildiğini belirterek, "Ölüm bile yoruldu bu ülkede. Bu ülkede yaşananlar iktidarin eseridir. Bu ülke uzun bir süredir OHAL'le yürütülüyor ve OHAL daha da uzatılacak. Bu OHAL akan kanı durdurmadı. Bu ülkenin ihtiyacı OHAL değildir, iştir, aştır, barıştır. Bu ülkede gericiliğin karşısında yükseltilecek bir bayrak vardir o da laikliktir, demokrasidir" dedi.
'DAHA GÜÇLENEREK ARTACAĞIZ'
Katliamların birden bire yaşanmadığını aktaran Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, katliamlara sebep olan nedenlere bakılması gerektiğini söyledi. Nefret söyleminin, farklı inanç ve kültürlere tahamülsüzlüğün artması nedeniyle toplumun tehlikeli bir yere gittiğini belirten Tükel, "Savaş ve çatışma ortamındaki politikalar nedeniyle bu katliamlar doğar ve ölümlere sebep olur. Kötülüğün karşısında iyiliği savunuyoruz. Daha güçlenerek artacağız" dedi.
'UMUTLARIMIZ KAZANACAK'
Açıklamada söz alan Mali Müşavirler Odası Başkanı Erol Demirel de "Bu caniler ülkeyi ötekileştirmeye, Ortadoğu'nun bataklığına sürüklemeye çalışmaktadır. Başaramayacaklar, biz kazanacağız. Umutlarımız kazanacak, kazanana kadar buralarda olmaya devam edecegiz " diye konuştu.