Roboski Anıtı'nın heykeltıraşı: Katliamı sahiplenmek midir?

DİYARBAKIR - Roboski katliamında yaşamını yitirenlerin anısına inşa ettiği anıtın yıkılması karşısında şaşkın olan Heykeltıraş Suat Yakut, "Feryat eden anne neden rahatsız etti? Bu, katliamı sahiplenmek midir?" diye sordu.

Roboski katliamında yaşamını yitirenler anısına 4 yıl önce Diyarbakır’daki Rojava Parkı’na dikilen Roboski Anıtı, önceki gece polisler tarafından yıkılarak kaldırıldı. Katledilenlerin isimlerinin yazılı olduğu mermerler ise parçalandı. 3 aylık çalışma sonucu 30 Aralık 2013’te açılışı yapılan Roboski Anıtı’nın heykeltıraşı Suat Yakut, kaldırılan anıtın bulunduğu parka gitti. Yıkılan eserinin başında duygulanan Yakut, yerlere saçılmış mermer parçalarını alarak, “Nedir bu? Katliamı sahiplenmek midir?” diye tepki gösterdi.

‘BU RAHATSIZLIK NEDEN?’

Roboski’yi diğer katliamlardan ayıran unsurun, yaşamını yitirenlerin çoğunlukla çocuk olması olduğunu söyleyen Yakut, anne sevgisine muhtaç olan çocukların yanarak ölmesinin anıtı yapmasında etkin olduğunu dile getirdi. Yaşanan felakete görsel anlamda boyut kattığını söyleyen Yakut, “Bu neden rahatsızlık yarattı?” diye sordu. Yıkılan anıtı göstererek rahatsız olan bir kesimin olduğunu ifade eden Yakut, “Rahatsız olan bir kesim var, belli rahatsız olmuşlar. Bu verilen bir mesaj mıdır? Anıtın yıkılması ile amaçlanan nedir?” dedi.

‘HAFIZALARA KAZINMIŞ KARA BİR LEKEDİR’

Anıtın açılışında çocuğu katledilen bir annenin yanına gelerek, çocuğunun ismini ölümsüzleştirdiğini söylemesinin kendisinde yoğun duygusal etki bıraktığını dile getiren Yakut, “Şu manzara karşısında kelimeler kifayetsiz kalıyor. Roboski yaşanan bir gerçekliktir. Anıtı yok etmek hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Roboski, hafızalara kazınmış kara bir lekedir” ifadelerini kullandı.

‘ANNENİN FERYADINI AKTARMAK İSTEDİM’

Yakut, “Annenin isyanını, feryadını, duasını, haykırışını içeren bir duruş olmasını istedim ve yaşanan olayda yaşamını yitirenlerin çocuk olması anne figürünü bana yaptırdı. Orada ölenlerin çoğu çocuk, anne sevgisine muhtaç bir haldeyken yaşamlarını yitirdiler. Çevresindeki füzeler ile var olan güç dengesizliğine atıfta bulunmak istedim. Füzelerin devasa olması ve annenin etrafını sarması olaydaki güç dengesizliğini gösteriyordu. Orada bombardıman yapıldı. Kendilerini savunacak bir durumda değillerdi. Kendilerini anlatacak bir an olmadı. ‘Biz siviliyiz’ diyemediler, ‘Biz normal vatandaşız’ diyemediler. O fırsat verilmedi, bundan dolayı güç dengesizliğini belirtmek istedim. Anıtta metal kullanmamın sebebi o ruhsuzluğu, soğukluğu hissettirmek, bir espri katmadım bir renk kullanmadım. Gerek yoktu, çünkü yaşanan olay çok çirkindi” diye konuştu.

‘ÖLÜME KARŞI DUYARSIZLAŞTIRILIYORUZ’

Ölüme karşı duyarsızlaşmayı reddettiğini vurgulayan Yakut, “Ben bir sanatçıyım, ben sanatımla kendimi ifade ederim. Yaşadığım topraklarda yaşananlara duyarsız kalamam. Benim için asıl olan insan yaşamıdır. Kim nasıl yaşıyorsa yaşasın, kim olursa olsun herkesin yaşam hakkı vardır. Siyasi erkler insanların yaşam haklarını ellerinden alamaz. Buna duyarsız kalmak başlı başına yanlış bir şeydir. İnsanların ölümüne karşı duyarsızlaştırılmaya çalışılıyoruz. Şahıs olarak ben bunu reddediyorum. Kesinlikle bu duyarsızlığı kabul etmiyorum” dedi

‘CİNAYET MAHALLİNE İLK KATİL GELİR’

Anıtın yıkılarak kaldırılmasını yaşanan olayın ve hafızanın güncelleştirilmesi olarak değerlendiren Yakut, “Bir realite yok sayılamaz. Roboski oldu yaşandı, bu katliam yok edilemez. ‘FETÖ yaptı’ dediler, ‘Darbe kalkışması yapan pilotlar yaptı’ dediler. Bunu da mı FETÖ’cüler yaptı? Ne oldu ne değişti? Kimi rahatsız etti? Bir cinayet mahalline herkesten önce cinayeti işleyen gelir. Bu olayı sahiplenmek midir, yok saymak mıdır? İnsanların nasıl baktığı ile alakalıdır. Evet, ben gücüm, ben otoriteyim, ben istedim yapmak mı demektir?” diye sordu.

Anıtın kaldırılmasını katliamı örtemeyeceğini ifade eden Yakut, bastırma yöntemin sorunlara çözüm getirmeyeceğini, ölümlerin önünün kapatılması için Roboski ile yüzleşilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Lezgin Akdeniz / Semra Turan - dihaber