İSTANBUL - Grip ve soğuk algınlıklarında antibiyotiğin bir öneminin olmadığını söyleyen Doktor İncilay Erdoğan, bu gibi hastalıklardan kurtulmak için bol bol sıvı tüketimi ve anne çorbası içmeyi tavsiye etti.
Soğuk havaların başlaması ve yurtta etkili olan kar yağışları, soğuk algınlıklarını da beraberinde getirdi. Soğuk algınlıklarını önlemenin ve hasta olmamak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Doktor İncilay Erdoğan, dihaber'e anlattı.
Mevsim itibari ile her yıl olduğu gibi soğuk algınlığı ve gribin Ekim ayında başlayıp Mayıs ayına kadar devam ettiğini söyleyen Erdoğan, griplerin sebebi olan virüslerin Ocak, Şubat gibi aylarda daha fazla yoğunlaştığını belirtti. 2009 yılında domuz gribi salgını olduğunu ve bu virüsten binlerce insanın hastalandığını hatırlatan Erdoğan, "Şimdi yine aynı mevsimdeyiz. Dolayısıyla; domuz gribi virüs var mı? desek evet var. Ancak, öyle salgın olan bir virüs değil. Soğuk algınlıkla gribin farkını söylemek lazım” dedi.
GRİP VE SOĞUK ALGINLIĞI ARASINDAKİ FARK
Gribin soğuk algınlığı olmadığını dile getiren Erdoğan, "Soğuk algınlığı başlamasını nasıl anlarız?" sorusuna şu şekilde cevap verdi: "Şimdi soğuk algınlığında insanlarda burun akıntısı, hapşırma, boğazda hafif ağrı olur ve gözlerden yaşarma olur. Solunum yollarını etkileyen durumlar olur. Ateş çok nadir görünür. Toplum grip oldum der, ama grip farklı bir hastalık. Gripte baş ağrısı, 38 ve üzeri bir ateş, boğaz ağrısı ve öksürük görülür. Yoğun bir eklem ağrısı yapar."
'SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİPLERDE ANTİBİYOTİĞİN ÖNEMİ YOK'
Soğuk algınlıklarda ve griplerde antibiyotiğin bir öneminin olmadığını aktaran Erdoğan, “Toplumda en büyük sıkıtımız bu. Çünkü, antibiyotik virüsleri öldüren bir etken madde içermiyor. Antibiyotik bakteriyi öldürür; yani biz yanlış bir düşmana yanlış bir silah kullanıyoruz. Antibiyotikle kesinlikle soğuk algınlığını önleyemeyiz. Soğuk algınlığında yapılması gereken şeyler kesinlikle insanların mutlak süreçle ellerini yıkamasıdır. Aslında her mevsim söylüyoruz. Çünkü sabun çok antibakteriyle mikropla arınmakta en önemli önlem. Onun dışında hasta kişi, kalabalık olan mekanlardan bu mevsimde uzak durmalı. Çünkü hastalıklı insanlarla ilişkilenme ihtimali artıyor. Bu nedenle hastalanma ihtimalimiz artıyor" dedi.
'ANNEMİZİN ÇORBALARINI İÇELİM'
Soğuk algınlığı ya da grip durumlarında iyi bir şekilde beslenilmesi gerektiği yönünde uyarılarda bulunan Erdoğan, şunları söyledi: "Çok sıvı tüketeceğiz. Mevsimin meyvesini ve sebzesini tüketeceğiz. Su en önemli bağışıklık sistemini güçlendiren etkenlerden. Hastalandığımız dönemlerde turunçgillerden dediğimiz meyvelerden yemek, C vitamini tüketmek o hastalığın seyrini değiştiren bağışıklılık sistemini güçlendiren etkenlerden birisi. Bitkisel ilaç olarak önereceğimiz bir şey yok. Biz çok ilaç önermiyoruz. Bilmedikleri dozlarda, kapsüllenmiş formatta olan ilaçları çok önermiyoruz. Bunların standardı da yok. Bitki çayları önerilebilir en azından o bitkinin faydalarına yönelik çok yoğun bir şey bilmesek de o bitkinin en azından sıvı alıyor. Sıvı alımı için tüketsinler. Toplumun kanıtladığı bildiği şeyleri de reddetmemek lazım. Çünkü toplum bu dünyaya hakim, tıp sonradan geldi. Herkes annesinin bildiği çorbayı da içebilir. Bitkilerini de içebilir en azından zararlı olmadığını söyleyebilirim."
'EN İYİSİ EVDE YATIP DİNLENMEK'
Toplumsal ve kamusal boyutta devletin alacağı önlemlerin de olduğunu dile getiren Erdoğan, " İnsanların, İstanbul gibi bir metropol şehri düşünürsek kalabalıklara girmeme ihtimali yok. Bu insanlar, metrobüs gibi taşıma araçları kullanıyor. İnsanların çok kalabalık ortamlarda bulunmaması gerekiyor. Kamusal alanlarda insanlar için iyi ısınma ve barınma yerlerinin olması gerekir" dedi. Grip ve soğuk algınlığının en önemli ilacının evde yatıp dinlenmek olduğunu söyleyen Erdoğan, "Dinlenmek, kişinin hem hızlı bir şekilde iyileşmesini hem de hastalığın bulaşmamasını sağlar" diye konuştu.
'TÜRKİYE'DE ÇALIŞAN İNSANLAR İSTİRAHAT ETMİYOR'
Çalışan insanların istirahat etmediğini, istirahat etmedikleri halde biran önce çalışmak istediklerini dile getiren Erdoğan, “İstirahat etmeyi bırakın biran önce iyileşmek istiyorlar. Gecesini hastanelerde geçiriyorlar. Bunun için gereksiz ilaçlar kullanılıyor.İşine gidebilme kaygısı oluyor. İşe gitme kaygısı ile insanlar evlerinde dinlenmesi ve iyileştikten sonra işine devam etmesi maalesef mümkün değil ülkemizde" diyerek, sağlıklı bir toplum, sağlıklı bir gelecek, barış ve huzur verici günler diledi.