KOCAELİ - Çalışan Gazeteciler Günü'nü yoğun baskı ve özlük haklarından yoksun bir şekilde karşıladıklarını belirten gazeteciler, "Büyük sıkıntılarımız var. İstediğimiz gibi yazamıyoruz. Ucuz işgücü olarak görülüyoruz. Türkiye'de gazetecilik kalmadı" dedi.
Türkiye'de basın emekçileri, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü yoğun hak ihlalleriyle karşıladı. Kocaeli'de sahada çalışan basın emekçileri, emeklerinin karşılığını alamamaktan yakındı.
Özgür Kocaeli gazetesi muhabiri Ayşegül Kalaycı, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nün bayram havasında kutlanması gerektiğini ancak bu şartların hala sağlanamadığını söyledi. Yaklaşık 16 yıllık gazeteci olduğunu ifade eden Kalaycı, bu dönem yaşanan baskının hiçbir dönem yaşanmadığını vurguladı. Basına yönelik baskılara dikkat çeken Kalaycı, "Bunun yanı sıra aldığımız ücretler çok düşük. Asgari ücretin çok az üzerinde ücretler alıyoruz. Çalışma saatleri noktasında büyük sıkıntılar var. Bir muhabir sabah saat 9.00'da iş başı yapıyorsa bunun gece sınırlandırması yok" dedi.
Gazetecilerin iş güvencesi olmadan çalıştığını dile getiren Kalaycı, şunları aktardı: "Arkadaşlarımızın çoğu herhangi bir mesai almadan çalışıyor.Çoğu kurum basın sigortası da yapmıyor. Bu sigorta yapılmadığı için de izin, ücret artışı konusunda büyük sıkıntılar yaşanıyor." Kalaycı, Basın Kanunu'nun tüm basın kurumlarında uygulanması durumunda gazetecilerin sorunlarının büyük oranda çözüleceğini sözlerine ekledi.
'BASIN MENSUPLARININ HAKKI TANINMIYOR'
Mavi Kocaeli muhabiri Kerim Çelik de, fiili olarak çalıştığını ama özlük hakları noktasında ciddi sorunlar yaşadığını belirtti. Sabahtan akşama kadar haberle ilgilendiklerini aktaran Çelik, "Aldığımız ücret asgari ücret. Birçok basın kurumunda basın mensuplarının hakkı tanınmıyor. Çünkü basın mensupları normal işçi sigortası üzerinden gösteriliyor. Mesai ücreti alamıyoruz. Genel olarak işçilerin problemi neyse gazetecilerin de problemi de aynı" diye belirtti. Hangi saatte olursa olsun habere gittiğini söyleyen Çelik, bununla orantılı olarak emeğimin karşılığını alamamaktan yakındı.
'KAFEYE GİDECEK PARAM YOK'
Çalıştığı gazetenin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatıldığını belirten Çelik, bunun da ayrıca mağduriyet yarattığını kaydetti. Kapatıldıktan sonra gazetenin tüm mal varlıklarına el konulduğunu dile getiren Çelik, bu nedenle son maaşlarını da alamadıklarını aktardı. Çelik, başvurdukları sendikadan ise "OHAL koşullarında bir şey yapamayacağız" yanıtı aldıklarını söyledi.
Zor koşularda çalıştıklarını vurgulayan Çelik, haber yazmak ve internet bulabilmek için kafelere gittiğini ancak zaman zaman kafeye verecek parayı da bulamadığını kaydetti.
'BASIN İLAN KURUMU DENETLEME YAPMIYOR'
Basın mensuplarının yaşadıkları sorunların çözümünün Basın Kanunu'nun tamamen uygulanmasından geçtiğini dile getiren Çelik, şunları aktardı: "Bir denetim yok. Örneğin Basın İlan Kurumu denetlemeye geliyor. Kurum sadece 212 basın sigortasından olan sigortalıların sayısına bakıyor. Genel olarak gazete sahipleri eşini, dostunu, akrabalarını bu sigorta üzerinden gösteriyor. Ama kurum kimin sigortalı olduğuna pek bakmıyor, denetlemiyor. Bu denetleme yapılırsa bir nebze olsun düzelmeler olabilir."
'İSTEDİĞİM GİBİ YAZAMIYORUM'
Gazetecilerden Diren Çelik ise, "Basın emekçileri gününü yokluklarla karşılıyoruz. Büyük sıkıntılarımız var" dedi. OHAL nedeniyle maruz kaldıklara baskılara değinen Çelik, istediği gibi yazamadığını anlattı.
"Bizi kısıtlamadıklarını söylüyorlar ama 'yorum katmadan haberinizi yazın' diyorlar. Biz zaten yerel gazeteciler olarak haberlerimizi yorumsuz yazıyoruz" diyen Çelik, en ufak bir şeyde bile uyarı aldıklarını söyledi.
'MUHABİRE VE GAZETECİYE TİCARİ GÖZLE BAKILIYOR'
Kocaeli'nin sanayi, işçi kenti olmasına rağmen bu yönde haberler yazdığında "Sen militan mısın yoksa gazeteci misin?" suçlamasına maruz kaldığının altını çizen Çelik, "Ucuz işgücü olarak görülüyoruz. Hiçbir değerimiz olmadığını düşünüyorum. Muhabire ve habere ticari gözle bakılıyor. 212 basın sigortası üzerinden gazeteci çalıştırmayan patronlar teşhir edilerek cezalandırılmalı" şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE'DE GAZETECİLİK KALMADI'
Demokrat Kocaeli Gazetesi muhabiri Emre Arkın da, 10 Ocak'ın kendileri için diğer günlerden faksız olmadığını ve diğer 364 gün gibi gündem takibi yapmaya devam ettiğini kaydetti. Arkın, Türkiye'de gazeteciliğin geldiği noktaya ilişkin ise, "Türkiye'de gazetecilik kaldığını sanmıyorum. İnsanlar gazeteciliği propaganda aracı olarak kullanıyorlar. Tabii ki kendi işini yapmaya çalışan gazeteler, gazeteciler var. Öte yandan işten çıkarıldığımızda sadece tazminat hakkımız var, onun dışında gazetecilere özel herhangi özel bir durum yok" değerlendirmesinde bulundu.