MARDİN - Düğünlerde çalgı çalarak geçimlerini sağlayan Nusaybin'deki Domlar, yasakların ardından düğünlerin yapılmaması nedeniyle işsiz kaldı. Kanın aktığı yerde düğünün nasıl olacağını soran Ayten Engin, “Derme çatma evimizde, kimsenin karışmadığı şekilde yaşamak istiyoruz" dedi.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart 2016 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı 25 Temmuz'da kısmi olarak kaldırılsa da Zeynelabidin, Kışla, Dicle, Fırat, Abdulkadirpaşa ve Yenişehir mahallelerinde hem yasak hem de yıkım devam ediyor. Ailelerin hala cenazelerini hala alamadığı ve barınma sorununun sürdüğü Nusaybin'de artık düğünler yapılmadığı için tek geçim kaynakları çalgıcılık olan Domlar da işsiz kaldı.
İpekyolu Mahallesi'nde 12 aileden oluşan Domlar, yasakların mağdur etme amacıyla ilan edildiğini belirtti.
DÜĞÜNLERDE PATLAMA OLUR KORKUSU
7 yaşından beri kemençe çalan Hadat Engin (27), yasakların ilçelerinde huzur bırakmadığını ifade ederken, Hadat Engin, yıkımların arasında düğünlerin de olamayacağını söyledi. Engin, şöyle devam etti: “Daha önce Nusaybin’de insanlar geçimini sağlayabiliyordu, iş çoktu para kazanabiliyorduk. Ama şimdi hiç iş olmuyor, düğünlerde bomba patlar korkusu var, kimsenin düğün yapma hevesi kalmamış. Yapanlar da düğün salonunda oluyor. Biz düğün salonlarda çalmak istemiyoruz.”
'YASAKLARIN OLMADIĞI ÖZGÜR BİR YAŞAM İSTİYORUZ'
Midyat ile Nusaybin arasında bulunan ve özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı birçok turistin uğrak yeri olan Beyaz Su’nun kapanması ardından burada da çalışamadıklarını söyleyen Ferzan Engin (35), “Artık yasakların olmadığı özgür bir yaşam istiyoruz. Yine eskisi gibi insanların güldüğü, düğünlerin yapıldığı günler gelsin istiyoruz. Düğünler düğün gibi değil, yas gibi oluyor. Mevlit oluyor ama kutlama yok” diye konuştu.
'KANIN AKTIĞI YERDE DÜĞÜN NASIL OLSUN?'
18 yıldır yaşadıkları Nusaybin’de ilk defa böyle zor bir dönem yaşadıklarını vurgulayan Ayten Engin (48) ise, insanların öldürüldüğü yerde düğünlerin de olamayacağını kaydetti. “Derme çatma evimizde, kimsenin bize karışmadığı şekilde yaşamak istiyoruz" diyen Engin, "Geçimimiz düğünlerle oluyordu. Şimdi bu olaylar yüzünden insanlarda düğün yapacak hal kalmadı. Kanın aktığı yerde düğün nasıl olsun ki? Yeter ki kan dökülmesin düğün olmasa da olur” diye belirtti.