Kayyum zehir saçan rafineyi değil koçerleri dert etti

BATMAN - Batman Belediyesi'ne atanan kayyum, kent merkezinde hayvan beslemenin “toplum ve çevre sağlığı için çok ciddi risk” taşıdığı gerekçesiyle ahırların 1 ay içinde tahliye edilmesi emri çıkardı. Koçerler karara tepki gösterirken, kent merkezindeki petrol rafinerisi 60 yıldır bölgeye zehir saçtığına dikkat çekti.

Köyleri devlet tarafından 90’lı yıllarda yakılıp yıkılan koçerler, Batman’ın çeşitli mahallelerine yerleşerek köydeki yaşamlarını beraberlerinde şehirlere taşıdı. Köyde hayvancılık yapan koçerler, zorla topraklarından koparıldıkları için şehir hayatına adapte olmaktansa kendi kültürlerini yaşatmayı tercih ettiler. Halihazırda Batman’ın yarısından fazlası evlerinin bitişiğine veya evlerinin alt katlarına yaptıkları ahırlarda hayvan besliyor. Yaklaşık 30 yıldır kent merkezinde hayvan besleyen koçerlere, Batman Belediyesi’ne atanan kayyım Ertuğ Şevket Aksoy tarafından oluşturulan Belediye Sağlık Komisyonu “Bu sağlıksız meskenlerin en geç bir ay içinde tahliye edilmesi için gerekli ihtarlar yapılmıştır” tehdidi yapıldı.

KİRLİLİĞİN SEBEBİ RAFİNERİ

Batman’da hava kirliliğinin en büyük sebebi şehir içinde bulunan ve 1955 yılından beri yani 60 yıldan fazla süredir faaliyet gösteren Batman rafinerisi olmasına rağmen bugüne kadar yetkililer tarafından hiçbir önlem alınmadı. Rafinenin ürettiği kimyasallardan dolayı havada keskin bir gaz kokusunun yayılmasına ve kent semalarının beyaz bulutlarla kaplanmasına neden oluyor. Aynı zamanda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kurumu tarafından dağıtılan kömürden de çıkan siyah ve zehirli dumanlar insan sağlığını olumsuz etkiliyor.

Köyleri 90’lı yıllarda yakılıp yıkılan ve apar topar köylerini terk etmek zorunda kalan koçerler, 30 yıl önceki kaderleri ile bugün tekrar karşı karşıyalar. Şimdi de şehir merkezinden çıkarılmak istenen koçerler, “Köylerimiz yakıldı, yıkıldı ve yaylalarımız yasaklı. Bugün de bizi şehir merkezinden çıkartmak istiyorlar. Ne yapalım?” diye tepki gösterdi.

‘BÜTÜN SEBZE-MEYVELERDE HAYVAN GÜBRESİ KULLANILIYOR’

Belediye Sağlık Komisyonunu iddia ettiği gibi şehir merkezinde hayvan beslemenin “toplum ve çevre sağlığı için çok ciddi risk” taşıdığı doğru olmadığını söyleyen Kerim Kaya, “Bugün yediğimiz sebze ve meyvelerin çoğunda hayvan gübresi kullanılırken, yine süt, peynir, et gibi gereksinimlerimizi de hayvanlarda karşılıyoruz. Bu yalan iddialarla binlerce insanın geçimini sağladığı hayvancılığın ve Koçer kültürünün yok edilmek istendiği ortadadır” dedi.

‘TEK GEÇİM KAYNAĞIMIZ HAYVANCILIK’

25 yıldır hayvancılıkla uğraştığını belirten Halime Temel (65), “Bunun dışında başka bir iş yapmayı bilmiyorum. Hayvancılık bizim dedelerimizden ninelerimizden kalma bir iş ve aynı zamanda bu bizim kültürümüz. Bu kültürün yok edilmesini istemiyoruz. Biz eskiden bahar aylarında Sipanê Xelatê hayvan yetiştiriyorduk. Fakat yasaklar ve çevre koşulları nedeniyle gidemiyoruz. Şimdi 400 hayvan besliyoruz. Bütün geçim kaynağımız hayvancılık üzerine kurulu. Hem peynirimiz, sütümüzü hem de yakacağımızı buradan karşılıyoruz. Sağlığa zararlıdır diyorlar ancak şu ana kadar hiçbir zararını görmedik” ifadelerini kullandı.

‘KÖYLERİMİZ YAKILDI ŞEHİRDE HAYVANCILIK YAPIYORUZ’

Hayvancılık yaparak geçim sağlayan Zeynep Çakmak (30) 20 yıldır bu işle uğraştıklarını söyledi. Çakmak, “Eskiden atalarımız Batman’a bağlı Mele Gır (Düvencik) köyünde yaylalara çıkar hayvancılık yaparlardı. Oralar yakıldı, yıkıldı şimdi de yasaklı. Biz ninelerimizden dedelerimizden öğrendik bu işi. Şu anda 100 hayvanım var. Onlardan her türlü faydalanıyoruz. Evimizin geçim kaynağı hayvancılık. Bunu devam ettirmek istiyoruz” diye konuştu.

‘31 YILDIR HAYVANLAR İÇİNDEYİM HİÇBİR SAĞLIK SORUNUM YOK’

Mehmet Şerif Temel ise (64) 31 yıldır hayvancılıkla uğraştığını ve hayvanların insan sağlığı için riskli olduğu yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını söyleyerek şunları anlattı: “500’e yakın hayvan besliyorum. Mahallemdeki komşularım benden şikayetçi değiller. Biz burada 8 aile yaşıyoruz ve 50 nüfusumuz var. Bütün ekonomik geçim kaynağımız hayvancılık üzerine kurulu. Sağlığa zarlı olduğu yönündeki söylentiler doğru değil. 31 yıldır buradayım. Hiçbir zararını görmedim. Ne ben ne de komşularım onlardan zarar değil hep fayda gördük. Bizi buradan çıkarmak için sağlığa zararlı olduğunu söylemek bir bahanedir. Hayvanlarda hiçbir hastalık olmaz. Komşularım hayvanlarımızın gübresini bahçelerinde kullanıyorlar. Daha sağlıklı oluyor.”