İSTANBUL - Hakikat, adalet ve barış mücadelesi için bir araya gelen Demokrasi İçin Birlik Meclisi üyeleri, demokrasinin tesis edilmesi için nelerin yapılaması gerektiğini tartışarak, birlikteliğin önemine vurgu yaptı.
Demokrasi İçin Birlik (DİB) Meclisi, “Hakikat, adaIet ve barış mücadelesi verenler ile buluşuyoruz” şiarıyla TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde bir araya geldi. DİB Üyesi CHP Eski Milletvekili Melda Onur ve DİB Üyesi Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Hüseyin Demirdizen'in konuşmacı olduğu buluşmaya, Ankara 10 Ekim Dayanışması, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri, Gezi Şehit ve Gazileri Platformu, Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç Yaralıları ve Tanıkları Platformu, Toplumsal Belek Platformu ve YAKAYDER'den temsilciler katıldı. Buluşmanın olduğu salona "Herkes için demokrasi, demokrasi için birlik" pankartı asıldı. “Demokrasi için Birlik” sürecini anlatılan etkinlikte, salonda bulunanlar söz alarak çözüm önerilerini sundular.
‘HAYIR’LARI NASIL BİR ARAYA GETİRİRİZ?’
İlk olarak konuşan DİB Üyesi CHP Eski Milletvekili Melda Onur, çözüm masası devrildiğinde ‘Nasıl çözüm olabiliriz? diyerek milletvekili arkadaşlarıyla bir araya geldiklerini belirterek, “Birçok kişi iktidarın bu noktaya getirebileceğini tahmin etmiyordu. Bütün bu gruplar ayrı ayrı başaramayız, birbirimizden kopuk mücadele yapamayız diyerek bir çağrı yapıldı ve ‘Demokrasi için Birlik Meclisi’ çıktı” dedi. Diktatörlüğü temsil edecek anayasa karşı bir araya gelindiğini aktaran Onur, “Bütün farklılıklarımızı bir kenara koyarak, herkes kendi alanında ‘hayır’ demenin yolunu bulup o ‘Hayır’ları nasıl bir araya getiririz bu tartışılmalıdır” diye konuştu.
‘EMEK GEREKİYOR’
DİB Üyesi Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Hüseyin Demirdizen ise konuşmasını mesleki tanımlamalar üzerinden gerçekleştirdi. Demokrasi’nin iki cümleden oluştuğunu söyleyen Demirdizen, “Biri ‘Herkes için demokrasi’ diğeri ise ‘Demokrasi için Birlik’. Çoğulcu bir sesi, orkestral bir çalışma gibidir. Demokrasi sadece farklılıkları yan yana getirme değildir” dedi. Demirdizen, “İktidar bize daha baskıcı bir anayasayı dayatıyor. İktidar yönetemediğinin farkında. Buna hayır diyebilecek bir duyguyu paylaşıyoruz ama en önemlisi emek gerekiyor. Demokrasi için Birlik yeni bir geleceği kurgularken Türkiye’nin değişik talepleri etrafında oluşan bu yapıyı özgünlüğü koruyarak birlikte çalışacağımız bir atmosfer oluşturuyor. Bu açıdan yeni bir örgüt değil. Biz ve siz değil, değişik özellikler ve özneler olarak bu çabanın başarıya ulaşmasına nasıl katkıda bulunabiliriz” diye belirtti.
‘HAYIRI ÖRGÜTLEYEBİLMELİYİZ’
Ardından söz alan Cumartesi Annesi İkbal Eren Yarıcı, “Her birimizin farklı bakış açıları olmasına rağmen 616 hafta bir araya gelmeyi becerebildik. Burada da farklı bakış açılarının olduğunu görüyorum. Bizler prensip olarak hiçbir parti ve siyasi kuruluşa entegre olmadık ama ülkenin geleceği açısından ve çocuklarımıza bırakacağımız ilke açısından tek bir hedefimiz olmalı, ‘Hayır’ı’ mümkün olduğunca örgütlemeliyiz. Eğer Cumartesi Anneleri’ne yığınla insan gelmiş olsaydı, ülke bugün bu halde olmazdı” dedi.
‘BİZDEN ASLA EVETİ BEKLEMESİNLER’
Suruç davasında Emniyet Müdürüne verilen 7500 liralık cezayı hatırlatan ve Suruç Aileleri İnisiyatifi adını konuşmasını gerçekleştiren Sultan Yıldız, “Bu ülkedeki bütün katliamlar böyledir, ne ceza verilir ne dosya açılır. Bu ülkedeki demokrasi için umutlu bakmak istiyorum. Bu devlet eninde sonunda bir hesap vermeli ve verecek” diyerek en ufak bir demokrasi mücadelesinin, barışın yanında olduklarını söyledi. Herkesin bir arada olması ve elini taşın altına koyması gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Bizden asla ‘Evet’ i beklemesinler” dedi.
‘YÜREKLERİNİ ORTAYA KPYANLARIZ’
YAKAY-DER Eşaşkanı Cemile Çelik ise, bu sürecin bütün süreçlerden daha can yakıcı olduğuna dikkat çekerek, herkesin kenetlenerek bir araya gelmesi gerektiğine işaret etti. Çelik, “Bu dönemde hiçbir siyasi amaç gütmeden, bu sistemin yok edilmesi için mücadele etmemiz gerekiyor. Sisteme karşı kendi yüreklerimizi ortaya koyan insanlarız” diye kaydetti.
‘SÖMÜRÜSÜZ DÜNYA İSTİYORUZ’
İstanbul Barış Anneleri Meclisi Güler Buğday da, bu ülkede kırk yıldır ahlaksız ve hukuksuz bir savaşın yürütüldüğünü belirterek, “Çocuklarımız için sömürüsüz bir dünya istiyoruz. Demokrasiyi gül bahçesi gibi görüyorum. Bizler, halklar için demokrasi istiyoruz. İlk günden beri barış diyoruz. Barış olmazsa demokrasi de olmaz” diyerek barış mücadelelerinin süreceğini söyledi. Var olan sistemi yerle bir edeceklerini kaydeden Buğday, “Özverili olmamız gerekiyor” diye belirtti.
‘ÇÖZÜM YAN YANA DURMAK’
“Devletin yaptığı; katliamlardan sonra hepimizi yalnız bırakmak, terörize etmek ve engellemek istediler” diyen Suruç Yaralıları ve Tanıkları Platformu’ndan Çağla Seven ise, çözümün yan yana durmaktan geçtiğini söyledi. Seven son olarak, yeni katliamların olmaması için ayağa kalkmak gerektiğini belirtti.
‘BİR ARADA OLMAK ÖNEMLİ’
Bir araya gelmenin önemli olduğunu kaydeden Gezi Şehit ve Gazileri Platformu Volkan Kesanilici, “Bu topluluğun birlikte fotoğraf vermesi önemli. Hep birlikte bir arada duruşumuz önemli. Acılar ayrıştırılabiliyor. Bu toplam çalışmalara ağırlığını koymalı, görünür olmalı. Hayır diyeceklerini zaten biliyorum” dedi.
‘CUMARTESİ ANNELERİNE SAHİP ÇIKSAYDIK GEZİ OLMAZDI’
Suruç gazisi Uğur Özkan’ın babası Mehmet Uğur da söz alarak, “Eğer biz Cumartesi annelerine sahip çıkmış olsaydık. Gezi olmazdı. Gezi ye sahip çıksaydık Suruç, Ankara olmazdı. Biz demokrasi diyoruz ama demokrasiden bir şey anladığımız yok. Bizim başımıza gelmeden demokrasiyi bilmemiz lazım” diye ifade etti. CHP’yi eleştiren Uğur, “Bu katliamın hepsini CHP yapmıştır. Her şeye Evet diyor oy veriyorsunuz ama halk için neyi çözüyorsunuz?” dedi.
Buluşma demokrasinin aciliyeti ve birlikteliğin önemi üzerinde tartışmalar ile sona erdi.