Öcalan’ın avukatı: CPT İmralı Adası raporunu açıklasın

VAN- PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Nevroz Uysal, Öcalan’ın içinde bulunduğu koşulların bir imha mekanizmasına dönüştüğünü vurgulayarak, CPT’nin 2016 yılında İmralı Adası’na yaptığı ziyaretin sonucunu kamuoyu ile paylaşmasını istedi.

Asrın Hukuk Bürosu ve aynı zamanda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Nevroz Uysal, 18 yıldır tutuklu bulunan müvekkili Öcalan’ın koşulları hakkında açıklamalarda bulundu. 6 yıldır müvekkilleri Öcalan ile avukatları olarak görüşemediklerini hatırlatan Uysal, kendilerine de hukuki tecrit uygulandığını söyledi.

Uysal, “Burada hukuki anlamda bizler de tecrit altındayız 6 yıldır. Çünkü savunma bazında bir şey yapamıyoruz. Görüşme taleplerimizin ret edilmesinin hukuki anlamda hiçbir dayanağı yok. Burada hukuki anlamda mücadelemizin kırılması isteniyor” ifadesinde bulundu.

AHİM: İMRALI ADASI KOŞULLARI BİR İŞKENCEDİR

Müvekkili Öcalan’ı tutukluluk koşullarının bir an önce kaldırılması gerektiğinin altını çizen Uysal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AHİM) İmralı Adası’na ilişkin 2014 yılında yaptığı açıklamayı hatırlattı. Uysal, “Türkiye hukukunun artık cevap olmamasından kaynaklı, uluslararası hukuk kurumlarını zorlamak ve sonuç almak için başlattığımız çalışmalarımız var. İşkenceyi Önleme Komisyonu (CPT) ve AHİM, buralar aracılığıyla bir teşhir mekanizması yürütmeye çalışıyoruz. Çünkü AHİM, 2014 yılında İmralı Adası koşullarını bir tecrit, bir izolasyon süreci ve bunula beraber bir işkence olarak tanımlamıştı. Hukuki anlamda bunun tam bir tabirini yaptı” dedi.

CPT İMRALI ADASI’NI GÖRMEZDEN GELİYOR

CPT’ye yaptıkları onlarca başvuruya rağmen cevap alamadıklarını kaydeden Uysal, 2016 yılında komisyon tarafından hazırlanan raporun ise halen kamuoyuna açıklanmadığı hatırlatmasında bulundu. Uysal, komisyonu şu sözlerle eleştirdi: “CPT ise Avrupa Konseyi’nin bir diğer kurumu ve temel işlevi ise konsey üyeleri ülkelerde işkenceyi önlemektir. Ancak var olan bir mahkeme kararını rağmen, 2 ayda bir verdiğimiz raporlara rağmen İmralı Adası hakkında konuşmaktan, İmralı Adası’nda var olan durumu görmezden gelmeye devam ediyor. En son 28 ve 29 Nisan 2016 tarihlerinde yapmış oldukları ziyaret sonrası hazırladıkları raporu dahi 2016 yılı içerisinde açıklayacaklarını bize sözlü olarak iletmiş olmalarına rağmen 2017 yılında halen rapor ortaya çıkmış değil. Bu rapor neden açıklanmıyor?” diye sordu.

‘18 YILLIK TECRİT BİR İMHA MEKANZİMASIDIR’

Öcalan’ın içinde bulunduğu mevcut koşulların bir imha mekanizması olduğu vurgusunda bulunan Uysal, Öcalan’ın sağlık durumuna ilişkin duyulan kaygıların ise halen devam ettiğini söyledi. Uysal, “Özellikle Sayın Öcalan’ın deyimiyle ‘Ben bir savaş rehinesi pozisyonundayım’ sözü durumu özetliyor. Bu durumun hukuki sürecini takip etmeye devam edeceğiz. İmralı Adası’nın şu ana kadar en gizli kalan konularından biri de Sayın Öcalan’ın sağlığıdır. Sayın Öcalan’ın kendi şahsında bunu dillendirmemesi tutumu etkili olsa da, bizler hiçbir zaman sağlık arşivlerine ulaşamadık. Var olan tetkiklerin ne durumda olduğunu, doktorların hangi konularda profesyonel olduğunu bilmiyoruz. Bizler açısından hukuki süreç devam edecektir” dedi

‘SAYIN ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN BÜYÜK BİR ANLAMI VAR’

Amaçlarının tecridi kırmak olduğunu ifade eden Uysal, Öcalan’ın özgürlüğünün ise büyük bir anlam taşıdığını belirtti. Uysal, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Dünyada çok sayıda önemli sorun ancak Sayın Öcalan’ın özgürlüğüyle mümkün. Sayın Öcalan ‘Gerçek anlamda bir demokratikleşme süreci yaşanmadığı sürece benim şahsım özgür olmayacaktır’ diyor. Bu nedenle Sayın Öcalan’ın özgürlüğü demokratikleşme süreciyle bağlantılıdır. Kürtlerin talebi demokratik bir çözüm ve onurluca bir barış. Aynı zamanda Sayın Öcalan’ın da talebidir bu.”