İZMİR - Hükümetin eğitim politikalarına karşı yürüyüş düzenleyerek bilimsel eğitim talep eden 94 kişi hakkında İzmir 2.Asliye’de açılan davanın ilk duruşması görüldü. Sanık sayısının fazlalığından 3 güne bölünen yargılama duruşması yarına ertelendi.
İzmir’de AK Partinin eğitim politikalarına karşı “Laik ve bilimsel eğitim” talebiyle Eğitim Sen, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADF), Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin çağrısıyla 13 Şubat 2015 günü gerçekleştirilmek istenen yürüyüşe yönelik polis müdahalesi sonucu çok sayıda kişi darp edilerek gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 94 kişi hakkında “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması İzmir Adliyesi'nde görüldü.
‘ANADİLDE BİLİMSEL EĞİTİM TALEP ETTİK’
İzmir Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya sanıklar ile avukatları katılırken, mahkeme sanık sayısının fazla olması nedeniyle davayı üç güne böldü. Kimlik tespitinin ardından ifadelere geçilen duruşmada sanıklar, anadilde eğitim hakkı ve laik demokratik bir eğitimi savunduğum için orada olduklarını söyledi. "Bu suçsa bu suçu işlemeye devam edeceğim. Hukuksal hakkımız engellenmiştir" diyen sanıklar, polis saldırısının planlı yapıldığını ve mağdurların yargılandığını dile getirildi. Ayrıca sanıklar o gün Türkiye genelinde aynı amaçlı eylemler yapıldığını ancak bir tek İzmir’de saldırı olduğuna da dikkat çekti.
‘MÜDAHALEYE DİRENME HAKKI VAR’
Sanık avukatlarından Hasan Hüseyin Evin ise müvekkillerinin meşru haklarını kullandığını ve şuan cemaat soruşturması sebebiyle tutuklu olan dönemin İzmir Emniyet Güvenlik Şube amiri Yusuf Uysal'ın toplanan kişileri tahrik ederek müdahale ettiğini belirtti.
AHİM'in gösterilerde müdahale edilenlerin "direnme hakkı" olduğuna karar verdiğini hatırlatan Evin, "Bir suç varsa sanıklar değil orada müdahale eden kolluk kuvvetleri suçudur. Bu tür eylem ve etkinliklerde polisin bir görevi vardır demokratik hakkını kullanan kişilerin güvenliğini sağlamaktır. Ama ülkemizde demokratik talebini kullanarak önce polis müdahale etmektedir. Anayasada tanımlanan laik sosyal demokratik devlet gerçekten varsa yargılanması gerekenler dönemim valisi emniyet amiri ve dosyayı hazırlayan savcıdır. Biz insanlara neden demokratik hakkını kullandık diyemeyiz. Böyle bir yargılama olmaz. Bir hukukçu olarak böyle bir yargılamada savunma yapmaktan utanıyorum" dedi.
MÜDAHALE SONRASI SANIKLARA CEZA KESİLMİŞ
Avukatlardan Nedim Değirmenci de, müvekkillerinin toplantı özgürlüğünü ifade eden çağrı üzerine eyleme katıldıklarını ifade ederek, "Kolluk güçlerinin müdahalesine kadar hukuka aykırı herhangi bir eylemde bulunulmamıştır. Demokratik haklarını kullananlar hakkında hukuksal olmayan bir yola dava açılmıştır. Bu dosya hukuksuzluk dosyasıdır. O gün emniyette yaşananları da gördük. Dosya oldu bitti ile muhalif güçlerin sesini bastırılması dosyasıdır. Ortada bir suç işleme durumu yoktur. Sanıkların derhal beratına karar verilmesini talep ediyorum" diye konuştu.
Savunma yapan diğer avukatlar ise Anayasada geçen "laiklik" ve "demokratik devlet" ibaresinin hiçe sayılarak bu yargılamanın yapıldığını belirterek, "siz burada laikliği yargılıyorsunuz" dedi.
Öte yandan sanıkların bir çoğuna polisin müdahalesi nedeniyle alanın trafiğe kapanmasından dolayı para cezası kesildiği de ortaya çıktı.
Mahkeme bir kısım sanıkların dinlemesi için duruşmayı yarına erteledi.