'Tedavi ve savunma hakkımız engelleniyor'

İZMİR - Kırıklar F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklular gönderdikleri mektupla üzerlerindeki baskıya dikkat çekerek, “Tahrik ve rencide edici yaklaşımlarla provokasyonlar çıkarılıyor. Tedavi olma ve savunma yapma hakkımız engelleniyor” dedi.

İzmir Kırıklar F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan PKK, MLKP, MKP ve DKP davalarından tutuklular adına Fetullah Demirtaş, Mahzar Güler, Mustafa Öner ve Serkan Güngör gönderdikleri mektupta, cezaevinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti.

Dışarıdaki baskı politikalarının içeriye de yansıdığını belirten tutuklular, “AKP kendi yasaları ve hukuk sistemini hiçe sayarak ülkeyi tam bir darbe ve keyfiyet rejimiyle yönetmektedir. Mevcut uygulamalarıyla devrimci-direnişçi geleneğin dışında kalan herkes üzerinde bir darbe rejimi önemli oranda hükmünü ilan etmiştir. Buna bağlı olarak ülkede kaos ve kriz her geçen gün biraz daha artmakta bunalım devlet ve toplumsal yaşamın her düzeyinde kendisini derinden hissettirmektedir” ifadelerine yer verdi.

‘EŞYALARIMIZA KEYFİ OLARAK EL KONULUYOR’

“Geçmişten beri cezaevlerinde süregelen hak ihlalleri, baskı, işkence ve tecrit uygulamamalarının OHAL’le birlikte hız kazanarak arttığını” dile getiren tutuklular, şunları kaydetti: “Aylardan beri sohbete çıkarılmıyor, ailelerimizin getirdiği eşyalar tarafımıza verilmiyor. Birçok eşyamıza keyfi bir şekilde el konuluyor. Bulunduğumuz ilin postaneler idare tarafından haber verildiği için ailelerimizin göndermek istediği kargo ve koliler görevliler tarafından alınmıyor. Gelen eşyalarımız ise bizden habersiz bir şekilde ailelerimize geri teslim ediliyor.”

‘HAVALANDIRMAMIZIN ÜSTÜ TELLERLE KAPATILIYOR’

Tutuklular mahkeme ve hastane gidiş gelişlerinde çift kelepçe ve askere bağlama uygulamalarıyla karşı karşıya kaldıklarını aktaran tutuklular, “Tahrik ve rencide edici yaklaşımlarla provokasyonlar çıkarılıyor, tedavi olma ve savunma yapma hakkımız ise bu şekilde engelleniyor. Ailelerimize ise çıplak arama yapma gibi onur kırıcı uygulamalar dayatılmakta. Koğuş aramalarına polisler dahil edilerek saldırı zemini hazırlanmaktadır. Gökyüzünü görme, soluma hakkımız da havalandırma bahçemizin üstüne örtülecek tellerle tümüyle elimizden alınmakta. Kitap, dergi ve gazetelerin posta ve elden teslimi de bütünen yasak getirilmiştir” diye belirtti.

‘DİRENECEĞİZ’

Tutuklular, bu yaklaşımın siyasi kimliklerine yapılmış bir saldırı olarak değerlendirdiklerini dile getirerek, kamuoyuna çağrıda bulundu: “Bu uygulamalara karşı asla sessiz kalmayacağız. Hukuktan doğan tüm itirazlarımızı kullanmaktan tutalım, sonuç almak için her türlü meşru tavrı almaktan çekinmeyeceğiz, mutlaka direneceğimizi belirtiyoruz. Duyarlı kamuoyunun da ilgisi ve desteğini bekliyoruz.”