ANKARA - Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, son 12 yılın gerisine düşen Türkiye'de eğitim sisteminin ciddi anlamda alarm verdiğini belirterek, "AKP iktidarı eğitimde darbe fırsatçılığı yapıyor. Okullarda okutulan müfredatı, İmam Hatip müfredatı ile benzer hale getirme çabaları var" dedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 2016-2017 eğitim, öğretim yılı birinci yarı yıl değerlendirmesi raporunu genel merkez binasında düzenlediği toplantıyla açıkladı. Toplantıya, Eğitim Sen MYK üyeleri ile Genel Başkan Kamuran Karaca katıldı. Karaca, 2016-2017 eğitim, öğretim yılının ilk yarısında son yılların en ağır saldırı ve tehditlerin yaşandığını söyledi.
Türkiye’de eğitim sisteminin ciddi anlamda alarm verdiğine dikkat çeken Karaca, ikili öğretim, niteliksiz eğitim hizmeti, eğitimin özelleştirilmesi, kalabalık sınıflar, karma eğitim karşıtı uygulamalar, taşımalı eğitim, altyapısı bozuk okullar, katkı parası, okullarda yaşanan şiddet, temel lise, TEOG garabeti ve PISA 2015 gibi uluslararası sınavlardaki başarısız sonuçlar ile çocukların dini cemaat ve vakıflara yönlendirilmesi gibi sorunların çözümsüzlüğü artırdığını söyledi.
'HANE HALKI EĞİTİM HARCAMALARI İKİ KAT ARTTI'
TÜİK verilerine göre, 2011 yılında 79 milyar 59 milyon TL olan toplam eğitim harcamalarının, 2015 yılında 135 milyar 22 milyon TL olduğunu aktaran Karaca, "Aynı süreçte 2011’de 13 milyar 650 milyon TL olan hane halkı eğitim harcamalarının 2015 yılında yaklaşık iki kat artarak 25 milyar 204 milyon TL’ye yükselmiştir. TÜİK verilerine göre devletin eğitim harcamasındaki payı 2014’te yüzde 77,7 iken, 2015 yılında yüzde 74,3’e düşmüştür" dedi.
'KURSLARDA CİNSEL İSTİSMAR VE ŞİDDET ARTTI'
Eğitim sorununun halkın en az ekonomi sorunları kadar temel gündemini oluşturmayı sürdürdüğüne vurgu yapan Karaca, "Çocuklar eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamamış, erken yaşta evliliği özendiren düzenlemeler yapılmış, çocuk işçiler sorunu büyümüş, okullarda, yurtlarda, kurslarda çocuklara yönelik cinsel istismar ve şiddet vakaları artmıştır" dedi.
'EĞİTİMDE DARBE FIRSATÇILIĞI YAPILDI'
2016-2017 eğitim öğretim yılında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 15 üniversite, yaklaşık bini aşkın özel okul ile 800 yurdun kapatıldığını anımsatan Karaca, kapatılan okulların yarısından fazlasının siyasi kararlarla İmam Hatip okullarına dönüştürüldüğünü kaydetti. Ak Parti iktidarının eğitimde darbe fırsatçılığı yaptığının altını çizen Karaca, şöyle devam etti: "Sözleşmeli öğretmenlik getirildi. Bakanlara, YÖK’e, rektörlere istediği kişiyi herhangi bir soruşturma olmaksızın işten atma yetkisi verildi. Disiplin soruşturmalarında süre sınırları kaldırıldı.ÖYP’li araştırma görevlilerinin kadrosu, üniversitelerde güvencesizliğin cisimleşmiş hali olan 50/d kadrosuna dönüştürüldü. Görevden uzaklaştırma (açığa alma) uygulamasındaki 3 aylık süre sınırı kaldırıldı. Rektörlük seçimleri kaldırılarak, rektörlerin doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanması sağlandı."
'SİYASİ KADROLAŞMANIN ADIMLARI ATILDI'
İktidarın yıllardır genelde kamu istihdamında özelde ise eğitimde güvencesiz, esnek ve performansa dayalı istihdam politikalarını hayata geçirmek istediğini belirten Karaca, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası eğitimde “sözleşmeli istihdam” uygulamasının başlatıldığını hatırlattı. Türkiye’de sözlü sınava dayalı tüm uygulamaların “siyasal kadrolaşma”nın önünü açtığını aktaran Karaca,
"Bütün bu gerçeklere ve itirazlara rağmen, sözlü sınavlar sonrasında 18 bin 'sözleşmeli öğretmen' ataması yapılmıştır" şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE SON 12 YILIN GERİSİNE DÜŞTÜ'
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'nın (PISA) sıralamasına işaret eden Karaca, "72 ülkeden 15 yaşındaki yaklaşık 540 bin öğrencinin fen, matematik ve okuma becerilerinin bilgisayar tabanlı testlerle ölçüldüğü Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2015’te Türkiye, fende 52., matematikte 49., okuma becerilerinde 50. sırada yer alarak son 12 yılın gerisine düşmüştür" diye belirtti. Karaca, Türkiye'nin PISA'daki başarısızlığını ise hükümetin eğitim politikalarına bağladı.
'EĞİTİM MÜFREDATI İMAM HATİP MÜFREDATINA BENZETİLİYOR'
MEB'in 53 farklı dersin müfredat program taslağını hazırladığını aktaran Karaca, müfredattın 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren bütün okullarda uygulanacağını söyledi. Karaca, "Bugün dünyanın her yerinde bilimsel bir gerçeklik olarak kabul edilen Evrim Teorisi’nin biyoloji ders kitaplarından çıkarılması, başlı başına bir skandaldır" şeklinde tepki gösterdi. Evrim Teorisi dersinin iktidarın özellikle 4+4+4 sonrasında hayata geçirdiği “dindar ve kindar nesil yetiştirme” projesine kurban edildiğine dikkat çeken Karaca, "Bu adımın arkasında, bütün okullarda okutulan müfredatı, imam hatip müfredatı ile benzer hale getirme çabaları yatmaktadır" dedi.
'KAMU KAYNAKLARI ÖZEL OKULLARA AKTARILIYOR'
"Siyasi iktidarın ilk gündemleri arasında yer alan eğitimin ticarileştirilmesi ve kamu kaynaklarını özel okullara aktarma, eğitim öğretim yılının birinci yarıyılına da damgasını vurmuştur" diyen Karaca, hükümetin özel öğretim kurumlarına yönelik her türlü desteği verdiğini söyledi. Özel okullara öğrenci başına 2 bin 860 TL ile 6 bin 300 TL arasında değişen miktarlarda kamu kaynağının aktarılmasının planlandığını ifade eden Karaca, şunları aktardı: "Eğitimde 4+4+4 uygulaması sonrasında devlet okullardan yaşanan ticarileştirme, özellikle eğitimi dinselleştirme uygulamalarının da doğrudan etkisiyle özel okul sayısının 10 kat, özel okula giden öğrenci sayısının 12 kat artmış olması dikkat çekicidir."
'AMAÇ SORUGULAMAYAN İTİAATKAR NESİL'
Eğitim müfredatına bilim dışı müdahalelerin olduğuna vurgu yapan Karaca, "Felsefe-bilim derslerinin azaltılması, otizmli ve zihinsel engelli çocuklara zorunlu din dersi getirilmesi, okul öncesi ve ilkokul öğrencilerinin camilere götürülmesi, din eğitiminin fiilen okul öncesine hatta kreşlere kadar indirilmesi vb. gibi uygulamaların amacı, itaatkâr, sorgulamayan ve biat eden nesiller yetiştirmektir" ifadelerini kullandı.
Eğitimde 4+4+4 uygulaması öncesi 2011-2012 eğitim-öğretim yılında 537 İmam Hatip Lisesi'nde (İHL) 268 bin 245 öğrencinin olduğu bilgisini paylaşan Karaca, "2016-2017 eğitim-öğretim yılı itibari ile bu sayı bin 400, bu okullarda okuyan öğrenci sayısı ise 516 bin 717’ye çıkmıştır. Açık öğretim İmam Hatip lisesinde okuyan 121 bin 335 öğrenciyle birlikte Türkiye’de toplamda İmam Hatiplerde okuyan öğrenci sayısı 677 bin 205’tir. Başka bir ifade ile Türkiye’de liseye giden her 100 öğrenciden 15’i İHL’ye gitmektedir" dedi.
'EĞİTİM SİSTEMİ DİNİ VAKIF VE DERNEKLERİN HEDEFİNDE'
Kamusal kaynakların siyasi iktidarın bekası adına, dini vakıf ve cemaatlere aktarıldığına dikkat çeken Karaca, dini vakıfların devlet okullarında başta "değerler eğitimi" olmak üzere, çeşitli konularda seminer verdiğini belirtti.
Karaca, son olarak şunları söyledi: "Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin değil, dini inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde eğitim ve bilim emekçilerinin, öğrenci ve velilerle birlikte kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelemizi tüm emek ve demokrasi güçleri ile birlikte omuz omuza sürdüreceğimiz bilinmelidir"