Hrant Dink İstanbul, İzmir ve Malatya'da anıldı

HABER MERKEZİ - Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, İstanbul başta olmak üzere katledilişinin 10'uncu yıldönümünde anıldı.

İstanbul'da AKA-DER, DAF, EHP, Halkevleri, HDP Gençlik, HDK, Kaldıraç, Nor Zartonk, ÖDP, SYKP ve Yeniyol öncülüğünde Kurtuluş Akbank önünde bir araya gelen kitle katledilişinin 10’uncu yıldönümünde Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledildiği Agos Gazetesi önüne yürüyüş düzenledi.Yürüyüş boyunca sık sık “Hepimiz Hrant’ız öldürmekle bitmeyiz”, sloganları atan kitle, Agos Gazetesi önünde basın açıklaması yaptı. AKA-DER Şiir Grubu’nun şiir dinletisi ile başlayan anma ardından yapılan basın açıklamasını ise AKA-DER üyesi Damla Şahin okudu.

Şahin, “10 yıl önce bugün yüz binler katledilen Hrant Dink için yürüdü. 100 yıllık inkarı ve yalanı karşısına alan, özgürlük, barış kardeşlik ve eşitlik için sesini korkusuzca yükselten Hrant, 10 yıl sonra kendisini ve fikirlerini sahiplenenleri bir daha bir araya getirdi” dedi.

‘BARIŞA DAİR NE VARSA BİTİRİLDİ’

Adalet ve barış isteyenlere yönelik linç, baskı ve katliamların devam ettiğini dile getiren Şahin, “10 yıl oldu Hrant katliamına neden olan karanlık büyüdü ve gazeteciler, onun meslektaşları gerçekleri söyledikleri için tutuklandı. Hukukçu ve insan hakları avukatı Tahir Elçi onun gibi kaldırıma düşürüldü. Barışa dair ne varsa bitirildi. Bir çocuktan katil yaratan karanlık, bütün ülkeye egemen oldu” diye belirtti. Şahin son olarak, “Hrant’ların katledildiği bir ülke ve bir dünyayı omuz omuza durarak, birlikte mücadele ile kuracağız. Su toprağı bulacak, özgürlük, adalet, barış mücadelesi kazanacak” diye konuştu.

Açıklaması Dink’in katledildiği Agos Gazetesi önüne karanfil bırakılması ardından son buldu.

İZMİR

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de, Hrant Dink'in katledilişinin 10’uncu yılında Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde anma düzenledi. Çok sayıda kişinin katıldığı ve "10 yıldır Hrant yok adalet yok" pankartının açıldığı anmada, "Hrant için adalet", "Ji bo Hrant ji bo dad e" yazılı dövizler taşıyan grup, sık sık "Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeniyiz", "Hrant için adalet herkes için adalet" sloganları attı.

Grup adına açıklamayı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında ihraç edilen Prof. Dr. Zerrin Kurtoğlu yaptı. Kurtoğlu, Hrant Dink’in, milliyetçilik hastalığına tutulmuş bir tetikçi tarafından vurularak katledildiğini söyledi. Katledilişinin üzerinden 10 yıl geçen Hrant Dink'in katillerinin sokaklarda dolaştığını söyleyen Kurtoğlu, "Geçen uzun yıllar boyunca bizim adalet arayışımız sürerken, bu adalet arayışını sekteye uğratmayı amaçlayan yalanlar ve oyalamalar da devam etti" diye konuştu.

‘SİS PERDESİ KALKMIŞ DEĞİL’

Cumhuriyet tarihinin faili meçhul siyasi cinayetlerle ve bu cinayetlerin bitmeyen davalarıyla dolu olduğunu dile getiren Kurtoğlu, "Hrant’ın katlinin akabinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Edoğan, ‘Hiçbir cinayet Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak’ demişti. Bugün bu cinayette dahil veya kusuru olan bazı kamu görevlileri yargı önüne çıkarılmış olsalar da ‘vur emri’ni kimin verdiğini hâlâ bilmiyoruz. Bu nedenle davanın üstünü örten sis perdesi henüz kalkmış değil. Dolayısıyla zaman içinde Hrant Dink cinayeti de sözü edilen o dehlizlerde kaybolacak mı bilemeyiz ama bir bebekten katil yaratan zihniyetin o dehlizlerde üretildiğini çok iyi biliyoruz" diye konuştu.

‘3-5 TETİKÇİNİN ÖTESİNE GEÇİLMEDİ’

Dink cinayetinin ardından başlayan yargılama sürecinin de geçmişte yaşanan pratikler gibi işlediğini söyleyen Kurtoğlu, "Yargılamanın devam ettiği ilk beş yılda üç-beş tetikçinin ötesine geçilmedi, soruşturma genişletilmedi. Kamu görevlilerini gösteren izlere rağmen, Jandarma, MİT ve Emniyet görevlileri, dava dosyasından uzak tutulmaya çalışıldı. Kısacası yargılama yıllarca bir müsamere havasında sürdü. Gerçek sorumlular hiçbir şekilde yargılanmadı, onu hedef gösterenler, tehdit edenler cezasız kaldılar. Hatta cinayete adı karışanlardan bazıları terfi ettirilerek ödüllendirildiler" dedi.

‘BASTIRILAN HRANT’IN SESİDİR’

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da Hrant Dink'e yapılanların yapıldığını söyleyen Kurtoğlu, "Garo Paylan’ın ‘soykırım’ tanımını kullanmasına tahammül edemeyerek Paylan’ın ifade özgürlüğüne karşı aralarındaki tüm çelişkileri unutarak birlikte el kaldıranların bastırdığı aslında Hrant’ın sesidir. Garo Paylan’a milli mutabakatla verilen ceza, geçmişte neler olmuş, olabileceğine ışık tuttuğu gibi Hrant’ın katledilmesinin nedenini de açıkça ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.

‘MUTLAKA DİRENECEĞİZ’

Hrant Dink'in Türkiye halklarının barış içinde yaşaması için çabaladığını dile getiren Kurtoğlu, "Tıpkı senin gibi derin bir dünya ve insan sevgisiyle, alçak gönüllülükle, insanın yapma ve yeniden yaratma kudretine inançla, umutla, vicdanla demlendirilmiş bir akılla, eleştirel ve eylemden kopmayan bir düşünme cesaretiyle ve bedel ödemeye hazır bir şekilde, mutlaka ama mutlaka direneceğiz" şeklinde konuştu.

MALATYA

Dink ölümünün 10’ncu yılında Malatya'da da İHD Şubesi'nde yapılan basın toplantısıyla anıldı. Anmaya çok sayıda siyasi parti temsilcisi ve yurttaşlar katıldı. Açıklamayı okuyan Agos Gazetesi Malatya Temsilcisi Hüsamettin Kurultay, üzerinden yıllar geçmesine rağmen cinayetin aydınlatılamadığını söyledi. “Farklı renkleri ile yaşamayı içine sindiremeyenlerin tüm renkleri siyaha boyama çabalarının sonucudur, sevgili Dink’ in öldürülmesi" diyen Kurultay, Dink’in yaşadığı ve doğduğu topraklarda “güvercin tedirginliği” ile yaşama tutunmanın acı resmi olduğunu söyledi.

Kurultay, “Hala aydınlatılmayan bir cinayetin izahını nasıl yapmak gerekir? Gerçeklerimizle yüzleşmek ve bu coğrafyada yaşanan acıların bir daha yaşanmaması için olağan üstü çaba gösteren bir insan neden öldürülür? Bunu yapan karanlık ellerin hala aramızda olduğunu tavır ve söylemleri ile görmek mümkün.Oysa zenginlik olarak gördüğümüz farklılıklarımızın gün be gün yok edilerek, yaşanmaz bir ülke yaratmanın kime ne yararı olacağının derin kaygısını yaşayanlar, dün olduğu gibi bu günde ağır bedellerle susturulmaya çalışılıyor.Bizler bu güne kadar yaşanan tüm acıların yaşanmaması adına yeniden gerçek kardeşliği, barışı savunduk savunmaya devam edeceğiz. Bu hepimizin, herkesin kazancınadır” dedi.

Anma yapılan açıklamanın ardından son buldu.