VAN - Van Barosu'nun panelinde konuşan Prof. Dr. Metin Günday, OHAL’in olağan hale getirildiğini ve çıkartılan KHK’lerin ise Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden çıktığını söyledi.
Van Barosu tarafından düzenlenen “Ceza hukuku boyutuyla OHAL rejimi ve KHK’lar” konulu panel Ankara Baro Başkanı Hakan Canduran’ın moderatörlüğüyle gerçekleştirildi. Prof. Dr. Metin Günday, Yar. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, Doç. Dr. Avukat Devrim Güngör ve İnsan Hakları Ortak Platformu Genel Koordinatörü (İHOP) Feraye Salman’ın konuşmacı olarak katıldığı panel yoğun ilgi gördü.
BARIŞ İÇİN EŞİT YURTTAŞLIK
Panel öncesi konuşmasına öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’yi anarak başlayan Van Baro Başkanı Murat Timur, OHAL sürecinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek, bölgede yıllardır zaten bir OHAL’in uygulandığı hatırlattı. Timur, konuşmasının devamında barışın sağlandığı ve eşit yurttaşlık temelinde bir ülkenin herkesin özlemi olduğunu söyledi.
Van Barosu İnsan Hakları Komisyonu adına konuşan Avukat Hakan Bozkurt da, OHAL adı altında kamunun hapsedildiğini belirterek, toplumun KHK’lerle yönetilmek istenildiğini söyledi.
Panele, OHAL’le birlikte ilan edilen KHK’lerin yol açtığı sorunlar ve yaşanan hak ihlallerine ilişkin verilerle hazırladığı slayt gösterimi ile başlayan İHOP Genel Koordinatörü Feraye Salman, hak ihlallerine dikkat çekti.
‘FETÖ’CÜLERİN BÖYLE OLMASININ NEDENİ AKP’DİR’
Daha önce ilan edilen OHAL, sıkıyönetim ve darbeleri hatırlatan Prof. Dr. Metin Günday da, OHAL’in iktidar tarafından olağan hale getirildiğine vurgu yaptı. AK Parti’nin 2002 yılında OHAL’i kaldırmakla övünmeye devam ettiğini hatırlatan Günday, “Ben bildim bileli hep sıkıyönetim vardı. Sıkıyönetim ve OHAL, temel hak ve özgürlüklerin anayasaya aykırı bir biçimde sığınabileceği bir rejimin adıdır. Ülkenin büyük bir kısmı OHAL ve sıkıyönetimle yönetilmiştir. Darbe teşebbüsü aniden 15 Temmuz gecesi biz darbe yapalım diye mi çıktı. 2002 yılından beri AKP elini nereye koyduysa eline yüzüne bulaştırmıştır. Bu FETÖ’cülerin böyle olmasının nedeni de AKP’dir. Bunların sorumluları yok ‘hata ettik Allah affetsin’ diyorlar. KHK’ların maddeleri Külliye’den çıkıyor. Burada meclis tamamen saf dışı bırakılmış. OHAL sürekli hale getirilmek isteniyor” dedi.
‘İHRAÇLARIN GEREKÇESİ YOK’
KHK’lerle birlikte ihraç edilen binlerce kamu emekçisi için herhangi bir gerekçenin gösterilmediğini belirten Yar. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, hukukun işlemez duruma geldiğini söyledi. Altıparmak, “Hangi gerekçeyle tutuklandıkları ya da ihraçlarının gerekçesi gösterilmiyor. Davalara gizlilik kararı getiriliyor ve bunlara itiraz etme şansımız da bazen olmuyor. FETÖ’ye yakınlığıyla bilinen derneklere bir hakim üye olunca tutuklanıyor ama geçen gün de mecliste bir vekile saldıran vekil olunca sorun olmuyor. Türkiye’de yargı her zaman yürütmeyle paralel olarak çalışır” diye konuştu.
‘SAVUNMA HAKKI KISITLANDI’
KHK’lar birlikte ceza mevzuatında değişikliklerin yapıldığı hatırlatmasında bulunan Doç. Dr. Avukat Devrim Güngör ise “Çıkartılan kanun ve kararnamelerde bir kısmı geçici bir kısmı ise OHAL kalsa bile devam edeceğiz, çok önemli temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanacağını görebiliyoruz. Koruma tedbirlerine ilişkin olarak kamuya açık olmayan yerlerde arama yapılması delil olabilecek eşyalara el konulması önce hâkim tarafından izin verilmesi gerekiyorken şimdi ise bunları Cumhuriyet savcılarının inisiyatifine bırakılmıştır. Suçlama ne kadar ağırsa bu kişinin suçlu olabileceği anlamına gelmiyor. Bir suçlama ne kadar ağırsa ona karşın yapılacak savunmada o şekilde yapılması gerekir. Savunma hakkı kişinin teknik olarak kendini savunabileceği bir haktır. Karşında devletin ezici bir gücü var. Masum bir insanın cezalandırılacağını bilen toplum ürker ve ikna edici olmaz. Avukatın kendi müvekkiliyle kimsenin duyamayacağı bir şekilde konuşması gerekir ama bu engelleniyor. Sanıkların avukatların odaları aranıyor. Dava ile ilgili yazılan notlara el konuluyor” diye konuştu.