İSTANBUL - Bakan Berat Albayrak’ın e-mailleri gerekçe gösterilerek gözaltına alınıp tutuklanan gazetecilerden Ömer Çelik’in avukatı Özcan Kılıç, emniyet sorgusu ile savcılık safhasının farklı suçlamalar üzerinden yürütüldüğüne dikkat çekti. Kılıç, mahkeme, Albayrak’ın e-maillerini istemek zorunda kalmamak için gerekçeleri değiştirdiğini söyledi.
Redhack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın maillerine ilişkin haberler nedeniyle İstanbul merkezli 25 Aralık 2016 günü yapılan baskınla gözaltına alınan ve 24 gün sonra tutuklanan gazeteciler Dicle Haber Ajansı (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik, Diken eski haber editörü Tunca Öğreten ve BirGün Gazetesi Muhasebe Sorumlusu Mahir Kanaat, 7 gündür cezaevinde. Gazeteciler, Bakan Albayrak’ın e-maillerini yayınlamaktan gözaltına alınırken, tutuklanma gerekçeleri ise “Örgüte üye olmak” oldu. Emniyet sorgularında gazetecilere, Bakan Albayrak’ın e-mailleri sorulurken, savcılık ve mahkeme aşamalarında ise gazetecilere Bakan Albayrak’a dair tek bir soru soruldu. Sorgu işlemlerinde gazetecilere daha çok yaptıkları haberler, Facebook sayfası ve Twitter adreslerinde yaptıkları paylaşımlar soruldu.
‘SAVCILIKTA SORUŞTURMANIN KONUSU DEĞİŞTİ’
Gazetecilerin tutuklanmasını değerlendiren Çelik’in avukatı Özcan Kılıç, emniyet ve savcılığın soruşturmanın arkasına bir örgüt koyma gereksinimi duyduğunu ancak örgütsel konumu olan insanların bulunamadığını dile getirdi. Kılıç, “6 kişi var. Bu 6 kişi de farklı görüşlerde, farklı yayın politikaları kapsamında haber yapan basın kurumları. Görünüşte Berat Albayrak’ın e-maillerinin paylaşılması üzerinden soruşturma başlatıldı. İlk 20 gün biz böyle biliyorduk. İfade alacakları gün gittiğimizde ise muhatap olduğumuz, ifadeyi alan polisler bilişim uzmanlarıydı. Konuştuğumda ise soruşturma konusunun Bakan Albayrak’ın e-maillerinin paylaşılması olduğunu söyledi. Sorularda bu minvaldeydi” diye konuştu.
'12 HABERİ SORULDU’
Kılıç, soruşturma konusunun savcılıkta tamamıyla değiştiğini kaydederek, Çelik'in Kobanê direnişi döneminde yaptığı haberlerin dosyaya konulduğunu söyledi. Çelik’in bir buçuk yıl önce yapmış olduğu 12 haberi ve sosyal medya paylaşımlarının savcılık soruşturmasında kendisine sorulduğunu dile getiren Kılıç, “Bakan Albayrak’ın e-mail meselesi de var diye sordum. Evet, böyle bir şeyde var dedi. Son sorulardan bir tanesi Bakan Albayrak ile ilgiliydi. Başka bir şey sorulmadı. Albayrak’a dair Metin’e bir şey zaten sorulmadı” dedi.
‘3 AŞAMALI BİR OLAY YAŞANDI’
Kılıç, gazetecilerin tutuklanma gerekçesini ise “Gazeteciler ayrı ayrı PKK, DHKP-C, FETÖ üyeliğinden tutuklandı. Biz anlayamadık bunu. Albayrak ile başlayan iddia farklı yöne evrildi. 3 aşamalı bir olay yaşandı. Örgütsel bir faaliyet gibi gösterildi. Zorlama bir tutuklama oldu. Örgüt kavramı bilerek eklendi. Normalde örgütsel bir hiyerarşiden bahsedilmiyor. Berat Albayrak’ı koruma amaçlı soruşturmanın yönü değiştirildi” dedi.
‘MAHKEME MİLİTAN GAZETECİ OLARAK GÖRDÜ’
Çelik’in mahkeme tarafından “militan gazeteci” olarak görüldüğünü söyleyen Kılıç, “Ömer yaptıklarını bir gazeteci kimliği ile sahiplendi. 10 yıldır gazetecilik yaptığını söylemesi mahkeme heyetinin zoruna gitti. Ömer’in bilinçli bir gazetecilik yaptığının farkındaydı mahkeme heyeti. Ömer’in gözaltına alınması da farklı bir şekilde gerçekleşiyor. Evinde olmayan Murat Karayılan’ın kitabı evde bulunmuş gibi tutanağa eklenmeye çalışılıyor. Ömer buna karşı çıktığı için de darp ediliyor, hakarete uğruyor” dedi.
‘ALBAYRAK’I DEVRE DIŞI BIRAKMAK İSTEDİLER’
Kılıç, “İlk olarak Bakan Albayrak’ın e-maillerine ilişkin olan bir soruşturmaydı. Bunun altını boşalttılar. Eğer Albayrak yargılanması olsaydı e-maillerin sorgulanması gündeme gelecekti. Mahkeme, bu e-mailleri istemek zorunda kalacaktı. Ama biz bunları yeniden isteyeceğiz. Bakan Albayrak’ın e-maillerini gündem dışına çıkarmak istediler, üzerini kapatmak istediler” diye belirtti.