İZMİR - KESK, 29 Aralık eylemine katılan 22 Eğitim Sen üyesinin gözaltına alınmasını kabul etmediklerini belirterek üyelerinin derhal serbest bırakılmasını söyledi.
Kamu Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi, 29 Aralık'ta “Savaşa Karşı Barışı Savunacağız” başlıklı iş bırakma eylemine katıldıkları için Kemalpaşa'da 22 Eğitim Sen üyesinin gözaltına alınmasını Konak Eski Sümerbank önünde yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. "İhraçlarınıza, açığa almalarınıza, sürgün ve cezalarınıza teslim olmayacağız" yazılı pankartın açıldığı eylemde grup sık sık "Faşizme karşı omuz omuza", "Yaşasın sendikal mücadelemiz" sloganlarını attı.
Grup adına açıklamayı okuyan KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bahri Akkan,
15 Temmuz darbe girişimini tek adam diktatörlüğüne dönüştürme çalışanların kendileri için dikensiz gül bahçesi yaratmaya peşinde oluklarını söyledi.
AK Parti'nin halka Anayasa oylamasında hayır vermemeleri için mobbing uyguladığını söyleyen Akkan, "Başbakan yardımcısının düğmeye basmasından kısa bir süre sonra Eğitim Sen üyelerine yönelik bu gözaltı işlemi toplumsal muhalefete, hayırcılara bir gözdağı, bir mesajdır" dedi.
Sendikal faaliyetlerine yönelik saldırıları kabul etmediklerini belirten Akkan, "Ortada sayısız mahkeme ve AİHM kararı olmasına karşın ısrarla sendikal faaliyetlerin gözaltı gerekçesi yapılması en temel sendikal hak ve özgürlükleri yok saymak anlamına gelmekte, bu yöndeki tüm hukuk dışı kararları alanlar “sendikal faaliyeti engelleme” ve “görevi kötüye kullanma suçu” işlemektedir" diye konuştu.
Gözaltına alınan üyelerinin derhal serbest bırakılmalmasını söyleyen Akkan, "Bizleri baskı altına almaya çalışan, haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayan her türlü hukuk dışı kararın alınmasında ve uygulanmasında rol alanlar, işledikleri suçlar nedeniyle bir gün mutlaka hukuk önünde hesap vereceklerdir. Faşizme, şeriat özlemlerine ve tek adam diktatörlüğüne karşı çıkmak için anayasa oylamasında hayır demeyi sürdüreceğiz."
Eğitim Sen MYK Üyesi Elif Çuhadar ise, geçen haftalarda bir IŞİD üyesinin evinde arama yapıldığını, canlı bomba yelekleri bulunmasına rağmen adresi belli olduğu için tutuklanmadığına dikkat çekerek, "Adresi, evi, işi belli olan arkadaşlarımız ifadeye çağrıldı da gitmediler mi ki gözaltına alındılar. İşte hükümetin adaleti ve hukuku” dedi.
Gözaltılarla yapılan soruşturmalar ile toplumun korkutulduğunu söyleyen Çuhadar, "Bu saldırılara karşı barış, insan hakları ve sendikal faaliyet demeye devem edeceğiz. Mücadelemizi büyüteceğiz. Hiç bir baskı dönemi sonsuza kadar sürmez. Elbette ki toplumsal mücadele bu baskıyı kırar."