Kapatılan dernekler İdare Mahkemesi’ne gitti

İSTANBUL - İstanbul'da 677 ve 678 sayılı KHK'lerle kapatılan kapatılan dernekler, İdare Mahkemesi’ne iptal davası açtı. Dernekler adına başvuruda bulunan ÖHP'li avukatlar, kapatmaların Anayasa ve hukuka aykırı olduğunun altını çizerek kararın iptalini istedi.

İstanbul’da Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında Resmi Gazete’de yayımlanan 677 ve 678 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) kapatılan dernekler, İdare Mahkemesi’ne iptal davası açtı. Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Göç Edenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (GÖÇ- DER), Kültürel Gelişim ve Demokrasi Derneği (KÜL-DER)-Mala Gel, Tutuklu Aileleri Dayanışma Derneği (TUAD), Gökkuşağı Kadın Derneği, Med Kültür Merkezi ve Gül (Arzela) Kültür Merkezi hakkındaki iptal davası, Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyesi avukatlar tarafından açıldı.

Avukatlar başvuruda, derneklerin kapatılması ve mallarına el konulması yönündeki işlemin duruşmalı olarak yapılacak inceleme sonucunda, öncelikle yürütmesinin durdurulması sonrasında iptali, işleme esas teşkil eden KHK’nin Anayasa’ya aykırılığı iddialarının incelenmesini talep etti. İptal başvurusunda davalılar ise Başbakanlık ile İçişleri Bakanlığı olarak gösterildi. Başvuruda dernekler bir bir ele alındı.

KAPATILAN DERNEKLER

TUAD’ın, cezaevlerindeki durumun OHAL şartları itibariyle işkenceye elverişli olması nedeniyle kapatma işleminin bu riski barındırdığı ve amaçladığı ifade edildi.

GÖÇ-DER’in, “yasaklı bölge uygulamaları” nedeniyle iç göçün yeniden gündeme geleceği hakkında yazdıkları raporun etkili olduğu ve “sokağa çıkma yasakları” nedeniyle yerinden edilme hususunu gündeme taşıdığı için hedef gösterildiği ve bu çerçevede kapatıldığı belirtildi.

Gökkuşağı Kadın Derneği’nin, önceki üyeleri olan milletvekilleri nedeniyle kapatıldığı ve kadın hakları ile ilgili sözleşmelerin OHAL döneminde dahi kadının örgütlenme hakkının engellenemeyeceği hükümlerine aykırı olduğu belirtilerek, diğer haklara ek olarak devletin siyasi saiklerle hareket ettiği, yetkilerini kötüye kullandığı ve AİHS 18. maddesinin ihlal edildiği kaydedildi.

Med Kültür Merkezi ve Arzela Kültür Merkezlerinin, Kürt kültürü ve sanatının korunması ve geleceğe aktarılmasındaki rolüne işaret edilerek, bu çalışmalar nedeniyle kapatıldıkları ifade edilen başvuruda, “ayrımcılık yasağı”nın ihlal edildiği ve bunun Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi genel yorumu çerçevesinde Roma Statüsü'ne göre “barışa karşı suçlar” temelinde bir soykırım suçu olarak kabul edildiğine işaret edildi.

ÖHD için de hak savunuculuğunun cezalandırılması amaçlandığı ve sokağa çıkma yasakları sırasında yazılan raporlardan kaynaklı önce hükümet yetkililerince hedef gösterildiği ve kapatmanın bu esasa dayandığına yer verildi. ÖHD için yapılan başvuruda, ÖHD'nin European Association of Lawyers for Democracy and World Human Rights (Demokrasi ve İnsan Hakları İçin Avrupa Avukatlar Derneği) üyesi olduğu belirtildi.

ANAYASA VE HUKUKA AYKIRI

Başvurularda kapatılmaların Anayasaya ve hukuka aykırılık teşkil ettiği belirtilirken, davaya konu iptal işleminin dayanağı olan 677 sayılı KHK’nin 3. maddesinin Anayasa'ya aykırılığı öne sürüldü.

Başvuruda, KHK’lere dair Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu’nun açıklamalarına da yer verildi. Kapatılmaların ayrıca İnsan Hakları Hukuku’na da aykırılık teşkil ettiği belirtildi. BM Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) de atıf yapılan başvuruda güvence altına alınan örgütlenme özgürlüğüne bir müdahalenin açık olduğuna vurgu yapıldı. Yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başta olmak üzere birçok uluslararası mahkemenin benzer başvurulara dair vermiş olduğu içtihatlara dikkat çekildi.

KONU VE AMAÇ FARKLI

Başvuruda konu bakımından yapılacak olan değerlendirme kapsamında, hukuka uygunluk kriteri, idari işlemin hukuk düzeninde meydana getirdiği değişikliğe dair olduğu belirtildi. Dava konusu olayda “derneğin kapatılması” ve "malvarlığı ile defter ve belgelerine el koyma", "kiralama ilişkisi çerçevesindeki oturma hakkının engellenmesi" anlamına geldiğine yer verilerek, bir hukuk kuralının uygulanmak istenmemesi, yanlış uygulanması, yasal dayanağı olmadan bir kimseye yükümlülük getirme sonucu doğuran işlemler konusu bakımından hukuka aykırı olduğuna yer verildi.

Kapatılma kararının insan hakları için faaliyet gösteren ve esasen yürüttüğü faaliyetler itibariyle kamu yararı için çalışan derneklerin kapatılması ile güdülen amaç irdelendiğinde kamu yararı lehine değil aleyhine bir sonuç doğuracağının açık olduğu belirtildi. Başvuruda, “Kapatılan derneklerin darbe girişimi iddiaları ile bir alakasının olmadığı, tersine darbe girişimine karşı durduğu, darbe girişiminin arkasında olduğu dile getirilen oluşuma karşı faaliyet gösterdiği ve bu oluşum tarafından devamlı surette hedef gösterildiği, müdahalelerde bulunulduğu gerçeği karşısında bu amaç dava konusu işlem bakımından geçerli olmaz” denildi.

Başvuruda, ayrıca kapatılmalara dair maddi ve manevi tazminat talep edildi.