DİYARBAKIR - Kapatılan MEYA-DER eski Eşbaşkanı Ayşe Dicle, insani bir görev olarak yaşamını yitirenlerin ailelerine yardımcı olduklarının altını çizerek, “Son bir yılda yaşamını yitirenlerin yüzlercesinin cenazesi kayıp. Birçok cenaze morglarda ve kimsesizler mezarlıklarında defnedilmiş” dedi.
İlan edilen Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yüzlerce dernekle beraber kapatılan Mezopotamya Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEYA-DER) her ne kadar bir dernek ve oluşum kurmazsa da derneğin Diyarbakır şubesi yöneticileri çalışmalarını sürdürüyor. Yakınlarını kaybedenlerle yardımlaşan ve dayanışan yöneticiler, “insani olarak üsteleniyoruz” diyerek çalışmalarını sürdürüyor. Çocuklarını kaybeden ailelere yardımcı olan kapatılan MEYA-DER eski Eşbaşkanı Ayşe Dicle, kayıp cenazelerle ilgili bilgi verdi.
‘BIRAKALIM HER ŞEYİ İNSANİ GÖREVİMİZİ YAPIYORUZ’
Yaklaşık 3 aydan fazladır derneklerinin kapatıldığını hatırlatan Dicle, “Derneği kapatan zihniyet cenazelere sahip çıkmayacağımızı diye sandılar. Resmi olarak kurumumuz olmayabilir, ancak insani olarak bize düşen görev bu: ailelerimize yardımcı oluyoruz. Kapatmalara rağmen ailelerimizle hareket ediyoruz. Cenaze ve yaslarda da aileleri yalnız bırakmayıp çalışıyoruz. Dernek kapatıldı da cenazelerimize sahip çıkmayacağız diye bir düşünce hiç kimsede olmasın. Bu fikir tamamıyla yanlıştır. Kurumu mühürleyip kapatmış olabilirler ancak, düşüncelerimiz hapsedip mühürleyemezler. İnsan hakkı nedir o çerçevede cenazelere yaklaşıp cenazelere sahip çıkıyoruz ve bu temelde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
‘OTURMAK YOK MÜCADELEYE DEVAM’
“Kurumun kapatılmasıyla ailelerin acısını katladı ve acılarına acı kattılar” diyen Dicle, “Artık o seviyeye geldi ki ailelere ve cenazelere bile devletin tahammülü kalmamıştır. Çocuklarını yitiren ailelerin etrafını zırhlı araçlarla ablukaya alanların bir cenazeye bir tahammülü yoktur. Bu kabul edilir bir durum değildir” diye konuştu. Herkes için insan hakları ve insaniyet gerektiğini altını çizen Dicle, “Bunun için de bize oturmak ve durmak yoktur. Hakikatin peşinde çocuklarını yitiren ailelerimizle koşmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Hiçbir zaman cenazelerimiz yerde kalmasına izin vermeyeceğiz. Onlar, bizim gidip evde oturmamızı hedeflediler ama çok iyi bilsinler bize evde oturmak yoktur” ifadelerini kullandı.
‘YÜZLERCE CENAZE KAYIP’
Resmiyetleri ellerinde alındığı için net olarak farklı tarihlerde ve yerlerde yaşamını yitirenlerin defnedilmeyenlerin cenazeleri konusunda bir veri ellerinde olmadığına dikkat çeken Dicle, şunları söyledi: “Aileler üzerinde yaşamını yitirenlerin sayısı ve defnedilmeyen cenazeleri netleştirmeye çalışıyoruz. Örneğin Sur, Gever, Nusaybin, Şırnak ve Cizre gibi yerlerde halen yüzlerce cenaze kayıp. DNA için kan verip de kanları sonuçlanmayanlar birçok cenaze vardır. Birçok cenaze morglarda ve kimsesizler mezarlıklarında defnedilmiş. Cenaze işlemlerini yürüten sistem keyfiyetçi yaklaşıyor. Bu sistemin uygulaması kabul edilemez bir durumdur. OHAL’in devam etmesiyle herhangi bir oluşum veya dernek için başvuru yapamıyoruz. Dernek kurmak için bile başvurular kabul edilmiyor. Bu nedenle başvuruda bulunmadık.”