Bir daha yıkılmasın diye nöbetteler

MARDİN - Tel örgülerle ikiye bölünen Nusaybin’de bir yandan yıkım bir yanda da inşa sürüyor. Evlerinin yıkılmaması için gün boyu nöbet tutan aileler, “tek servetleri olan evlerinin” yeniden yıkılmasından endişeleniyor.

Mardin’in Nusaybin ilçesinde tel örgüler yaşamı da iki parçaya böldü. Tel örgülerinin bir yanında yıkım bir yanında da evler yeniden inşa ediliyor. Büyükler, soğuk havaya rağmen getirdikleri kum ve çimentolarla moloz yığınları arasında evlerini inşa ederken, çocuklar ise sıklıkla “güvenlik” dinlemeden tel örgülerinin öte tarafına geçiyor. Yıkım ekiplerinin ardından kalan küçük demir parçaları toplayıp kendilerine harçlık yapıyorlar.

MERMİLERİN İZİ KAPATILIYOR

Saldırılardan tüm elektrik panoları ve su tesisatların hasar görmesi işlerini zorlaştırsa da; su ihtiyaçlarını başka yerden çektikleri hortumlarla karşılıyorlar. Silah ve top mermileriyle adeta delik deşik edilen evlerdeki mermi izleri önce sıvayla bir bir kapatılıyor, sonra üzerine boya çekiliyor.

Evlerinin inşasını bitiren aileler, su ve elektrik yokluğuna rağmen evlerine dönüyor. Evlerine dönenlerin yaptığı ilk işlerden biri de tandır yapmak oluyor. Mahallelerde ortak kurulan tandırlarda sıcak ekmek hiç eksik olmuyor.

Altyapı ve elektrik sorunu için sokaklarda yapılan ve yarım bırakılan kazıların ne zaman biteceği de bilinmiyor. Bu durum “evlerinin yıkılması” korkusu yaşayan aileleri kaygılandırıyor.

EVİNİ İNŞA ETTİ AMA KAYGILI

Aylarca evinden uzakta kaldıktan sonra tel örgülerin geriye çekilmesiyle hasreti dinenlerden biri olan 9 çocuk annesi Şükriye Akman, döndüklerinde evlerinin tanınmayacak halde olduğunu ve içinde hiçbir şey kalmadığını dile getiriyor. Akman, 20 gündür evlerini inşa etmeye çalıştıklarını belirtiyor.

Şu ana kadar 20 bin TL harcadıklarını söyleyen Akman'ın en büyük tedirginliği yaptığı bu masraflardan sonra evinin yıkılması. Akman, endişelerini şu sözlerle anlatıyor: "20 bine yakın masraf gitti. Bu kadar masraf yaptık ama yıkacaklar mı yıkmayacaklar mı daha belli değil. Kafalarında ne planlar var bilmiyoruz. Her gece başımızı yastığa koyduğumuzda inşa ettiğimiz evimizi yıkmalarından korkuyoruz."

‘TEK SERVETİMİZ KALAN EVLERİMİZ’

Yetkililerin yıkım için ev sahiplerine haber vermediklerini, Ankara'dan alınan karar ile kepçelerle gelip evleri yıktıklarına işaret eden Akman, "Sabahtan akşama kadar gelip burada evimizin yanında nöbet tutuyoruz. Yağmur yağıyor, soğukta bekliyoruz. Yaktığımız ateşle ısınmaya çalışıyoruz. Bu zorlukta yapıyoruz evlerimizi, yeter ki yıkılmasın. Tek servetimiz, kalan evimiz. Bize büyük bir haksızlık zaten yapıldı, daha fazla yapılmasın" diyor.

Günlerdir işçilerin çalıştığını söyleyen Akman, doların yükselmesinin her şeyi etkilediğini belirterek, "Dolar yükseldiği için her şeye zam gelmiş. İşçiler daha çok para istiyor, inşaat malzemeleri pahalılaşmış" diyor.

Evlerini yeniden inşa edenlerin hepsinin kaygısı da Akman’dan farksız. Bu nedenle birçoğu evlerinin sadece kaba işlerini bitiriyor, ince işleri ise ertelemek zorunda kalıyor.

Dicle Müftüoğlu / Aynur İnedi - dihaber