Aileler 11 cenazeyi istedi

İSTANBUL- Dersim'de 7 Kasım günü hava saldırısında yaşamını yitiren 11 DHKC'linin ailesi, çocuklarının cenazelerini istedi.

Dersim'de 7 Kasım günü hava saldırısında yaşamını yitiren 11 DHKC'linin ailesi İstanbul Nurtepe’de basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) Başkanı Fahrettin Keskin, Halkın Hukuk Bürosu avukatı Oya Aslan ve aileler katıldı.

Avukat Oya Aslan, kişinin suçu ne olursa olsun devletin görevinin kişileri sağ yakalamak olduğunu dile getirdi. Aslan, “Bir eylem içerisinde olmayan, açık arazide tespit edilen kişilerin bombalanması kabul edilecek bir uygulama değildir. Bu açık bir biçimde insan öldürme suçunu oluşturmaktadır. İnsanların öldürülmemesi yönündeki devletin negatif ve pozitif yükümlülüğü olduğuna göre insanların hiçbir eylem içerisinde olmayan sadece silahlı ve dağda bulunması gerekçesi ile bombalanmaları ve cesetlerinin tanınmayacak hale sokulması tartışmasız suçtur” dedi.

'SORUŞTURMA MİNNESOTA PROTOKOLÜNE AYKIRI'

Tunceli Savcılığı'nın olay günü gerçekleşen bombardıman ile ilgili soruşturma açtığını ancak öldürülen kişilerin kimliklerin tespiti için gerekli çalışmayı yürütmediğini aktaran Aslan, savcılık tarafından yürütülen soruşturmanı Minnesota Protokolü'ne aykırı olduğunu söyledi. Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Minnesota Protokolü, öldürülen kişilerin kimliğini belirlemek, ölümle ilgili olan ve sorumlular hakkında yapılacak cezai yaptırıma yardımcı olacak nitelikteki tüm delilleri ortaya çıkarmak ve muhafaza etmek, olası tanıkların kimliklerini tespit etmek ve ölüm olayı ile ilgili ifadelerini almak, ölümün nedenini, şeklini, yerini ve zamanını, ölümle sonuçlanan olaylar örüntüsünü ve eylemleri belirlemek, ölüm olayına karışmış kişilerin kimliklerinin tespiti ve yakalayıp mahkeme önüne çıkarmak ve delillerin tam incelenmesini sağlamak için bağımsız bir soruşturmanın yürümesi gerektiğini ifade etmektedir."

Müvekkilleri ile birlikte Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptıkları başvuruda herhangi bir araştırmanın yapılmadığını dile getiren Aslan, “En azından öldürülen kişilerin DNA incelemesi alınıp DNA bankasında bulunan DNA’larla karşılaştırılması yapılabilirdi. Böylece öldürülen ve Adli Tıp Kurumu'na kaldırılan cesetlerin kimliği tespit edilebilirdi. Ya da bu konuda bir çaba içerisinde olunabilirdi” dedi.

'CENAZELERİMİZİ ALANA KADAR DURMAYACAĞIZ’

Bombardımanda yaşamını yitiren Murat Gün’ün (28) babası Kemal Gün, Dersim'e gidip kan verdiklerini ve suç duyurusunda bulunduklarını söyleyerek, “Hayatıma mal olsa da ben kendi çocuğumun cenazesini alacağım” dedi.

Hava saldırısında yaşamını yitiren Bünyamin Kılıç’ın (18) babası Ekrem Kılıç da, “Devlet madem çocuğumuzu vurmuş cenazelerini almak istiyoruz. Bir kemik de olsa istiyoruz. Cenazelerimizi alana kadar durmayacağız" dedi.

TAYAD Başkanı Fahrettin Keskin de, “Bir anne ve baba çocuğunun kemiği de olsa hakkıdır. En başta görev annelere ve babalara düşüyor. Devlet başlarından salmaya çalışıyor. Biz mücadele ederek bu cenazeleri alacağız” diye konuştu.

Dersim’de toplu mezara konulan Ali Yıldız’ın ağabeyi Hüsnü Yıldız da, “Bu insanların bir mezarı olsun, mezarlarının başına gidilebilsin. Arkadaşlar tavsiyem asla vazgeçmesinler” dedi.