VAN - Van Baro Başkanı Murat Timur, OHAL ile birlikte toplumsal kutuplaşmanın en üst düzeye taşındığına dikkat çekerek, bu koşullarda girilen referandum sürecinin ciddi sorunlar doğuracağını söyledi.

Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında fiilen başlatılan referandum sürecini değerlendiren Van Baro Başkanı Murat Timur, toplumsal kutuplaşmanın en üst düzeye taşındığına vurgu yaparak, bu sürecin ciddi sorunlar doğuracağını söyledi.

‘KUTUPLAŞMA EN ÜST DÜZEYDE’

Anayasaların birer toplumsal sözleşme olduğu dile getiren Timur, “Toplumun geneli tarafından bir mutabakat sağlanması gerekir ama bu referanduma baktığımızda bu içerik, ilk ortaya atıldığı dönemden itibaren toplumda bir ayrışmanın, kutuplaşmanın olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Dolayışla bu referandumun içeriğinde aslında toplumsal sözleşmeye uygun bir refleks olarak değerlendirmemek gerekiyor. Toplumsal sözleşme olduğu için de anaysa değişimlerinde en önemli nokta aslında düşünce ve ifade özgürlüğünün olduğu, insanların kendisini rahatlıkla ifade ettiği bir tartışma ortamında değişmesi gerekir. Sağlıklı bir tartışma ortamının bulunmadığını, bir yerde insanların ayrıştırıldığı, kutuplaşmanın en üst düzeyde olduğu bir atmosferde bir anayasa değişikliği de gerçek anlamında da uzaklaşacaktır” dedi.

‘CEZALANDIRMAYLA KARŞI KARŞIYA’

İktidar partisine muhalefet edenlerin, onun gibi düşünmeyen her kesimin ve bireyin “cezalandırma ve dışlama” gibi tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirten Timur, OHAL sürecinde gidilen referandumun doğuracağı sonuçlara dikkat çekerek, “OHAL altında referanduma gidiyoruz. Zaten OHAL sürecinde toplantı, gösteri ve yürüyüş yasaklı. İki insan bir arya gelmekten çekiniyor. Bunu da çok büyük olumsuzlukları olacaktır. Yani OHAL mevzuatı, tehdidi altında bulunan insanların, sağlıklı bir referanduma gidip oy kullanmaları, oy verdikleri sandıkların güvenli bir şekilde taşınması gibi bunların hepsi çok ciddi sorunlardır. Sağlıklı bir yol ve yöntemle bir referandum süreci gitmeyecektir” diye konuştu.

‘ÜLKE TEK KİŞİNİN SULTASIYLA YÖNETİLECEK’

Referandumdan “Evet” tercihinin çıkması halinde yaşanacaklara işaret eden Timur, “Başkanlık sistemi ile birlikte gerçekten tek kişinin egemenliği, yani tek kişinin sultasıyla ülke yöneticilik. Zaten son dönem ki yapılan değişikliklerle birlikte başta yargı olmak üzere her anlamda siyasi iktidar kendi yapılanmasını kurdu. Bundan sonra da yapılanma içerisinde tek kişinin karar vereceği bir sistem, özlemi çekilen, istenilen sistem bu sistemdir” ifadesinde bulundu.

‘KÜRT İLLERİNDE DURUM DEĞŞMEYECEK’

Daha önce yerel ve genel seçimlerde Kürt illerinden çıkan sonucun referandumda değişmeyeceğini ifade eden Timur, şöyle devam etti: “Bu referandumla birlikte aslında Kürtler de bir tercih ortaya koyacaklar. Ya sistemin tüm haksız, hukuksuzluklarına rağmen, bu mevcut sistemin işleyişi noktasında bir tercih bırakacaklar ya da bu ülkede eşit yurttaşlık temelinde kendilerini ifade edebilecekleri bir yapı noktasında bir tercih bırakacaklar. Zaten geçmiş dönemlerdeki uygulamalara baktığımız zaman, Kürt siyasi hareketinin bölgedeki yansımasına baktığımız zaman seçimler çok net bir şekilde aslında kendisini ortaya koydu. Bu dönemde bahsi ettiğim çerçevede de bir tercih ortaya konulacak. Ya hukuka aykırılıkta, hak ihlalleri hukuksuzluklarla birlikte bir yönetim biçimi ya da kendilerini gerçekten toplumsal yapı olarak ifade edecekleri, ortaya koyacakları bu şekilde de sistemde siyasi iktidar karşısında eşit yurttaşlık temelinde masaya oturacakları bir sistem olarak ortaya çıkacak.”