İSTANBUL - 145 gündür kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları CPT yetkilileriyle görüştü. Öcalan'ın avukatı İbrahim Bilmez, İmralı’da incelemelerde bulunan CPT heyetinin, hazırladığı raporun açıklanmasını istedi.
En son 28-29 Nisan’da Avrupa Konseyi İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi'nden (CPT) bir heyetin İmralı Adası'nda yaptığı incelemeleri hatırlatan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarından İbrahim Bilmez, hazırlanan raporun açıklamasını istedi. Önceki hafta Strasburg’ta Öcalan’ın durumuna ilişkin CPT yetkilileri ile görüştüklerine ilişkin bilgi veren Bilmez, bu görüşmeden de şimdiye kadar bir sonuç alınmadığını ifade etti.
TÜRKİYE’DEN ONAY BEKLENİYOR
Bilmez, 15 Temmuz sonrası CPT’nin İmralı Cezaevi’ne gitmemesini eleştirdiklerini ve bu eleştirilerini CPT’ye ilettiklerini kaydetti. Bilmez, CPT ile önceki hafta yaptıkları görüşmeye dair ise yetkililerin kendileri açısında gizliliğin esas alındığını söylediklerini belirtti. Bilmez, CPT yetkililerin İmralı raporunun hazır olduğunu kendilerine söylediği ancak açıklamak için Türkiye’den onay beklediklerini ilettiklerini söyledi.
Bilmez, rapora Türkiye’nin şu ana kadar onay vermemesini “Demek ki raporda Türkiye’nin hoşuna gitmeyen eleştiriler var. Bu sonuç çıkarılabilinir. Bunun yanında Türkiye ile CPT arasında pazarlıkların yapıldığını gösteriyor. Bu raporun işlevi ona göre de belirlenebilir. Bu belki iyi anlamda da bir pazarlık olabilir, İmralı’daki, koşulların düzeltilmesi, aile ve avukat görüşleri ile iletişim hakkının düzeltilmesi için pazarlıklarda olabilir. Başka türlü pazarlıklar da yapılıyor olabilir. Hiçbir görüşme yapamadığımız için bu şekilde yorumlar yapabiliyoruz” sözleri ile değerlendirdi.
‘RAPORUN AÇIKLANMASINI İSTİYORUZ’
CPT’nin önceki süreçlerde İmralı’ya yaptığı ziyaretlere de değinen Bilmez, “Daha öncede İmralı’ya CPT tarafından ziyaretler gerçekleştirildi. Hazırlanan raporlar bazen kısa sürede bazen nerdeyse bir yıl buluna süreler sonunda açıklanmıştı. Dolayısıyla şimdi de bir yıl dolmak üzere. Bizler Sayın Öcalan’ın avukatları olarak hem de Kürt halkı merak içerisinde. Bu raporun açıklanmasını istiyoruz. Bunu önceki hafta ilgililere de ilettik. Nisan 2016’da yaptıkları ziyaretin üzerinden 10 ay geçiyor ve bu günkü koşullar Nisan 2016’dan çok daha kötü. İmralı’da bir iyiye gidiş var diyemeyiz” diye konuştu.
‘CPT ROLÜNÜ OYNAMIYOR’
Bilmez, CPT’nin raporu açıklamak için Türkiye’den onay beklemesini ise, şöyle değerlendirdi: “CPT’nin çeşitli yol ve yöntemler var. Mesela İmralı’ya gelebilir. Bunun önünde her hangi bir engel yok. Türkiye’de çok sayıda cezaevinde kötü muameleler ve işkence iddiası var. Gelip tekrar inceleme yapabilirler. Ya da CPT Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve AİHM’e rapor yazabilir. Bunun önünde her hangi bir engel yok. Bunu da yapmıyor ama CPT. Tamda Türkiye’nin kötüye doğru gittiği bir süreçteyiz, insan hak ve hürriyetlerinin tamamıyla askıya alındığı bir süreçteyiz. Tamda CPT’nin rolünü oynaması gerektiği bir süreçteyiz. Hem İmralı açısından hem de Tüm Türkiye’ye dönük bir açıdan. Fakat CPT ne yazık ki bu rolünü oynamıyor,”
‘ASIL KAYGI VERİCİ DURUM BU’
İmralı’ya dair asıl kaygı verici durumun kamuoyunun var olan tecrit durumunu kanıksaması olduğunu sözlerine ekleyen Bilmez, şunları söyledi: “Asıl tehlikeli olan bu. Marmara Denizi’nin ortasında bulunan bir adada Sayın Öcalan ve 3 kişi var ve kimse burayla bir şekilde iletişime geçemiyor. Ne telefon hakları var, ne mektup yazabiliyor, ne avukatları ne de aileleri ile görüşme hakları var. Grup izolasyonuna tabii tutulmuş durumdalar.”