DİYARBAKIR - Referandum seçimini seferberlik hamlesi olarak değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, “Referandum, hesap sorma günüdür” dedi.
Anayasa değişiklik referandumunda “Hayır” kararı alan Halkların Demokratik Partisi (HDP), bileşenleri ile birlikte referandum çalışmalarının startını verdi. HDP’nin Grup Başkanvekili ve Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, startını verdikleri referandum çalışmaları ve hükümetin bölgeye yönelik sürdürdüğü politikaların sandıklara yansımasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘REFERANDUM DA ÇOK GÜÇLÜ CEVAP VERECEĞİZ’
Referandum sürecinin milletvekillerinin tutuklanması ilişkili yürütüldüğünü ifade eden Yıldırım, “Toplumsal muhalefetin adresini doğru biliyorlar ve kendi başkanlık hayallerini engelleyecek olan gücün HDP olduğunu biliyorlar. Bu yönüyle yürütülen operasyonlar hukuki olmaktan, yargısal olmaktan ziyade mesnetsiz suçlamalarla siyasi operasyonlardır. Bu nedenle referandumda çok güçlü irade beyanı ile özellikle eş başkanlarımızın, milletvekillerimizin ve arkadaşlarımızın tutuklanmasına çok güçlü bir cevap vereceğiz” dedi.
‘HAYIR’ SAVAŞ POLİTİKALARINI MAHKUM ETMEKTİR’
Referandumda ‘Hayır’ çıkması ile birlikte savaş politikalarının durdurulacağını ve kalıcı barış kapılarının aralanacağını dile getiren Yıldırım, “Bu süreçte ‘Evet’ demek, faşizme tekabül eden son bir buçuk yıllık uygulamaları kabul etmek demektir. Buna ‘Hayır’ demek ve özelliklede Kürdistan’da bir ‘Hayır’ demek, bu politikalara güçlü bir cevap, bir reddediş ve bunları mahkûm etmek demektir. Halkımız güçlü bir ‘Hayır’ ile yürütülen özel savaşı, kirli savaşı sonlandıracaktır” diye konuştu.
‘HESAP SORMAK GÜNÜ’
Referandum seçimini “Hesap sorma günü” olarak değerlendirdiklerinin altını çizen Yıldırım, şöyle dedi: “Miray bebeklerin, Taybet anaların, Mehmet Tunçların, vahşet bodrumlarının, gasp edilmiş belediyelerin, tutuklanmış milletvekilleri ve belediye eşbaşkanlarının hesabının sorulması günüdür. Bizim açımızdan bu yönüyle referandum iki anlam taşıyor, yetinilmek istenen tek adam rejimini ret etmek diğeri ise özellikle son bir buçuk yıllık kirli uygulamaların, despotik uygulamaların hesabının sorulmasıdır.”
’92 ‘OHAL’İNE RAHMET OKUTTU’
AK Parti’nin hükümete gelmesiyle birlikte OHAL’i kaldırmakla yaptığı propagandaya dikkat çeken Yıldırım, “OHAL, Ağustos 2002 MGK’de son kez 3 aylığına uzatıldı. OHAL’i bunların kaldırdığı falan yok. Bunlar 92’li yıllarda OHAL ilanına rahmet okutacak düzeye geldi. 90’ları aratan sıkıyönetim ilan ediyorlar. Bugün yaşadığımız koşullar darbe koşullarıdır. 15 Şubatçılar başarılı olsa ancak bu kadar bir darbeci mantığı işletirlerdi. Buradan hareketle OHAL’i onlar kaldırmadı, bütün ruhlarına ve hürlerine kadar OHAL’e onlar bulaşmışlardır. Bir diğeri ise bunların adı AKP olabilir ama ruhu felsefesi beyni, zihniyeti aynı 12 Eylül darbe zihniyetidir, 28 Şubat zihniyetidir, 15 Temmuz darbe zihniyetidir” dedi.
‘ZALİMANE UYGULAMALARI PROPAGANDA YAPMAYACAĞIZ’
Partisinin referanduma ilişkin yürüteceği çalışma ve propagandalara işaret eden Yıldırım, “Halkımızın yaşamış olduğu bütün zalimane uygulamaları yaşıyorken, onlara bunun propaganda dili olarak kullanmayacağız. ‘Evet’ olursa kan akar, savaş yükselir, propagandası yapmayacağız. Ancak son yılların uygulamalarının üstünü örtecek olan ‘Evet’ galip gelirse ve bu son kurumsallaşacağını anlatacağız. ‘Hayır’ olursa OHAL kalkacak, ekonomik kriz azalacak, barışın kapısını aralayacağız. ‘Hayır’ olursa işten atılan bütün emekçiler yeniden işine geri dönecek, ‘Hayır’ olursa KHK’lerin hepsi iptal edilecek” diye belirtti.
‘SEFERBERLİK SÜRECİ BAŞLIYOR’
Referandum sürecinin partileri ve bileşenleri açısından seferberlik hamlesi olarak değerlendiren Yıldırım, şunları söyledi: “Dönemsel olarak halklara yaşatılmak istenen o kara tabloyu, asıl halkımız ile birlikte ters yüz edeceğimizin takvimini açıklayacağız. Bizim açımızdan da seferberlik süreci başlıyor.”