HDP vekillerine hiç gitmedikleri Çorum’dan dava!

DİYARBAKIR - HDP Şırnak milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ile Ferhat Encu hakkında kamu davası, suç sayılan konuşmaların işlendiği Cizre yerine, konuşmayı izleyen kişinin bulunduğu Çorum’da görülecek.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ile Ferhat Encu hakkında, Orhan Küçük Özdemir isimli kişinin Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yaptığı şikayet üzerine Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” iddiasıyla açılan soruşturmada “yetki” sorunu ortaya çıktı. Cizre’de 8 Şubat 2016 tarihinde daha önce “sokağa çıkma yasağı” sırasında Sarıyıldız ile Encu’nun telefon ile katıldığı televizyon programında gelişmelere ilişkin yaptığı konuşmalardan dolayı başlatılan soruşturma, ilk olarak Ankara’nın yargı alanı içerisinde olduğu gerekçesiyle “yetkisizlik” kararı verildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise isnat olunan eylemin Cizre ilçesinde gerçekleştiğinden dolayı “yetkisizlik” kararı vererek, soruşturma dosyasını Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturmaya ilişkin yapılan araştırma sonucunda hazırlanan gerekçeli kararda, Sarıyıldız ve Encu’nun yaptığı konuşmalara ilişkin; “Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü ve Şırnak iline bağlı İl Emniyet Müdürlükleri ile Cumhuriyet Başsavcılıklarına herhangi bir ihbarda bulunulmadığı tespit edilmiştir” denilmesine rağmen “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçundan cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açıldığı belirtildi.

DAVA ŞİKAYET YERİNDE GÖRÜLECEK

Ancak mahkeme, Sarıyıldız ve Encu’nun konuşmaları üzerine Orhan Küçük Özdemir’in BİMER’e yaptığı şikayetin Çorum’da gerçekleştiğinden dolayı, “Görsel ve işitsel yayın, mağdurun yerleşim yerinde ve oturduğu yerde işitilmiş veya görülmüşse o yer mahkemesi de yetkilidir” şerhi ile “yetkisizlik” kararı vererek, dosyayı Çorum Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

BİMER’e “www.facebook.com/1660549544220927/videos/1666882223587659” adresinde bulunan video nedeniyle yapılan şikayette Encu’nun, ilçede yaşanan gelişmelere ilişkin yaptığı konuşma şöyle:

“Bildiğiniz gibi 3 gündür burada (Cizre’de) 28 yaralının olduğu bilgisine ulaşıldı. Sürekli bunu kamuoyuna taşıdık. Yaralıları almak için dün de girişimlerde bulunduk, maalesef Cizre’ye girişimize izin verilmedi. Bize gelen bilgilerde 18 kişinin ağır yaralı olduğu, Cihan Karaman ile birlikte 3 kişinin daha yaşamını yitirdiği ve geriye kalanların hafif yaralı olduğu öğrenildi. Hala konu ile ilgili bir sonuca ulaşmış değiliz. Orada bulunan yaralılardan bize gelen bilgilerde etraflarına, bulunduğu binalara yoğun saldırılar olduğu, defalarca dile getirdiler. Bu sabah aynı şikayette bulundular. Devlet nasıl Silopi’de 3 siyasetçi kadını katletmişse, infaz etmişse, burada bulunan yaralılarında infaz edileceği kaygısını taşıyoruz açıkça. Çünkü birçok kez bu durum ile karşılaştık. Daha önce bu durumu dile getiren, yaralı olup hastaneye taşınmadan, bulunduğu yerde infaz edildiği yönünde birçok bilgi ve belge bize getirildi. Bu açıdan bu yönlü bir kaygımız var.

Biliyorsunuz, Cizre 43 gündür abluka altında. Cizre halkına topyekün bir savaş açılmış. Hiçbir savaş kuralını gözetmeden, herhangi bir vicdani, ahlaki kaygıyı göz önünde bulundurmadan, orada bulunan insanlara yönelik bir saldırı söz konusu. Cihan Karaman’ın AİHM’den almış olduğu tedbir kararına rağmen, maalesef devlet yetkilileri ambulansların gitmesine izin vermedi. Bu konuda Uluslararası hukuk ayaklar altına alınıyor. Bundan kaynaklı endişelerimiz var. Kabul edilebilir değildir. Yaralı olan insanların infaz edilmesi, bekletilmesi kabul edilebilir değil. Derhal bu politikadan vazgeçilip, 25 yaralının derhal oradan tahliye edilmesi gerekiyor. Her gün cenazeler kaldırılıyor. Dün de kimliği belirsiz 2 cenaze Cizre Devlet Hastanesi’ne, bugün de Şırnak Devlet Hastanesi’ne getirildi.”

Videonun devamında aynı televizyon programına gelişmeleri aktaran Sarıyıldız ise şunları söyledi:

“Halen söz konusu yaralıları alabilmiş değiliz. Halen sivillerin bulunduğu yere yoğun top atışı yapılıyor. Yaralıların bulunduğu 5 katlı binanın büyük oranda yıkılmış durumda. Halen devlet Cizre’de insanlık suçu işliyor. Uluslararası mahkemelerin tedbir kararına rağmen, yaralıların hastaneye götürülmeyerek, ölümle karşı karşıya bırakılıyor. Bunun yanı sıra şuan daha toplu bir katliam ile karşılayalar. Bu insanların bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor. Kimi çabalarımız var, arkadaşlarımız bakanlıklarda bekliyor. Her türlü yasal ve bürokratik zemin kullanılıyor. Ama henüz insanlar taşınabilmiş değil. Bu insanların başına bir şey gelmesi halinde, aleni bir şekilde adresleri verilmiş, sokakları verilmiş, hangi binanın hangi katında kaldıkları, kaç kişinin oldukları ve kaçının yaralı oldukları, yanlarında ne kadar cenaze olduğu tüm bilgiler paylaşılmasına rağmen, böyle bir vahşet ve abluka devam ediyor. Şimdi bu insanların başına bir şey gelmesi halinde, bu vahşet politikasını yürütenler bunun altında kalacaktır. Bir halka en iğrenç, en kirli, en bayağı şekilde saldırmak olacak. Düşmanlık duygularında dahi bu yönelimin yeri yoktur. Henüz alamadık, şuan telefonda da çok fazla konuşamıyorum. Çünkü her dakika, çok büyük bir felakete gebe. O nedenle telefonu çok meşgul etmeden durumu kamuoyu ile basınla paylaşmaya çalışıyoruz.”

Özgür Paksoy - dihaber