ŞIRNAK - Silopi’de 3 Kürt kadın siyasetçinin öldürüldüğü dönemde sokağa çıktıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan HDP Şırnak milletvekilleri Ferhat Encu ve Aycan İrmez’in yargılandığı duruşma görüldü. Encu, öldürülen 3 kadın siyasetçinin faillerinin yargılanmasını istedi.

Şırnak’ın Silopi ilçesinde 14 Aralık 2015’te başlayan sokağa çıkma yasağı döneminde Fatma Uyar, Sêvê Demir ve Pakize Nayır’ın öldürülmesi üzerine sokağa çıkma yasağını deldikleri için HDP Şırnak Milletvekilleri Aycan İrmez ve Ferhat Encu hakkında açılan davanın duruşması Silopi 1. Asliye hukuk mahkemesinde görüldü. Duruşmaya Aycan İrmez’in avukatları ve Encu’nun ailesi, milletvekili Leyla Birlik, HDP PM üyesi Nuran İmir katılırken, Encu ise tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi’nden SEGBİS ile katıldı.

‘MECLİS’TE OLMALIYIM’

İddianamenin okunmasıyla başlayan duruşmada, ilk olarak savunma yapan Ferhat Encu, milletvekilliğinin devam etmesine rağmen siyasi iktidarın isteği üzerine cezaevinde tutulduğunu vurguladı. Dokunulmazlıkların kaldırıldığı dönemde hakkında hazırlanan 17 fezlekenin gönderildiğini ifade eden Encu, bu fezlekelerin tamamının yasama faaliyetine ilişkin olduğunu, 10 davada sanık olarak adının geçtiğini belirterek, “ancak benim adıma halk iradesi yargılanmaktadır. 4 aydır tutukluyum milletvekili görevimi yerine getirmemekteyim. Bu nedenle halk mağdur olmaktadır. Hepimizin geleceğini doğrudan ilgilendiren Anayasa değişikliğinde bulunamadım ve oylamaya katılamadım” dedi.

‘SAVUNMA YAPMAYI ZULÜM OLARAK GÖRÜYORUM’

Sokağa çıkma yasaklarının ilk olarak Ağustos ayında Varto’da uygulanmaya başlandığını ancak Aralık ayı itibari ile uygulanış biçiminin değiştiğini hatırlatan Encu, “Sokağa çıkma yasağına ilişkin süre ve hak ihlalleri de artmıştır. Silopi’de yasak geceleri hala sürmektedir. Sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmesi usulü sıkıyönetim ve OHAL kanunlarında belirtilmiştir. Ancak yasaklar il idaresine göre ilan edilmiştir. Bu açıkça Anayasaya aykırıdır. Bu durum Venedik komisyonca da belirtilmiştir. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Komiserliği bu konuda bu hususta rapor düzenlemiştir. Sokağa çıkma yasağı sırasında güvenlik güçlerince insan hakları ihlal edilmiştir. Şırnak’ta birçok yerleşim yeri yıkılmıştır. Güvenlik güçlerince ağır silahlar kullanılmıştır. Ben bunları dile getirdiğim için yargılanmaktayım. Sosyal medyada JÖH ve PÖH adıyla açılmış hesaplardan yapılan uygulamalar paylaşılmıştır. Sokağa çıkma yasağı ile birlikte Anayasal haklar askıya alınmıştır. Hakkımda düzenlenen iddianameye karşı savunma yapmayı bir zulüm olarak görüyorum” diye konuştu.

‘AMBULANSIN GEÇİŞİNE İZİN VERİLMEDİ’

Encu, ifadesine şu şekilde devam etti: “Ben Silopi halkının haklarını korumak amacıyla hareket ettim. Vekil olarak Silopi’yi temsil etmekteyim. Sokağa çıkma yasağı döneminde silah kullanılan emniyet güçlerinin bu dönemde darbeci ve FETÖ terör örgütüne mensup kişiler olduğu da ortadadır. Silopi’deki mahallelerin bir kısmı sokağa çıkma yasaklarında boşaltılmaya çalışıldı. 4 Ocak tarihinde Şehit Harun Boy Mahallesi’nde 3 kadın siyasetçi bulunmaktaydı. Onlarda mahalleden çıkmaya çalışıyordu. 4 Ocak gecesi bana telefon geldi. Bu üç siyasetçi kadının yaralı olduklarını söylediler. Olay yerine ambulansların gönderilmesi için girişimlerde bulunduk. 112’yi aradık daha sonra emniyet yetkililerine, Kaymakam ve Vali’ye ulaşmaya çalıştık. Ancak ulaşamadık. İçişleri Bakanı ve güvenlik müsteşarına da ulaşmaya çalıştık. Olay yerine ambulans gönderildi ancak geçişine izin verilmedi. 5 Ocak sabah saatlerinde olay yerine cenaze araçlarının 3 kadın siyasetçi için gönderildiği bilgisini aldık. Sevê Demir, Fatma Uyar, Pakize Nayır’ın cenazelerinin hastaneye kaldırıldığını duyduk ve 155’i arayarak hastaneye gitmek istediğimizi bildirdik. Daha sonra Demir’in cenazesinin hastaneye kaldırılmadığı belirtildi. Aracımla Silopi Devlet Hastanesi’ne gitmek üzere yola çıktık. Hastaneye 200 Metre kala önümüzü polisler kesti ve hastaneye gidemedik. Durumu anlatmama rağmen hastaneye gitmeme izin verilmedi. Biz de gereken yerleri aradık. Olay yerinden ayrılarak parti ilçe eşbaşkanımız Aycan Azma’nın evine gittik.”

Encu, iddianamede geçtiği gibi Yenişehir Mahallesi çevre yolu üzerinde durdurulmadıklarını, ilçe merkezinde olduklarını belirtti.
Yasak döneminde 28 kişinin yaşamını yitirdiği bilgisini mahkemeyle paylaşan Encu, daha son sonraki yasakta 8 kişinin yaşamını yitirdiğini ve sokakta cenazelerin bekletildiğini kaydetti. Hastaneye ne amaçla gittiklerinin belli olduğunu, üzerine atılı suçu kabul etmeyerek beraat talebinde bulunan Encu, Silopi’de katledilen 3 kadın siyasetçinin faillerinin bulunmasını ve yargılanmasını istedi.

Ardından savunma yapan avukatları vekillerin beraat etmesini ve 3 Kürt kadın siyasetçinin faillerinin yargılanmasını talep etti.

Talepleri reddeden mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 5 Mayıs’a erteledi.