HABER MERKEZİ - Son yayınlanan KHK ile ihraç edilen 330 akademisyen arasında Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. D. İbrahim Kaboğlu da yer alıyor. Tepkilerini sosyal medya üzerinden dile getiren memur ve akademisyenler, "geri adım atmayacakları" mesajını vererek, "Biri ihraç mı dedi? Yine de Hayır" dedi.
Olağanüstü Hâl (OHAL) kapsamında yayınlanan 686 numaralı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen 330 akademisyen arasında Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. D. İbrahim Kaboğlu da yer alıyor. En fazla ihraç Ankara Üniversitesi’nde gerçekleşti. Ankara Üniversitesi'nde Barış bildirisine imza atan 34, Marmara Üniversitesi'nde 22, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden 15, Anadolu Üniversitesi’nden de 18 "barış akademisyeni" KHK ile ihraç edildi.
İhraçların ardından bazı akademisyenler, sosyal medya hesaplarından "geri adım atmayacakları" mesajını verdi. KHK ile bilimsel hayatlarından uzaklaştırılan bazı akademisyenlerin mesajları şöyle:
BU SİYASİ BİR TAFSİYEDİR
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden Prof. Dr. Yüksel Taşkın: "En son KHK ile meslekten ihraç edildim. Artık dersimizi yapamayacağız. Arkadaşlara bunu ilet. Bu siyasi bir tavsiyedir. Alnım ak, vicdanım temiz. Asla boyun eğmeyeceğim. Bu mesajımı da arkadaşlarına ilet."
BİR DE 'HAYIR'
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Emre Tansu Keten: "Ve Marmara Üniversitesi'nden ihraç edildim. En başından itibaren, düşüncelerini ifade ettikleri için üniversitelerden ihraç edilen hocalarım ve meslektaşlarımla aynı listede olmaktan onur duyuyorum. Kimseye verecek hesabımız yok. Ne yaptıysak, ne kazandıysak kendi emeğimiz sayesinde oldu. Birilerinin doktora tezlerini yazarak dekan olanlar, akp'li dayıları sayesinde kadro kapanlar bizim akademik niteliğimizi sorgulayamaz. Bir eğitim emekçisi olarak gasp edilen tüm haklarımın peşinde olacağım, dayanışmayla! Bir de Hayır!"
'VARDIK, VARIZ, VAR OLACAĞIZ'
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Can Irmak Özinanır: "'Eleştirimiz ne kendi sonuçlarından ne de var olan güçlerle düşeceği çelişkiden korkar' diyordu Karl Marx. Barış istediğim için bugün kendileriyle aynı listede yer almaktan onur duyduğum arkadaşlarım ve hocalarımla beraber üniversitedeki görevimden ihraç edildim. Bir gün geri döneceğimize eminim. Üstelik tarihe ufak da olsa bir not düşmek bile önemli. Bizi atanlar unutmasınlar. Biz barış, adalet ve özgürlük isteyenler tarihin her döneminde vardık, varız, var olacağız!"
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Jale Özata: "Demek ki artık sadece edebiyat var! Yaşasın mı ki?"
İSTİFA EDEN AKADEMİSYENLERDE İHRAÇ EDİLDİ
Son yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen akademisyenlerin 115'i ise "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza atarak, barış çağrısı yapanlar. 72 akademisyenin ihraç edildiği Ankara Üniversitesi'nde (AÜ) daha önce istifa eden akademisyenler dahi ihraç edildi.
Dün gece yayımlanan KHK ile ihraç edilen AÜ İletişim Fakültesi'nden Prof. Dr. Mine Gencel Bek ve AÜ DTCF'de Doç. Dr. Levent Ünsaldı, daha önce istifa ettiklerini duyurmuştu. Prof. Dr. Bek, "Gecikmiş bir istifa" başlığıyla duyurduğu mesajında istifa nedenini “Hiçbir atılan arkadaşımın dersini vermeyeceğim” diye açıklamıştı.
Ünsaldı ise, "Ne muhafaza etmek ne beklemek ne de seyretmek istiyorum. Ataletimi yenmek istiyorum. Çatlaklarla çatlaklarda bilim yapmak, hem kendimi hem de başkalarını rahatsız etmek istiyorum. Eren Kırmızıaltın’ın yanında olmak istiyorum. Bugün istifamı verdim…” diyerek istifasını duyurmuştu.
İhraç edilen akademisyenler arasında yer alan Alternatif Medya Derneği Başkanı, Bilgisayar Mühendisleri Odası Kurucu Başkanı ve Ankara Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Funda Başaran, Araş. Gör. Dr. Aylin Aydoğan ve Prof. Dr. Mine Gencel Bek, açıklama yaptı.
'BİLGİ ÜRETMEMİZ İÇİN BOŞALAN DUVARLARA İHTİYACIMIZ YOK'
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden ihraç edilen 16 akademisyenden biri olan Başaran, ihraçların üniversiteler adına büyük bir utanç olduğunu belirterek, bilim üretmenin iktidarın KHK’leri ile sınırlanamayacağını vurguladı.
KHK ile barış isteyen son akademisyenlerin de ihraç edildiğini belirten Başaran şunları aktardı.
"Bu Türkiye üniversiteleri ve Ankara Üniversitesi açısından büyük bir utançtır. Ankara Üniversitesi bugün sadece barış istediği için kalan son öğretim üyelerini de Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç etmiş oldu. Ankara Üniversitesi’nde özellikle imzacıların yoğun olduğu Siyasal Bilgiler Fakültesi, İletişim Fakültesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi artık dört duvardan ibarettir. Üniversite ve fakülte vasıflarını yitirmiştir. Ancak bizim bilgi üretmemiz için içi boşalan duvarlara ihtiyacımız yok. Biz öğrencilerimizle yine bir araya geliriz. Bilgi üretmeye ve ürettiğimiz bilgiyle dünyayı değiştirmeye devam edeceğiz. O yüzden KHK’leri bize vız gelir.
'GERİ DÖNECEĞİZ VE HESAP SORACAĞIZ'
İhraç edilen akademisyenlerden Ankara Üniversitesi’nde görevli Araş. Gör. Dr. Aylin Aydoğan da, geri döneceklerini belirterek “Sadece geri döneceğiz demiyoruz. Geri döneceğiz ve hesap soracağız diyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden son KHK ile ihraç edilen Prof. Dr. Mine Gencel Bek de sosyal medya hesabı Twitter'dan açıklamalarda bulundu. Bek şu tweetleri attı:
Siz beni KHK ile atamazsınız, ben zaten çıktım #hayır
Yalnız gerçekten arkadaşlarının atılmasındansa atılmak daha iyiymiş.
Kalanlar kendilerine Frankfurt Okulu'yuz demeye devam edecek mi? Ha @ilefsocial İLEF İletişim Fakültesi, alo?
'DÜKKANI KAPATTIK, PATRON ÇILDIRDI'
Yazar Emrah Serbes de ihraç edilen Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü'nde görevli Prof. Dr. Beliz Güçbilmez ile arasında geçen Whatsaap mesajlarını twitter hesabından paylaştı.
Serbes, Güçbilmez'e "Hocam herkes atıldı mı yani, bu kadar okudunuz tamam mı dediler, kapatıyoruz mu bölümü" diye sordu. Güçbilmez ise "Evet öyle görünüyor. Dükkanı kapattık. Patron çıldırdı" diye yanıtladı.
İHRACA İLK TEPKİ: YİNE DE 'HAYIR'
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen 4 bin 464 memur arasında bulunan Eğitim Sen Van Şube Eşbaşkanı Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı, “Biri ihraç mı dedi? Yine de HAYIR” paylaşımı ile tepkisini dile getirdi.
İhraç edilenler arasında eşi Kayahan Sayyiğit’te bulunan Eşbaşkan Kaçmaz, daha önce çıkarılan KHK sonucu eşiyle birlikte açığa alınmıştı.
MARMARA HUKUK DERNEĞİ'NDEN KABOĞLU TEPKİSİ
Marmara Hukuk Derneği Yönetim Kurulu, Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu'nun görevinden ihraç edilmesine tepki gösterdi. Yapılan yazılı açıklamada, "İtiraz, denetim ve iade mekanizmalarının işletilmez durumda bulunduğu bu karar karşısında şahsi ve akademik desteklerini derneğimizden hiç bir zaman esirgememiş olan hocamıza elimizden gelen tüm desteği vermeye hazır olduğumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz" denildi.
EĞİTİM SEN GENEL SEKRETERİ DE İHRAÇ EDİLDİ
Milli Eğitim Bakanlığından ihraç edilenler arasında Eğitim Sen Genel Sekreteri Mesut Fırat'da yer alıyor. Fırat kaldıkları yerde mücadeleye devam edeceklerini belirterek, "Bizi bastıracaklarını zannediyorlarsa yanılacaklar" diye konuştu.
‘SENDİKAL FAALİYETLERİMİZİ ENGELLEMEK İSTİYORLAR’
İstanbul'da gittiği bir cenazede ihraç edildiğini öğrendiğini aktaran Fırat, "Eğitim Sen gibi laik, bilimsel ve anadil anlamında mücadele veren ve bu anlamda eğitim niteliği için mücadele yürüten bir sendikanın genel Sekreteri ihraç edildi. Amaçları sendikal faaliyetlerimizi engellemektir. Ama başaramayacaklar" dedi.
‘SENDİKAL MÜCADELE YÜRÜTEN TÜM KESİMLER HEDEF OLDU’
Sendikal faaliyetlere yönelik saldırıların ilk olmadığını aktaran Fırat, iktidarın 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirdiğini aktardı. Fırat, "Sendikal hak ve özgürlükler konusunda mücadele yürüten tüm kesimler hedef oldu" ifadelerini kullandı.