Önce öğreniyorlar sonra öğretiyorlar

İSTANBUL - KHK ile kapatılan İstanbul Kürt Enstitüsü öğrencilerinden Mustafa Azizoğlu, öğrendiklerini kendi öğrencilerine aktarıyor. Öğrencilerden Hakan Keskintürk, “Eğitim için de bir mekana gerek duymayız. Dilin öğrenilmesini ve öğretilmesini engelleyemezler” dedi.

Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kapatılan İstanbul Kürt Enstitüsü’nde Kürtçeyi öğrenen Mustafa Azizoğlu, enstitünün kapatılmasının ardından kendisi ders vermeye başladı. Azizoğlu, enstitüde Kürtçeye dair öğrendiklerini Gölge Kültür Sanat Merkezi’nde (GKSM) yeni öğrencilere aktarıyor. Hafta da 3 saat görülen Kürtçe derslere katılımın beklentinin üzerinde olduğunu ifade eden Azizoğlu (56), Kürtçe ile ilgili çalışmalara 7 yıl önce başlamış. Kürtçe gramer eksikliğini ise Mehmet Uzun’un gibi Kürt edebiyatında eserler okuyarak giderdiğini söylüyor.

‘ENSTİTÜ KAPATILDI DİYE KÜRTÇE ÖĞRENMEYİ BIRAKMAYACAĞIZ'

Kürtçe okumanın tadına vardıktan sonra dili daha da geliştirmek için Kürt Enstitüsü'ne kayıt yaptırdığını anlatan Azizoğlu, mamostelik derslerinin görüldüğü 3’üncü sınıfa kadar geldiğini fakat 4’üncü sınıfa geçemeden kurumlarının kapatıldığını dile getirdi. Azizoğlu, “Ben mamostelik yapmak istiyordum ve arkadaşlarıma gerekirse evde özel ders şeklinde de öğrenci alabileceğimi söyledim. Yani enstitü kapatıldı diye Kürtçe öğrenmeyi de öğretmeyi de bırakmayacağız. İşte bu yüzden Gölge Kültür Sanat Merkezi'nde derslerimizi başlattık. Şuan 15 arkadaşımız aktif olarak derslere katılım gösteriyor. Ben aslında gurur duydum. Bu kadar zor bir süreçte arkadaşların azimle çalışmalara katılması umut verici” dedi. “Enstitü kapatılmış olsa da alternatiflerimiz var” diyen Azizoğlu, Kürtçe dilinin ikinci bir asimilasyona uğratılmasına izin vermeyeceklerine dikkat çekerek, "Biz her yerde eğitimlerimizi vermeye devam edeceğiz. Yeter ki halkımızdan talep ve katılım olsun” diye konuştu.

ÖNCE KENDİ ÖĞRENECEK SONRA ÇOCUKLARINA…

Çocukluğundan beri Kürtçe konuştuğunu, fakat Kürtçe haberleri ve gazete, kitapları okuyamamasına öfkelendiği için ders almaya başladığını dile getiren iki çocuk babası Serhat Ok, ikinci sınıfa geçtiğini belirtti. Ok, “Kendi kendimizi geliştirmeye karar vermiştik. Tam o zaman da Mamoste Mustafa ile tanıştık. Bizlere ders vermesini istedik, o da yeterli kişi tamamlanırsa ders vereceğini söyledi. Şu an ikinci sınıfa geçtim. Bırakmayı da düşünmüyorum. Geliştirmenin bir sınırı yok” diye konuştu. Ok, eşinin İzmir’de büyüdüğü için Kürtçeyi bilmediğini, bu nedenle de iki çocuğunun da Kürtçeyi sadece kendisi ile sınırlı konuştuğunu belirtti. Ok, “Ben eğitim verecek düzeye geldiğimde hem çocuklarıma hem eşime dilimi öğretmek istiyorum" diye belirtti.

KÜRTÇE ÖĞRNEMEYİ YILLARDIR AKSATMADAN SÜRDÜRÜYOR

Yaklaşık 15 yıldır İstanbul’da yaşayan ve aşçılık yaptığını ifade eden Hakan Keskintürk ise, hem işi hem okulu hem de Kürtçe eğitimini yıllardır aksatmadan sürdürdüğünün söyledi. Keskintürk, “Yaklaşık 6 yıldır Kürtçemi daha ilerletmek için araştırmalar, okumalar yapıyordum. Bir süredir de GKSM’de dersler görmeye başladık. Çok iyi gidiyor. Daha da uzun sürmesini umuyoruz” dedi.

'OKUL HER YERDİR'

Türk sinemasının klasiklerinden “Hababam Sınıfı”ndan alıntı yapana Keskintürk, Kürt Enstitüsü'nün kapatılmasına ilişkin ise şunları söyledi: “Okul dört duvarla çevrili çatısı olan bir yer değildir. Okul her yerdir. Bizim için de aynen öyle, okul da bizim için her yer. Eğitim için de bir mekana gerek duymayız. Bizim için şartlar hiçbir zaman çok rahat olmadı. Bugün de zor bir süreci yaşıyoruz, ama asla bu süreç bu dilin öğrenilmesini ve öğretilmesini engelleyemez.”