DİYARBAKIR - Son KHK ile ihraç edilen İngilizce öğretmeni Fadime Gülçiçek Tusar, Dersim'e dönüp tarımla uğraşacağını dile getirdi. Tusar'ın öğretmen olan iki ablası da ihraç edilmişti.

Olağanüstü Hâl (OHAL) kapsamında çıkarılan 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile aralarında "Barış imzacısı" akademisyenler ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) üyesi öğretmenlerin de bulunduğu çok sayıda kamu çalışanı ihraç edildi. Resmi Gazete’de yayınlanan son KHK ile Diyarbakır’da 40'a yakın Eğitim Senli öğretmen ihraç edildi. Aralarında bir yılı dolmayan genç ve 43 yıllık öğretmenlerin yanı sıra aynı aileden de çok sayıda kişi bulunuyor. Diyarbakır’da 8 yıldır İngilizce öğretmenliği yapan Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi Eğitim Sekreteri Fadime Gülçiçek Tusar da, hakkında bugüne kadar hiç soruşturma açılmamış olmasına rağmen ihraç edildi.

Tusar’ın öğretmen ablaları Fatma Gülçiçek Arı ve Adile Gülçiçek de görevden uzaklaştırılıp bir süre tutuklu yargılanmıştı. İsmini listede gördüğünde şok geçirdiğini ve anlam veremediğini belirten Tusar, "Yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Alevi olduğum için istenmeyen özellikleri taşıyorum. Alevi olduğumuz için bize yönelmedilerse sendikada yönetici olmamdan kaynaklanmış olabilir” dedi.

‘SINIR TANIMAYAN İKTİDARA KARŞI HUKUK ACİZ’

Karşılarında sınırları olmayan bir iktidarın olduğunu ve ihraçların devam edebileceğini dile getiren Tusar, “Ne hukuki ne de vicdani bir sınırları var. Bizimle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorlar. Açığa aldılar 3 ay beklettiler sonra soruşturma tamamlanmadan iade edildik. Kısa bir süre sonra bu sefer ihraç edildik” şeklinde konuştu.

Asılsız ihbarlarla muhalif demokrat kesimlere karşı bir kıyım yapıldığını dile getiren Tusar, hukuk yoluyla hak aranamaz bir durumun söz konusu olduğunu vurguladı. İhraç edilen binlerce öğretmenin de yaşadıklarına anlam veremediğini vurgulayan Tusar, hukuki itirazlardan sonuç alınmadığını ve herkesin hukuka güvenini kaybettiğini söyledi.

‘KAĞIT ÜZERİNDE MEZUNLAR ARTIYOR’

Bu eğitim öğretim yılının ihraç ve açığa alınan öğretmenler nedeniyle kötü başladığına dikkat çeken Tusar, ihraçlarla öğretmensiz okul sayısının çoğaldığını, kağıt üzerinde mezunların olduğu ve Kürt öğrencilerin geleceğiyle oynandığını aktardı. Bunun eğitimin niteliğini de doğrudan etkileyeceğini ve bilinçli bir şekilde yapıldığını belirten Tusar, şöyle devam etti: “Türkiye’de eğitime önem verilmiyor. Kürt öğretmenler Kürt gençlerini yetiştiriyor. Kürt çocuklarının daha iyi bir eğitim almalarını istemeyebilirler. Bizim lisede 80 öğrencimiz tıp fakültesi kazanmıştı. Bu devlet lisesinde gerçekleşti. Bu başarıda öğretmenin de payı var. Bunu istemiyorlar, çocukların da bir yerde gelecekleriyle oynanıyor. Burada bilinçli yapılan bir şey var, çok art niyetli şeyler var burada.”

‘DERSİM’DE TARIM İLE UĞRAŞACAĞIM’

Dersim’e dönüp tarım ve hayvancılık ile uğraşmayı düşündüğünü söyleyen Tusar, “Doğal hayata dönmek gerekiyor. İnsan çocukluğunu özlüyor ve o günleri düşündüğümde diyorum ki aslında en mutlu günlerimiz aslında hayvancılık yaptığımız günlerdi. Çünkü para gibi bir derdimiz yoktu. Alışveriş yapmak gibi bir derdimiz yoktu. Her şeyi kendimiz üretiyorduk. Yeniden o günlere dönebiliriz diye düşünüyorum. Birlik olup bugünleri aşacak ve birlikte çok daha güzel günler göreceğiz" diye konuştu.