ANKARA - Ankara Katliamı davasında konuşan müşteki Mustafa Özdağ, barış için mitinge geldiklerini hatırlatarak, “Katliamın siyasi sorumluları salona getirilmeden aydınlatılamaz” dedi.

10 Ekim 2015 Ankara Katliamı davasının 2’inci duruşması son gününde müştekilerin ifadesinin alınması ile devam ediyor. Katliamın yaşandığı Gar önündeki her ayın 10’nda gerçekleşen anmaya katılan aileler, daha sonra duruşmanın sürdüğü Ankara 4.Ağır Ceza Mahkemesine katıldı.

İKİ AVUKAT DAVADAN ÇEKİLDİ

Salonda, müştekiler, avukatları, izleyiciler yer alırken, sanık ve avukatları da hazır edildi. Duruşmanın öncesi sanıklardan Abdülmuttalip Demir’in özel avukatı olduğunu ifade eden avukat Osman Yıldız davadan çekildiğini söyledi. Bunun üzerine izleyiciler arasından Osman Yıldız’a “Aferin be” diyerek seslendi. Yine sanık Nihat Ürkmez için CMK tarafından atanan avukat Can Seven de davadan çekildiğini açıkladı.

Mahkeme heyeti, duruşmanın öğlene kadar olan bölümünde müşteki ifadeleriyle devam edileceğini açıkladı. Öğleden sonraki duruşmada ara kararların verileceği, fail ve avukatlarının beyanları ile müşteki avukatlarının beyanları alınarak duruşmanın bitirileceği bilgisini verdi.

TOMA KULLANICILARI HAKKINDA ŞİKAYET

İlk beyanı müşteki Yunus Kaynak verdi. Kaynak, kamu görevlileri, olay yerinde bulunan TOMA 1, TOMA 5 ve TOMA 21'in görevlileri ile Sıhhiye'ye park edilen itfaiye ekiplerinden şikayetçi oldu.

‘KATLİAM DEVLET TARAFINDAN ORGANİZE EDİLDİ’

Katliamda kurtulan Yunus Akıl, Türkiye’nin tarihinin en büyük katliamına tanık olduğunu belirterek, saldırının sıradan bir olay olamayacağını söyledi. Akıl, “Başbakan Davutoğlu Konya'da milli marşta kendi öldürülen yurttaşlarının yuhalanmasını seyretmiştir. Katliam devlet tarafından organize edildi, seyredildi. Katillere yol verildi” dedi. Akıl ifadesinde şu beyanlarda bulundu: “Ben şanslı olduğum için şu anda müştekiyim. Benim arkadaşlarım şanssızdı ama. Arkadaşlarımız bize siper olduğu için bizler hayatta kalabildik. Patlama sonrası yere yığıldım. Yardım beklerken, polis gaz attı. Yardım için gelenler önlükleriyle ağzımızı kapattığı için kurtulabildik. Buradaki annelerin her konuşmasında düşünce zincirim bozuldu. Buradaki arkadaşların tüm konuşmalarında adalet ve barış istedi. Ama bu mahkemede adalete güven yok, sadece size güveniyorlar. Biz burada kin öfke beklemiyoruz. Adalet bekliyoruz. Başbakan ve cumhurbaşkanını burada sanık ya da tanık olarak dinlenmesini istiyorum. Ayrıca Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin de burada sanık ya da tanık olması lazım.”

‘KATLİAMIN SİYASİ SORUMLULARI GETİRİLMELİ’

İzmir’den mitinge katılmak için Ankara’ya gelen ve katliamda yaralanan müştekilerden Mustafa Özdağ da, katliamın aydınlatılması için aylarca beklediklerini fakat karşılarına birkaç piyon dışında kimsenin getirilmediğini ifade etti. Özdağ, ifadesinde şunlara dikkat çekti: “Bu katliamın planlayıcıları, siyasi sorumluları salona getirilmeden aydınlatılamaz. Bunlar sadece tetik çekti, tetiği çektirenler ve siyasi sorumluları salonda olmalıdır. Bizler Ankara'ya canlı bomba yelekleriyle gelmedik. Bizler yaşamını yitirenler, herkesin kanı artık akmasın diye geldik. Bu katliamda barış isteyen herkes hedeftir. Bu katliamın emrini verenler ve katledenler çocuklarına bu yaşananları biz yaptık diye anlatabilecekler mi?”

’14 YILLIK SİYASİ İKTİDAR BU KATLİAMDAN SORUMLUDUR’

Katliamda yaşamını yitiren Fevzi Sert’in ağabeyi müşteki Sadettin Sert, “Antep'ten Ankara'ya kadar elini kolunu sallayarak, devletin bilgisi dahilinde oraya gelip kendilerini patlattılar” diyerek sözlerine başladı. Sert şunları söyledi: “Basında yer alan haberler böylesi bir patlamayı gösteriyordu ve kardeşim buraya geldiğinde ‘Eşime korkarım daha büyük patlama olacak ve daha çok insan hayatını kaybedecek’ demiştim. Bu önsezi değil, gelişmelerden çıkardığımdı. Ben bunu görüyorsam, ülkeyi yönetenler bunu nasıl görmedi? Elimi vicdanıma koyuyorum ve konuşuyorum, 14 yıllık siyasi iktidar bu katliamdan birinci derece sorumludur.”

‘AĞLATTIKLARI ANNELERİN KANLARINDA BOĞULSUNLAR’

Katliamda yaşamını yitirenlerden Elif Kanlıoğlu’nun annesi Öznur Kanlıoğlu da, bu katliamla beraber halklar arasındaki kardeşlik duygularının pekiştiğini söyledi. Anne Kanlıoğlu şöyle devam etti: “Yaşananlardan sonra burada konuşmak zor. Aynı şeyleri yaşıyoruz. Kan kardeşi olduk biz. Bizi korkutamazlar, yıldıramazlar, büyük bir aile olduk biz. Mersin'den Ankara'ya arkadaşlarıyla barış için gitmişti Elif. Kardeşçe gittiler. Ben Lazım, Kürt değilim, ama aynı duyguları taşıyoruz. Biz de kardeş kalmaya devam edeceğiz. Oradaki sanıklar bizi yıldıramaz. Herkesten, başta devletten şikayetçiyim. Ağlattıkları annelerin kanlarında boğulsunlar.”

Duruşmaya 14:30 kadar ara verildi.