ADANA - Şehriban Elmas'ı işkence ederek öldüren eş İzzet Elmas, duruşmada "tahrik" indiriminden yararlanmak için "namus" bahanesine sığınarak, eşini sevdiğini ileri sürdü.

Adana’da 5 Aralık’ta eşi İzzet Elmas ve eşinin ailesi tarafından işkence edilerek öldürülen Şehriban Elmas cinayeti ile ilgili açılan davanın ilk duruşması, Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Kasten canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek” suçlamasıyla "ağırlaştırılmış müebbet" hapis istemi ile tutuklu yargılanan İzzet Elmas ile tutuksuz yargılanan baba İsmail, anne Keziban Elmas ile İbrahim Elmas ve Nusret Elmas'ın katıldığı duruşmaya, Şehriban Elmas’ın ailesi ve avukatlar da hazır bulundu.

Yapılan kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada savunma yapan sanık Elmas, kadın cinayetlerinde yargılanan birçok erkek gibi "namusuma laf söyledi" söylemine sığındı. Yaşanan tartışmaları sürekli alttan aldığını savunan Elmas, olay günü Şehriban'ın kendisine “Çocuğu sevme. Çocuğun senden olduğunu nerden biliyorsun” dediğini iddia etti. Daha sonra kendisini kaybettiğini söyleyen Elmas, ifadesi boyunca ailesinin olay yerinde olmadığını ispatlamaya çalıştı.

DURUŞMA BOYUNCA ÖLDÜRDÜĞÜ EŞİNİ SUÇLADI

Kendine geldiğinde Şehriban’ın baygın şekilde yatarken gördüğünü ileri sürülen Elmas, annesini telefonla aradığını ve telefona çıkan erkek kardeşine durumu anlattığını iddia etti. Olay yerine ilk yengesinin daha sonra da annesinin geldiğini dile getiren Elmas, sanık olarak yargılanan kardeşi İbrahim’i önce olay yerinde gördüğünü sonra da görmediğini öne sürdü. Şehriban'ın ailesinin yanına gitmek istediği için sürekli tartıştıklarını ifade eden Elmas, tartışmalarında fiziki şiddet olmadığını savundu. Sanık Elmas, eşini sevdiğini de iddia etti.

Tutuksuz yargılanan sanıklardan İbrahim Elmas ise savunmasında balıkçı dükkanları olduğunu ve olay günü balık almak için Karataş ile Yumurtalık ilçelerinde gittiğini belirterek, gece geç saatlerde evine geldiğini iddia etti.

BÜTÜN AİLE OLAY ANINDA YOK!

Tutuksuz sanıklardan baba İsmail Elmas de, aynı gün balık almak amacıyla İzmir’e gitmek için uçak bileti aldığını ancak 20.40’daki uçağa yetişemeyince saat 22.45’e bir uçak bileti daha aldığını ve saat 20.20’den itibaren uçağın kalkacağı saate kadar havaalanında olduğunu söyledi.

Yine tutuksuz yargılanan anne Keziban Elmas, saat 12.30'da olaydan haberdar olduğunu ve yakın akrabalarına haber verdikten sonra oğlunun evine gittiğini ileri sürdü. Daha sonra Şehriban’ı ambulansla hastaneye gönderdiklerini kaydeden anne Elmas, Şehriban'a karşı herhangi bir hakaret ve şiddetin söz konusu olmadığını aksine tartışmalarında oğullarını uyardıklarını savundu.

ÇELİŞKİLİ İFADELER

Olay gecesi Şehriban’ın ailesine saldıranlar arasında olduğu söylenen Nusret Elmas da, önce saat 11.30 sıralarında bir mekanda eşi ve çocukları ile birlikte olduğunu, avukatların soruları üzerine ise saat 11.30 öncesi işlettiği kafede olduğunu ve işinin geç saatlerde bittiğini, olayı babasından öğrendiğini iddia etti.

'KIZIMIN VÜCUDU MORLUKLAR İÇİNDEYDİ'

Müştekilerden Şehriban’ın annesi Aynur Altuntaş, İzzet Elmas’ın İstanbul’da olduğu bir gün kızının sanıklardan baba İsmail ve anne Keziban Elmas tarafında dövüldüğünü ifade ederek, polisi aramaları üzerine ise koruma kararı alındığını söyledi. Anne Altuntaş, kızı İzmir’e yanına geldiğinde de vücudunun morluklar içerisinde olduğunu belirtti.

'EVLİLİKLERİNİN İLK HAFTASINDA ŞİDDET BAŞLADI'

Şehriban’ın ablası Yıldız Kurt ise, Elmas Ailesi'nin kardeşleri ile görüşmelerine izin vermediğini kaydederek, evliliklerinin ilk haftasından itibaren Şehriban'ın şiddete maruz kalmaya başladığını dile getirdi. Keziban Elmas’ın ifadelerinin aksine kız kardeşinin aile tarafından istenmediğini vurgulayan abla Kurt, kayınvalidesinin Şehriban’ı saçlarından sürüklediğine şahit olduğunu kaydetti.
Kardeşinin öldürüleceğinden şüphelendiğini ve kayınbabasının kendisine kötü gözle baktığını söylediğini aktaran abla Kurt, bu yüzen kardeşini sürekli aradığını belirtti.

Saat 18.00 civarında kardeşini aradığında ise İzzet Elmas’ın telefona çıkarak Şehriban’ın markete gittiğini söylediğini ifade eden abla Kurt, “Kardeşim tek başına evin önünü süpürmeye bile çıkamazdı” diyerek, durumdan şüphelendiğini ve defalarca aradığını söyledi. Aramalarından birinde Şehriban’ın “Ne olur İzzet beni öldürme” dediğini duyduğunu ve telefonun hemen kapandığını belirten abla Kurt, başka bir aramasında kalabalık sesi geldiğini ve olayı gece saatlerinde öğrendiğini söyleyen kayınvalide Keziban Elmas’ın “İsmail demiri ver” dediğinin altını çizdi.

'ÖLDÜRDÜK GİDİN HASTANEDEN ALIN'

Olay günü Karataş ve Yumurtalık’ta olduğunu, eve geç geldiğini söyleyen İbrahim Elmas’ın da olay gecesi yollarını kesen kalabalık grubun içinde olduğunu kaydeden abla Kurt, eline poşette Şehriban’ın eteğini verip “Kardeşini öldürdük gidin hastaneden alın” dediğini söyledi. Tanık olarak dinlenen ağabey Hakan Özdemir ise, balıkçı dükkanına sokularak orada tehdit edildiğini anlattı.

Yapılan savunmaların ardından iddia makamı tutuksuz yargılanan sanıkların, tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti ise iddia makamının talebini ret ederek tutuklu sanık İzzet Elmas'ın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 4 Nisan’a erteledi.