Yıllardır yaşatılan gelenek

EDİRNE - 19. yüzyıldan bu yana Edirne’nin en önemli ticaret gelirlerinden biri olan Edirne Mis Meyve Sabunları, yaydığı hoş koku ile evlerin vazgeçilmezi olurken, Edirne’de yaşayan pek çok kişiye ise iş imkanı sağlıyor.

19.yüzyıldan bu yana Edirne’nin en önemli ticaret gelirlerinden biri olan Edirne Mis Meyve Sabunları, yerli ve yabancı turistlerce ilgi odağı olurken, Edirne’de yaşayan pek çok kişi için de iş imkanı sağlıyor. Rahatlatıcı, hoş kokusu el mahareti ile meyvelerin birebir sabun hamuruna işlenmesiyle ortaya çıkan bu sabunlar, daha çok süs eşyası olarak kullanılıyor. Ayrıca, Edirne’de bir mahalleye “Sabuni” adının verilmesi de bu geleneğe verilen önemin göstergesi.

UZAKTAN BAKILDIĞINDA TAZE MEYVEYE BENZİYOR

Yapımında gıda boyası ve gerçek meyve çekirdekleri kullanılan sabuna kavun, karpuz dilimi, armut, portakal, üzüm, muz, nar, şeftali, incir, dolma biber, patlıcan, kırmızı biber, kabak, havuç, turp gibi meyve ve sebze şekilleri veriliyor. Uzaktan bakıldığında mevsiminde toplanmış taze meyvelere benzeyen sabunları ise esansa rağmen saf sabun kokusu ele veriyor. Uzun yıllar bozulmadan kalan ve etrafa hoş koku yayan bu sabunlar, Selimiye Camii yakınındaki Arasta, Eski Cami yakınındaki Bedesten Çarşısı ve Saraçlar Caddesi’ndeki Ali Paşa çarşılarındaki hediyelik eşya satanlarla, 2. Beyazıt Külliyesi ve Sağlık Müzesi çevresindeki seyyar satıcılardan temin edilebiliyor.

OSMANLI ZAMANINDA ÇOK DEĞERLİ BİR SÜS EŞYASIYDI

Sabunun hikaysesi de bir hayli ilginç. Rivayete göre; 1600’lü yıllarının ortalarında, Edirne’deki bazı evlerde hamur kıvamına getirilen sabunun misk, amber ve gül kokuları karıştırılarak çeşitli meyve şekilleri verilmesiyle güzel kokulu süs eşyaları meydana getirilir. Bu hoş koku yayan sabunlar, zamanla sarayın da dikkatini çeker. Evlerde bir nevi “hobi” olarak başlayan bu el zanaatiyle üretilen sabunlar, zamanla Osmanlı sultanlarının yabancı konukları ve devlet erkânına sunduğu kıymetli hediyeler arasına girerek, saray tescili alır. Edirne’nin en önemli ticaret geliri arasında bulunan bu sabunların hepsi piyasada satılmaz, büyük kısmı padişahın isteği üzerine İstanbul’a Topkapı Sarayı’na gönderilir. Çok değerli bir süs eşyası olan bu sabunları özellikle padişah kızları odalarına koyarlar.

ZAMANLA İŞ KOLU HALİNE GELDİ

Şehre gelen yerli ve yabancı turistlerin kokusu ve rengarenk görüntüsü ile ilgi odağı haline gelen Mis Meyve Sabunları, Edirne’de Halk Eğitim Merkezi’nde açılan kurslar ve ustalarından yapım tekniğini öğrenen pek çok kişinin mis meyve sabununu evinde üretip satmaya başlamasıyla da zamanla iş kolu haline geliyor. Tek meyve figürlü mis meyve sabununun fiyatı 1 TL’den başlarken, hasır sepet içindeki aranjmanların fiyatları ise 5 ila 20 TL arasında değişiyor.

YAPIM AŞAMASINI 12 YILLIK SABUN ÜRETİCİSİ ANLATTI

Arasta Çarşısı’nda 12 yıldır Edirne Mis Meyve Sabunları üreterek Türkiye ve yurtdışına satışını yapan Serdar Candemir (39), saf sabunun rengârenk süs eşyası haline gelirken ki aşamasını ise şöyle anlattı: “Bunun için beyaz banyo sabunu, önce rendelenip, hamur şeklinde yoğruluyor. Bir süre dinlendirilen hamur daha sonra maharetli ellerde hayat buluyor. Önceden belirlenen, meyve veya sebzelerin şekilleri verilen sabun, iki gün kurumaya bırakılıyor. Daha sonra gıda boyası kullanılarak, yapılan meyve ya da sebzenin renginde boyanıyor. Kendine özgü esansı vardır. Her meyvenin kendine has bir kokusu vardır. Sabunlar kullanıp amaçlı olduğu gibi daha çok koku ve dekoratif amaçlıdır."