İSTANBUL / ADANA - Marmara Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesi’nde ihraç edilen akademisyenler, öğrencileri tarafından uğurlandı. Çukurova’da ihraç edilen Yrd. Doç. Esengül Ayyıldız, barış bildirisine imza attıkları için ihraç edildiklerini hatırlatarak, “Dikkat çekmemiz gereken tek bir şey var; savaş devam ediyor" dedi.
Marmara Üniversitesi öğrencileri, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevden alınan akademisyenleri uğurlamak amacıyla İletişim Fakültesi'nin bulunduğu Nişantaşı Kampüsünde bir araya gelerek açıklama yaptı. Açıklamaya, iletişimden ihraç edilen akademisyenler de katıldı.
“Akademiler susturulamaz geri döneceğiz” yazılı pankartın açıldığı uğurlama töreninde, yaşamını yitiren Marmara İletişim Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Ünsal Özkay'ın fotoğraflarının bulunduğu dövizleri taşınarak, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek” sloganı atıldı.
‘İKTİDAR BU ÖĞRETİDEN KORKTU’
Uğurlama töreninden konuşan ihraç edilen araştırma görevlisi Emre Tansu Keten, İletişim Fakültesi’nde öğrencilere doğru haberciliği öğrettiklerini ama iktidarın bundan korktuğunu söyledi. 10 yıldır medyaya yönelik baskıların arttığını ifade eden Keten, "Televizyonda gördüklerimizin aslında gerçeğin değil, sistem tarafından kurgulanmış olduğunu gördük. Üniversitede gazetecilik mesleğinin tarafsız olarak eleştirmesi gerektiği öğretildi. Ama mezun olduktan sonra bambaşka bir tablo ile karşılaştık. Okulda öğrendiğimiz gazeteciliği yapmamızın karşılığı bu ülkede maalesef işsizlik oluyor. Ben de sanırım korktum o yüzden akademiye girdim, fakat orada da işsiz kaldım. Akademi de bile hakikatlerden kaçınılacak bir noktaya gelmişiz. Tekçiliğe karşı basının ses çıkarması gerekiyor. Basın bastırılıyorsa, sesi çıkmıyorsa o sesi iletişim fakülteleri yükseltecek" diye konuştu.
‘YANLIŞTAN DÖNÜLMESİNİ UMUYORUZ’
İhraç edilen Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şükran Esen, "Güzel bir günde değiliz. Güzel bir günün hoş geldisi değil bu. Türkiye zor günlerden geçiyor. Her zaman zor dönemler gördü bu ülke. Bu günleri de atlatacak. Daha kötülerini görmeye başladık, ama geçecek biliyoruz" dedi. İhraç edilenlerin birbirine destek olması gerektiğini belirten Esen, "İhraç edilenlerin bilimsel çalışma dışında bir şey yapmadığını biliyoruz. Onların bilimin gerektirdiği eleştirel bakışı yansıtarak her şeyi sorguladığını biliyoruz. Bilimin gerektirdiği şey üniversitelerin gerektirdiği şeylerdir. Bizler sorguladığımız için ihraç edildik. Bir an önce bu yanlıştan dönülmesini umuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
‘ÇOK ÜZGÜNÜM’
İhraç edilen akademisyenlerden Doç. Dr. Ayda Uzunçarşılı Soydaş, çok üzgün olduğunu belirtti. Soydaş, "20 yıllık arkadaşlarımın gidişine şahitlik ediyorum. Sadece kendimiz için değil, öğrencilerimiz için çok üzgünüm. Akademi için çok üzgünüm sahip olduğumuz tüm değerleri kaybettiğimiz için üzgünüm. Akademi olmanın temel kurallarını kaybediyoruz. Meslektaşlarıma sesleniyorum. Biz sorgulamadığımız sürece burada olmamızın bir anlamı yok zaten" diye belirtti.
‘İSTİBDAT REJİMİNİ YIKACAĞIZ’
Son olarak konuşan Marmara Üniversitesi öğrencilerinden Aziz Barkın Kadıoğlu, "Hocalarımız ile hep beraberiz dayanışma içindeyiz. Marmara iletişim bir direniş tarihidir bizim için. Hocalarımızdan öğrendiğimiz direniş tarihi bizlerle ve bizden sonraki arkadaşlar ile devam edecek. Biz bunun karşısında daha sıkı duracağız. Buradan hocalarımıza sözümüz olsun. Biz bu istibdat rejimini yıkacağız" diye konuştu.
Konuşmaların ardından, öğrenciler, hep birlikte yıllardır kendileri için emek verdiği hocalarını uğurladı.
‘SAVAŞ DEVAM EDİYOR...'
Barış bildirisine imza attıkları gerekçesiyle 686 sayılı KHK ile ihraç edilen Çukurova Üniversitesi'nde görevli 3 akademisyen için de İletişim Fakültesi'nde veda töreni düzenlendi. Yrd. Doç. Jale Özata Dirlikyapan, Yrd. Doç. Esengül Ayyıldız ve Hukuk Fakültesi'nde görev yapan Yrd. Doç. Dr. Taylan Koç, bulundukları odadan eşyalarını altıktan sonra öğrencileri tarafından alkışlarla karşılandı. Ardından İletişim Fakültesi'nin kapısı önünde bir araya gelen öğrenciler ve akademisyen burada kısa bir müzik dinletisi yaptı.
Müzik dinletisinin ardından konuşan Eğitim Sen Şube Başkanı Ahmet Karagöz, akademisyenlerin göreve iade edilmesi için her türlü hak arama yöntemlerini kullanacaklarını dile getirdi.
Yrd. Doç. Esengül Ayyıldız ise, “savaşa hayır” dedikleri için ihraç edildiklerini hatırlatarak, "Her zaman alıştığımız patlamalarda gördüğümüz ölümler karşısında bu ihraçların gerçekten çok bir anlamı yok. O açıdan çok da önemsemediğimi söyleyemem. Biz mesleğimizi yapmaya devam ederiz. Kurumlardan ihraç edildik ama meslekten ihraç edilmedik. Bu yüzden de trajik ve dramatik bir durum değil. Dikkat çekmemiz gereken tek bir şey var; savaş devam ediyor" diye konuştu.
‘GERİ DÖNECEĞİZ’
Son olarak konuşan Yrd. Doç. Taylan Koç, bir gün geri döneceklerini dile getirerek, şunları söyledi: "Bu ülkede asker, polis, sivil hiçbir insanın ölmediği, huzur içerisinde, doğru düzgün bir yaşam ve herkesin eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşadığı güzel bir yaşam kuruluncaya dek biz söylediğimiz sözden bir gram geri adım atmayacağız. Bugün burada, yarın başka bir yerde görüşeceğiz. Öğrencilerimiz geride kalan hocalarımıza emanettir."
Açıklamaların ardından akademisyenler, öğrencileri ve diğer akademisyen arkadaşlarıyla sarılıp vedalaştı.