DİYARBAKIR - HDP MYK’nin DAİŞ saldırısı altındaki Kobanê için 2014 yılında yaptığı çağrıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen hakkında 11 yıldan 25,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) 2014 yılı Ekim ayında DAİŞ saldırısı altında olan Kobanê için yaptığı çağrıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 31 Ocak’ta Diyarbakır’da tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konulan HDP Kars Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen hakkında 11 yıldan 25,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen 64 sayfalık iddianamede Bilgen, "örgüt üyesi olmak", "Suç işlemeye alenen tahrik etme” ve “halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma, toplantı ve yürüyüşün zorla dağıtılması" iddiaları ile suçlanıyor.
Soruşturma kapsamında 29 Ocak’ta Ankara’da gözaltına alınan Bilgen getirildiği Diyarbakır’da serbest bırakılmış, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine 31 Ocak’ta yeniden gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Bilgen, hâkimlik sorgusu sürdüğü sırada hükümete yakın medya organlarında “HDP’li vekil Ayhan Bilgen tutuklandı” başlıklı haberlerini “Son Dakika” olarak servis etmesi tartışmalara neden olmuştu.
Savcı iddianamede, DAİŞ’in Kobanê kentine yönelik saldırıyı yoğunlaştırdığı ve bölgenin kontrolünü büyük ölçüde sağladığı sırada PKK yöneticilerinin yaptığı açıklama ve çağrılar üzerine HDP’nin karar organı olan MYK’de yapılan görüşme ve alınan kararlar üzerine partinin kurumsal Twitter hesabı üzerinden halkı sokağa dökülmesi yönünde paylaşımlarda bulunduğunu iddia etti. Savcı, HDP Eş Genel Başkanları ve MYK üyeleri dahil tüm HDP’li yöneticilerin DAİŞ’in Kobanê’ye saldırmasını bahane ederek halkı silahlı isyana tahrik ve teşvik ettiğini öne sürdü. Yapılan çağrının sonucunun ne olacağının HDP’li yetkililer tarafından bilindiğini iddia eden Savcı, bu sonuçların bilinmesine rağmen HDP’nin bu açıklamayı kasıtlı olarak yaptığını savundu.
KOBANE İSTATİSTİKLERİNE YER AYIRDI
Savcı, HDP’nin Twitter üzerinden yaptığı paylaşımın ardından ülke genelinde yaygın toplumsal şiddet hareketlerinin gerçekleştiğini, bunun sonucunda çok sayıda yurttaşın yaşamını yitirdiği ve yaralandığını, çok sayıda kamu kurumu ve özel binalar ile araçlara zarar verildiğini savundu. İddianamenin 64 sayfasının 53 sayfasında 6-8 Ekim Kobanê protestoları sırasında yaşanan olaylara ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı istatiksel bilgilere yer verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın çağrının yapıldığı toplantıya MYK üyesi olarak katılan HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile HDP vekiller Gülser Yıldırım, Meral Danış Beştaş, Altan Tan, Hüda Kaya hakkında yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke düzenleyerek meclise gönderdiği hatırlatıldı. Savcı, MYK üyesi olan milletvekilleri hakkında çok sayıda şikayet yapılması üzerine bir önceki fezlekeye eklemlenmek üzere yeni bir fezleke hazırlandığı belirtti.
BİLGEN’İN SÖYLEMLERİ VE KONUMU ‘ÖRGÜT ÜYELİĞİ’ İÇİN DELİL
Bilgen’in soruşturma kapsamında ifadesinin alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan çağrı kâğıdının Meclis’teki sekreterine tebliğ edildiğini belirten savcı, bunun üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Bilgen hakkında gözaltı kararı verdiğini kaydetti. Savcı, Bilgen’in savcılık ifadesi ve hakimlik sorgusunda kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini aktardı. Savcı, Bilgen’in söylem ve eylemleri, bulunduğu konum, toplumun geniş halk kitlelerini PKK’nin emir ve talimatları doğrultusunda kabiliyeti dikkate alındığında eylemlerinin bir bütün olarak “örgüt üyeliği” suçunun unsurlarını oluşturduğunu iddia etti. HDP MYK’nin Twitter hesabı üzerinden MYK kararı olarak yaptığı açıklamanın akabinde, binlerce insan sokaklara dökülerek birçok eylem gerçekleştirdiğini ileri süren savcı, kendisine yönelik bu suçlamaları kabul etmeyen Bilgen’in HDP MYK üyesi olduğu için bu karara iştirak ettiğini savundu.
HDP’NİN KOBANE ÇAĞRISI NEYDİ?
DAİŞ’in Kobanê’ye saldırması ve sivillerin katliam tehlikesi altında olması üzerine HDP MYK’si 6 Ekim 2014’te Ankara’da acil olarak toplanarak, DAİŞ’in saldırıları altındaki Kobanê için çağrı yapmıştı. Çağrıdan bir gün sonra 7 Ekim’de de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Antep’te yaptığı konuşmada söylediği “Şu anda Kobani'de düştü, düşüyor” sözleri infial yaratmıştı. Erdoğan bu sözlerine daha sonra açıklık getirmiş, konuşmasının çarpıtıldığını söylemişti.
HDP MYK’nin 6 Ekim 2014’de yaptığı çağrı şöyleydi: “Halklarımıza Acil eylem çağrısı! Kobani’de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarını ve AKP iktidarının Kobani’ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz. Kobanê’de yaşanan katliam girişimine karşı 7’den 70’e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bütün uluslararası kurumlar, demokratik kitle örgütleri, emek ve meslek örgütleri, kadın ve gençlik örgütleri, demokratik güçler Kobanê’de yaşanan vahşete karşı harekete geçmelidir. Bundan böyle her yer Kobanê’dir. Kobanê’deki kuşatma ve vahşi saldırganlık son bulana kadar SÜRESİZ DİRENİŞE çağırıyoruz.”