DİYARBAKIR - Dünya Anadil Günü olarak kabul edilen 21 Şubat’a girerken, Kürtçe dil eğitim veren kurumların ve kreşlerin kapatılması dikkat çekiyor. 21 Şubat’ı buruk karşılayan Kürtçe dil eğitmenleri ve öğrencileri, UNESCO’nun dünya dilleri için aldığı karar doğrultusunda Kürtçeye yönelik hükümetin yasaklama politikasına ciddi tavır alması gerektiğini dile getirdi.
UNESCO tarafından 21 Şubat 1999 yılında kabul edilen Uluslararası Anadil Günü’ne bölge ve Türkiye kentlerinde halen milyonların konuştuğu Kürtçe diline yönelik baskılar ve saldırlar altında giriliyor. Hemen hemen her gün Kürtçeye karşı tahammülsüzlük içeren kararların altına imza atılıyor. Türkiye ve bölge illerinde Kürtçe eğitim veren derneklerin ve akademilerin kapatılması bu baskılardan sadece bir kaçı. Yine bölgede DBP'li belediyelere atanan kayyumların Kürtçe eğitim veren kreşlerin eğitmenlerini görevden alıp, Türkçe eğitim veren kurumlara dönüştürmesi, çok dilli belediyecilik uygulamalarının bir bir kayyum eliyle sonlandırılması da bu baskılardan. Anadil eğitmenleri baskılar hakkında konuştu.
‘UNESCO KÜRTÇE’YE SAHİP ÇIKMALIDIR’
Kürtçe ders veren eğitmenlerden Mehmet Esen, kendini demokratik ve hukuk devleti olarak gösteren Türkiye’nin, 21’inci yüz yılda halen milyonarların konuştuğu Kürtçeyi yasakladığına dikkat çekti. Kürtlerin diline yönelik eğitimine ve konuşmasına yasakların aralıksız devam ettiğini söyleyen Esen, “Bilindiği gibi 3 ay önce OHAL adı altında Kürtçe ders veren ve çalışma yürüten tüm kurumları mühürlendi. Bu mühürlemenin tek amacı Kürtçe dilinin önünü kesmektir. Halkın diliyle eğitim görmesini bile fazla gördüler” dedi.
Kürtçe dilinin güçlenmesi için hedeflerinin olduğunu, bunun için çabalarının devam edeceğini dile getiren Esen, “Biz Kürtçe ders veren eğitmenler olarak hiçbir zaman dilimize karşı geliştirilen bu saldırılara boyun eğmeyeceğiz. Tek kişi kalana kadar dilimizin eğitimi için halkımıza ulaşacağız. Bu dili canlı tutacağız” diye konuştu.
Dünya Anadil Günü vesilesiyle Kürtçenin yasaklanmasına karşı UNESCO’nun Türkiye’ye tavır alması gerektiğinin altını çizen Esen, UNESCO’yu en azından Kürt halkının en önemli değerlerinden biri olan diline sahip çıkmaya çağırdı.
‘21 ŞUBAT’I BURUK KARŞILIYORUZ’
Dünya Anadil Günü’nün şölen havasında geçmesi gerekirken Kürtlerin bu günü buruk karşıladığını vurgulayan Kürtçe eğitmenlerinden Adil Qazî ise şunları söyledi: “Maalesef bugün Türkiye’de olağanüstü bir durumdan geçiyoruz. İlk önce dilimize kilit vurmak istediler. Tüm siyasi yetkililerin ve toplumun her kesiminden tutuklamaların yaşandığı bir gün de bugünü üzüntüyle karşılıyoruz. Kürtçe dilinin öncüsü olan tüm kurumların kapatılmasının dünya tarafından görülmesi gerekiyor. Bir daha anlaşıldı ki Kürtlerin dili halen kabul edilmiyor ve bir tahammülsüzlükle karşı karşıya. Hiçbir zaman dillerin önü kesilmemelidir. Gün gelecek, bu günler geçecek. Kürtçe için verdiğimiz mücadeleyi daha da yükselterek, çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
‘UNESCO KÜRTÇE İÇİN KARAR ALMALIDIR’
Kürtçe ders gören hukuk bölümü öğrencilerinden Mazlum Büksel ise “Gelecek yarınlar için mahkemelerde anadilimle savunma yapmam için Kürtçe ders görüyorum. Her ne kadar Kürt dil kurumları kapatılmışsa da dili akademi derecesinde öğrenmem için mücadelemi sürdürüyorum. 21 Şubat’a girerken, bu önemli günü geçen senelere göre kutlayamıyoruz. Kürtçe dili geliştirme mücadelesi veren kurumların önündeki engeller ve mühürler kaldırılmalıdır. UNESCO’nun da 21 Şubat günü vesilesiyle milyonların konuştuğu Kürtçe dili için önemli çabalar içine girmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Bilal Güldem - dihaber