Hele bir bahar gelsin... 2017-03-13 09:16:42 HAKKARİ - Yüksekova’da, binlerce ev ve işyerinin yakılmasına, onbinlerce insanın yerinden edilmesine neden olan yasağın üzerinden bir yıl geçti. Baharı dört gözle bekleyen Yüksekovalılar, yeniden inşanın zor ancak imkansız olmadığını söylüyor. Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 13 Mart 2016 tarihinde ilan edilen ve halen kısmi olarak devam eden “Sokağa çıkma yasağı” 1’inci yılını doldurdu. Yasak süresince devam eden operasyonlar sonucunda Orman, Dizê, Yeşildere ve Güngör mahallelerindeki evler başta olmak üzere binlerce ev ve işyerinin yakılıp yıkıldığı, onbinlerce insanın çevre köy, il ve ilçelere göç etmek zorunda kaldığı ilçede, kaybedilen canlar için 30 gün tutulan yas 1 yıldır devam ediyor. Düğünlerin 1 yıldır yapılmadığı ilçede, her mevsim müzik seslerinin yükseldiği ve rengarenk kıyafetleriyle genç kadınların halaya durduğu mahalle aralarında şimdi sadece kar altında yıkıntılar duruyor. YENİ EVLER İNŞA EDİLECEK Yasağın kısmi olarak kaldırılması ardından dönenlerin, aylardır gelmeyen desteğe ve kış koşullarına yılmadan direndiği ilçede, branda ve naylonlar ile kapatılan yıkık evlerde yaşayanlar, baharın bir an önce gelmesini bekliyor. Harabeye çevrilen yaşam alanlarını yeniden yaratacak olan ilçe halkı, top atışları ile delik deşik edilen, duvarlarına cinsiyetçi yazılımların yapıldığı ve kameralar önünde havaya uçurulan evlerin yerine, yeniden birbirine bakan yeni evler inşa edeceklerini dile getiriyor. OHAL DESTEĞİ KESTİ Bir yıl içinde onlarca seçilmiş ve siyasetçinin tutuklandığı, cadde ve sokakları halen zırhlı araç ablukasında olan ilçenin sakinleri, ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) öncesi inşanın daha hızlı yapıldığını söylüyor. Yurttaşlar, desteğin en büyüğünü yapan Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılması ve belediyelere kayyumun atanması ile desteğin kesildiğine dikkat çekiyor. ZOR AMA İMKANSIZ DEĞİL Mahalle, ev, bahçe, mezarlık, okul ve camilerin dahi yıkıldığına işaret eden yurttaşlar, yeniden inşanın zor ancak imkansız olmadığına vurgu yapıyor. ‘ONLAR KAYBETTİ’ İlçeyi terk etmeyenlerden Semra Yiğit, yasağa 2 saat kala zorla Orman Mahallesi’nde bulunan evinden çıkarıldığını belirterek, "Zorla çıkarıldığımız mahalleye geri döndüğümüzde yakılmış evimizle karşılaştık. 6 nüfus ile evimizi yeniden inşa ederek burada yaşamaya devam ettik. Êzidî kadınlara yapılanların aynısının Yüksekova'da yapılacağından korkan birçok kişi evlerinden çıktı. Evlere yazılan yazılardan biri 'Görücü geldik yoktunuz' yazısıydı. Biz bir yılımızı yapılan bu iğrençlikler ile geçirdik. Devlet kendini kazanmış zannediyor ama Yüksekova bizim Yüksekovamız, biz buradayız. Onlar kaybetti" dedi. ‘BAHARLA YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ’ Yurttaşlardan Fadile Karabük, hiç kimsenin toprağını tek etmek istemediğini dile getirerek, "Tüm mahalle DAİŞ gelecek diye biliyordu. Çünkü Cizre ile Şengal’de yaşananlar birbirinden bağımsız değildi. Biz onların her şeyi yapabileceğini biliyorduk. Ama bu kadarını tahmin edemedik" diye konuştu. Karın kalkması ve baharın gelişiyle birlikte mahallelerini yeniden inşa edeceklerini söyleyen Karabük, "Asker ve polisin Yüksekova’ya yığılması ile mahallelerimiz yok edildi. Yüksekova halkı çıkmasaydı mahalleler yıkılmazdı. Bundan böyle biz toprağımızı asla terk etmeyeceğiz" dedi. ‘BİR DAHA ASLA TERK ETMEYECEĞİZ’ Mahallelerinde çatışma olmamasına rağmen yıkımın olduğunu söyleyen Emine Yalçın ise “Biz yaşanan yıkımdan hemen sonra evimizi tekrardan inşa ettik" derken, Nazime Yiğit de Dizê Mahallesi’nde Yüksekova’yı bir daha asla terk etmeyeceklerini vurguladı.